Not just for me перевод на турецкий
1,069 параллельный перевод
Not just for me, but, believe me, for everyone.
Sadece benim için değil, inan bana herkes için.
Not just for me but for all mankind.
Sadece benim adıma değil... bütün insanlık adına.
This is a once-in-a-lifetime thing, and not just for me... for him too.
Bu hayatta bir kez yapılan bir şey. Sırf benim için değil onun için de.
So I hope this is not just for me... for me to make myself feel better about what I've done... but for you not to feel like you're sitting there...
Bunu sadece kendim için itiraf etmiyorum. Kendimi daha iyi hissetmek için.
I mean, not just for me or my family's sake but for us.
Benim için yada ailem için değil. Bizim için.
It's just not right for me now. It's over.
Bu ilişki benim için uygun değil.
The Prime Minister just wants me to thank you on his behalf for running such a fabulous campaign, and he's not going to ask for his money back.
Başbakan böyle harika bir kampanya yürüttüğünüz için onun yerine size teşekkür etmemi istiyor. Ve parasını geri istemiyor.
Just wanted to thank you for the "informative memo" you faxed me.
Sadece bana faksladığın, "aydınlatıcı not" için teşekkür etmek istedim.
Or is it just not okay for me to want you.
Yoksa seni arzulamamın bir sakıncası mı var?
I'm not, I just get nervous when, people say they're lookin'for me.
Sadece insanlar beni aradılarını söylediklerinde sinirleniyorum.
So Roman loved Margaret and not me, and Frankie hated her for it. I just didn't know how much.
Roman beni değil Margaret'ı seviyordu ve Frankie ondan nefret etti.
I'm not leaving without protection, so just do this for me, all right?
Korunmasız bir yere gitmiyorum. Bunu benim için yap, tamam mı?
Then you'll also remember you owe me a favor to be called up whenever and for whatever reason I desire. - But that was just an idle promise. - Not to me!
o zaman bana, ne zaman ve ne şekilde olduğu önemli olmayan bir iyilik borcun olduğunuda hatırlarsın ama bu sadece boş bir sözdü benim için değil senden, selma'ya bir koca bulmanı istiyorum bir koca bulmak mı?
Just don't make me wait too long, cos it's not like I gotta sit by the phone and wait for somebody to get back to me.
Yalniz beni çok bekletme çünkü telefonun basinda oturup da birinin beni aramasini bekleyecek degilim.
Well, now that we have just the one rent, what if just for a while - not forever - you quit tending bar and let me support us?
Artık tek kira ödeyeceğimize göre bir süre bardaki işi bırakmaya ne dersin? Evi ben geçindiririm.
You're not doing this move just for me, are you?
Sadece benim için taşınmıyorsun, değil mi?
I'm just I do not have shareholders to protect me paying A few guidelines for sobrcarreguem that the miners, Serving the un boss that will never see.
Ben yalnızım. Arkamda müdürlere para veren hissedarlar yok. Hele hiç görmeyecekleri bir patron için madencileri sömüren de yok.
You're not good enough for my cousin Jimmy but you're just perfect for me.
Sen kuzenim Jimmy için yeterince iyi değilsin ama benim için biçilmiş kaftansın.
I wasn't responsible for what I did. How do I know you're not just telling me what I want to hear?
Bana yalnızca duymak istediğim şeyi söylemediğini nasıl bilebilirim?
I will fight for my family, I will fight for myself... but I am not going to step in there just so you can show me how tough you are.
Ailem için ya da kendim için dövüşürüm, ama sert olduğunuzu kanıtlamanız için oraya girmem.
Not just for her. It's for me too.
Sadece onun için değil, kendim için de.
Maybe you guys can just walk away and look for something else... but it's not that easy for me.
Belki de siz ikiniz sadece buradan uzaklaşıp Hayatınıza dair yeni bir şeyler bakacaksınız. Ama bu benim için o kadar kolay değil.
He's just telling me an idea for a movie. It's not bad so far.
Film için bir fikri var, o kadar kötü değil.
So it hurts me when you say, "So what?" because you are not just different, Jeremy. I think that you have a mind that, uh, that we won't evolve to for like, uh, thousands of years.
