Normalcy перевод на турецкий
126 параллельный перевод
As a matter of fact, there are signs of normalcy - the beautiful spring weather, the tourist crowds around the public monuments and other buildings.
Aslında, her şey normal görünmekte. Güzel bir bahar havası, açık anıtlar ve diğer binalardaki turist toplulukları.
- Sleep might bring him back to normalcy?
Bana da öyle olmuştu. - Uyku onu normale mi döndürecek?
You need something like this to bring you back to normalcy.
Seni normale döndürecek bunun gibi bir şeye ihtiyacın var.
The impression of normalcy.
Bilmem. Normallik görünümü.
- Normalcy.
- Normallik mi?
From a psychological standpoint, the radio station represents a link to normalcy.
Psikolojik açıdan, radyo istasyonu normalliğe bir bağlantı sunuyor.
- What Richie needs is normalcy.
- Richie'nin ihtiyacı olan normallik.
Well, normalcy...
Hımm, normallik -
Normalcy can be interpreted in a lot of different ways.
Normallik bir çok anlama gelebilir.
The tyranny of normalcy, Bill.
Normalliğin zulmü, Bill.
I worry about a society that has chosen to define normalcy in such narrow terms that if someone's behavior deviates ever so slightly, we question his capacity to function.
Normalliği dar kalıplarla açıklayan bir toplum için üzülüyorum. Öyle ki, birinin davranışı az da olsa saptığında hemen işlev kapasitesini sorguluyoruz.
I think I have a better chance at achieving normalcy in Boston.
... ayrıca sizi 500 dolar para cezasına çarptırıyorum. - Ne? Kesinlikle Pierson'ın lehine muamele söz konusu.
Can we for two seconds ignore the fact that you're severely unhinged... and discuss my need for a night of teenage normalcy?
Aklını oynattığın gerçeğini bir süreliğine unutup olağan bir gençlik gecesine ihtiyacım olduğunu tartışamaz mıyız?
It's been a highly irregular few days and climbing this ladder is the sheerest form of normalcy I know.
- Hayır. - Çok garip günler geçiriyorum ve bu mervidenden çıkmak normal olduğunu bildiğim tek şeydi.
Meanwhile, we get rid of the jakovasaurs and bring some normalcy back to this town! Ready? !
Bu esnada, biz de jakovazorları defedip bu kasabaya rahat bir nefes aldıracağız!
Meanwhile, we get rid of the Jakovasaurs and bring some normalcy back to this town. Ready... Break.
Bu esnada, biz de jakovazorları defedip bu kasabaya rahat bir nefes aldıracağız!
After what he had seen, he yearned for normalcy.
Gördüklerinden sonra normal bir hayat istedi.
In a month of such normalcy.
Bir ay içinde, hem de her şey normal giderken.
Normalcy.
Normalleşir.
It's about challenging preconceived notions of Victorian normalcy.
Önyargılara meydan okumanın normalliği.
You and your Martian friends move in, take over, and obliterate any shred of normalcy.
- Sen ve Martian arkadaşların taşındı, - ele geçirdi, ve normalitenin her zerresini mahvetti.
The only thing that betrays this pretense of normalcy is her garden.
Bu sahte ortamı bozan tek şey onun bahçesi.
Witness lack of normalcy.
Normal olmadığımızı gör.
Let me guess, you're seeking safe harbor in a stormy sea of normalcy.
Tahmin edeyim, normal olarak, fırtınalı havada, en güvenli limana yanaştın.
The return to normalcy begins now.
Sıkıcı normal yaşama dönüş başladı.
We were trying to maintain a sense of normalcy in terms of having dinner and paying the bills, but it was almost surreal.
Normal bir yaşam sürmeye çalışıyorduk. Yemekleri birlikte yiyorduk, faturalarımızı birlikte ödüyorduk. Ama gerçek üstü bir durumdu.
It's funny how fast everything returns to a state of normalcy.
İşlerin bu kadar hızlı yoluna girmesi çok komik.
Like I've thought about trying some normalcy with you.
Tıpkı senin yanındayken normal davranmaya çalıştığım gibi.
All I am asking for is a shred of normalcy.
Tek istediğim biraz normallik.
Stark? How's that for an inversion of normalcy!
Bir normalin tersine dönmesi nasıl bir duygu!
I think I have a better chance at achieving normalcy in Boston.
Normale dönme şansımın Boston'da daha fazla olduğunu düşünüyorum.
And, I want to keep up some degree of normalcy amidst all this chaos.
Ve bütün bu karmaşanın içinde sakin olmak istiyorum.
I look forward to the relative normalcy of the big city.
Büyük şehrin görece dengesini merakla bekliyorum.
You need something like this to bring you back to normalcy.
Seni normale dçndürecek bunun gibi bir şeye ihtiyacın var.
You know, give Wyatt a sense of normalcy.
Sen Wyatt normal yaşama vermek, biliyorum.
In their minds, the Ori must have deemed him unfit for normalcy, so that's how they chose to see him.
Onların aklınca, Ori onu normalliğe layık görmedi diye onu böyle görüyorlardı.
They would take possession by any acts of normalcy.
Normal olan her davranışı deneyeceklerdir.
I was going to pursue normalcy as if my life depended on it.
Mümkün olduğu ölçüde normalliğin peişinden gidecektim.
And in the spirit of normalcy, I think you should insult me.
Ve normal bir durumda burada bana hakaret etmen gerekiyor.
I know people are supposed to fall in love before they reproduce, but, I guess normalcy's not really our style.
İnsanların üremeden önce aşık olması gerektiğini biliyorum ama galiba normal olmak bizim tarzımız değil.
She wants normalcy.
Normal olmak istiyor.
it it's successful and you've shattered your subject's illusions of normalcy then the most unbelievable and bizarre situations will be accepted without question.
Ve bu gerçeklik aldatmacasında parçalanmaya başlarsanız sonra da en inanılmaz ve korkunç durumlara düşerseniz sorgusuz şunu kabullenmelisiniz :
I overcome my nausea, fall deeply in love, babies, normalcy, no more self-loathing.
Mide bulantımı yendim. Çok aşığım. bebeklerden artık tiksinmiyorum.
Well, we'll keep an eye on those feelings of normalcy.
Bu normalliği göz altında tutacağız.
Finally, the return of some normalcy!
En sonunda biraz normallik olacak.
And what I did was attempt to give her a chance at living a life with some degree of normalcy.
Yaptığım şey ona normal ölçüde bir yaşam geçirmesi için verdiğim bir şanstı.
Yeah, because bootlegging smack in the basement is just the picture of normalcy.
Evet, çünkü bodrum katında içki kaçakçılığı yapmak da normal.
But we restore them to normalcy.
Ama onları normal hâle getiriyoruz.
The kid deserves some normalcy.
Bu çocuk normal olmayı hak ediyor.
One night of bravery for an entire life of normalcy.
Bütün hayatın boyunca normallik için bir akşamlık cesurluk yapacaksın.
Neither was normalcy.
- Normallik de olmadı.
normal 592
norma 481
norman 1375
normandy 20
normally 819
norman bates 23
normal people 26
normal life 26
normal voice 372
norma rae 18
norma 481
norman 1375
normandy 20
normally 819
norman bates 23
normal people 26
normal life 26
normal voice 372
norma rae 18