No fear перевод на турецкий
2,096 параллельный перевод
It is said that there is no fear but fear itself.
Korkudan başka hayatta korkacak hiçbir şeyimiz olmadığı çok söylenmiştir.
We share the same belief, there is no fear in my blood.
Aynı inancı paylaşıyoruz, soyumda korkudan eser yoktur.
There is no fear in my blood.
Soyumda korkudan eser yoktur.
And have no fear.
Sakın korkmayın.
Show no fear.
Korktuğunu belli etme.
They feel no fear.
Korku nedir bilmez hale geldiler.
- Have no fear.
- Korkma.
Have no fear The lord above
Sakin korkma Yukarida Allah var
No fear, Julia.
Korkmuyorum, Julia.
No fear.
Korkmuyorum.
No fear, nothing to lose.
Korku yok, kaybedecek bir şey yok.
No fear, no fear.
Korku yok, korku yok.
Because they have no fear doesn't mean they won't be outmatched and killed.
Korkusuz olmaları yenilmeyecekleri veya öldürülmeyecekleri anlamına gelmez.
Have no fear for your daughter, Your Highness.
Kızınız için de korkmayın, Ekselansları.
I should be there to ensure he had no fear.
Korkmadığından emin olmak için yanında olmalı ona, onu ne kadar sevdiğimi söyleyip sarılmalıydım ve...
According to his shirt, he has no fear.
Bilmiyorum Jason, tişörtüne göre, hiç bir şeyden korkmuyor.
Have you no fear of the consequences of fixing your dwelling with your ancient persecutor?
Eski işkencecinle aynı yerde oturmak korkutmuyor mu?
MONTE has no fear.
ÇESYE'de korku duygusu yok.
We have no fear.
Bizim korkmamamız gerekir.
No fear, no pain.
Korku yoksa, acı yok.
No fear that time.
Bu sefer korkmadı.
No, I fear I have overstayed my welcome already.
Hayır, zaten gereğinden fazla kaldım.
" And yet, I'm no longer dominated by fear.
"Ve şu ana kadar, artık korku bana hükmetmiyor."
Madrid has no fear! It will be the tomb of fascism!
Madrid, faşizme mezar olacak.
That fear, it will start to creep away and after a few days you're gonna realise no one knows shit.
Sonra korkun yavaş yavaş geçecek ve birkaç gün sonra kimsenin bir bok bilmediğini fark edeceksin.
As I walk through the valley of the shadow of death, I will fear no evil.
Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile kötülükten korkmam.
Are we supposed to starve to death? - No one will starve here. Don't fear.
- Kimse aç kalmaz burada, korkma.
Tell it, so we know the ending and we fear no longer.
Anlat ki sonunu bilelim. Bilelim de korkmayalım.
It's not an ideal situation, no, but the boy's reluctance to give his last name clearly stems from his fear of being discovered as a truant.
Bu çok ideal bir durum değil, katılıyorum ama çocuğun soy ismini vermekten çekinmesinin nedeni belli ki okuldan kaytardığının anlaşılması korkusundan kaynaklanıyor.
... you no longer need to fear the unknown.
Artık bilinmeyenden korkmana gerek yok.
I shall fear no evil for thou art with me, Conners.
Korkudan başka hiçbir kötülüğün yok benim için, Conners.
I am here to tell you, have no such fear.
Böyle bir korkunuz olmasın.
And as any good operative knows, there's no more effective weapon than fear.
Ve her iyi ajan bilir ki, korkudan daha etkili bir silah yoktur.
And no one can create more fear, more paranoia, than the spy hunter.
ve kimse bir casus avcısının yaratacağı korku ve paranoyayı yaratamaz.
No love, or fear in my heart.
Kalbimde ne sevgi ne de korku var.
" This community is formed hoping to find a new world with no rules, no boundaries, no social... and escape for those their deepest desires wanted to explore a life that our will allow all to live a life without fear...
Bu topluluk yeni bir dünya kurma umuduyla biraraya gelmişti. Kuralları ve sınırlamaları olmayan sosyal tepkileri bulunmayan ve en derin arzularını keşfetmek için kaçan insanlar tarafından. Yaşamamıza izin verilen hayat, korku olmayan bir hayat!
Have no fear, friends, for we have history's greatest zombie on our side,
Gelmiş geçmiş en büyük zombi bizden yana.
You need fear no evil.
Sen David, asla yalnız değilsin.
-'Yea, though I walk through'the valley of the shadow of death, 'I shall fear no evil, for thou art with me.
" Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile kötülükten korkmam.
- Marlene, there's no reason to fear the outside world.
Marlene, dış dünyadan korkman için en ufak bir sebep yok.
No, I fear Grace may not be as virtuous as the name suggests.
Hayır, korkarım Grace isminde söylediği gibi erdemli değil.
Cos I live in the States, a very puritanical place, full of superstition, and ancient, ancient religions that no longer serve their function on this planet, because they're based on fear instead of love.
Amerika'da yaşıyorum, çok bağnaz bir yer, hurafelerle ve çok çok eski, uzun zaman önce bu gezegende işlevini yitirmiş dini inançlarla dolu, çünkü bu dinler sevgi yerine korku üzerine kuruludur.
I pray every minute for your protection and for blessed hope to return, but I fear this land is reaping a judgment no power on earth can restrain.
Korunman ve geri dönebilmen için her saniye, umutla dua ediyorum. Ama korkarım bu topraklarda hüküm sürenlere yeryüzünde hiçbir güç engel olamayacak.
"Whatever you fear most has no power over you,... it's the fear that has the power."
Korktuğun şeyin üzerinde bir etkisi yoktur. Etki, korkunun kendisindedir.
Have no fear.
- Korkak!
The blues is known as the devil's music because those most adept are thought to have made a pact with the devil, and thus, fear no earthly law because they're already doomed to eternity in hell.
Blues, Şeytan'ın müziği olarak bilinir çünkü bir çoğunun, şeytanla anlaşma yaptığına ve böylece korkmadıklarına çünkü, zaten cehenneme mahkum olduklarına inanılır.
Fear is no factor here, Joe Rogan.
Korku, burda yoktur, Joe Rogan.
But I have to say you're no good to anybody as long as you are living with all this fear and anger.
Ama tüm bu öfke ve korkuyla yaşadığın müddetçe kimseye faydanın olmayacağını söylemek zorundayım.
"YEA, THOUGH I WALK THROUGH THE VALLEY " OF THE SHADOW OF DEATH, I WILL FEAR NO EVIL,
"Ölüm vadisinin gölgesinde gezsem bile, kötülükten korkmam, çünkü Tanrı benimledir."
Downsizing the party might have to do with the fear that no one will show up. Serena.
Kimsenin gelmemesinden korktuğu için istememiş olabilir.
There's no more fear.
Daha korkunç bir şey yok.