"Ee ne olmuş" demen beni üzüyor, çünkü sen sadece farklı değilsin Jeremy, bence öyle bir aklın var ki... bin yıl geçse de senin seviyene gelemeyiz evrimle.
I've just spent six days on the sea and it was not for me.
Denizde sadece 6 gün geçirdim ve kesinlikle bana göre değil.
So, I mean, I was just thinking if you're not busy later on you might want to... you know, go for a walk with me.
Şey diyecektim, düşündüm de eğer meşgul değilsen, belki sonra benimle... bilirsin işte, yürümek istersin demiştim.
Why not let me take care of these chores just as I have been for the past 20 years?
Geçen 20 yılda olduğu gibi bu günlük işlerle ilgilenmeme neden izin vermiyorsun?
It's just not a good time for me now.
Şu an benim için iyi bir zaman değil sadece.
I mean, we went out to look for a new piano the other day, and... he looks at me, and he says, "Bob..." just because you're a fuckup doesn't mean you're not my brother. "
Geçen gün yeni bir piyano almaya çıktık bana bakıp dedi ki : "Bob salak olsan da yine de benim kardeşimsin."
Would you like it for me just not to come here anymore?
- Bir daha gelmememi mi istiyorsun?
I know everybody thinks you've changed, and I hope to God that you have but forgive me for not rejoicing just yet.
Herkes senin değiştiğini düşünüyor ve umarım ki değişmişsindir ama henüz sevinmediğim için affet.
It's just weird for me not to have an advisor.
Bana tavsiye verecek birinin olmaması tuhaf geliyor.
He despises himself for the love he once gave lt's just me and you I esteem neither your politics nor your company I'm not thrilled about yours either
O ise verdiği sevgi yüzünden kendini küçümsüyor. Sadece sen ve ben varız. Politikalarına da arkadaşlığına da değer vermiyorum.
Not just for pulling me back...
Sadece beni geri çektiğiniz için değil...
A naked guy is not an issue for me, but I just...
Çıplak bir adam benim için sorun değil. Sadece... - Kapıyı kapamamız...
It's just not for me.
Pek bana göre değil.
First, let me just congratulate you on your choice of sexual activity... because, sweetie, the world is not ready for you to reproduce.
Seksüel tercihini onaylıyorum. Dünya daha senin çocuk yapmana hazır değil.
I just don't want you using me as an excuse for not getting on with your life.
Ben hayatına devam etmemek için beni bahane etmeni istemiyorum.
So go ahead and shoot me If your a gun is not just for show.
O halde eğer şu koca silahın göster için değilse hadi vur beni.
I'm really not at all the person you think I am. And I think it would just be more fair for both of us for me to just leave.
Ben, senin sandığın kişi değilim ve sanırım gitmem ikimiz için de daha adil olur en azından benim için.
If there are any calls for me, anybody comes by asking if I'm here just say I'm not registered, okay?
Beni arayan, burada olup olmadığımı soran olursa kayıtlı olmadığımı söyle.
Pretend that I was needed and wanted, not just for my body but for me.
Sanki bana ihtiyaç duyuluyormuş isteniyormuşum, sadece vücudum için değil, ben olduğum için ordaymışım gibi yapardım.
I'm just saying, if that was me, they are lucky that was NOT me, because if the circumstances were such as you have described them but with me in them, that's a very different and scary outcome for those involved.
Öyleyse karar verilmiştir. Bunu yapıyorum. Hayır yapmıyorsun Lois.
If I am not the one for you, just tell me... so we can stop wasting each other's time.
Eğer senin için uygun değilsem, lütfen hemen söyle de... vaktimizi boşa harcamayalım tamam mı?
She was standing before me as innocent and as beautiful as ever and I wanted her just as much as I ever have but, I don't know, as large a part of me wanted her there's a part of me just as large that knows that now is not the right time for us.
Daha önce hiç olmadığı kadar güzel ve masum bir şekilde önümde duruyordu ve onu daha önce hiç istemediğim kadar istedim ama, bilmiyorum, büyük bir parçam onu istese de bir o kadar büyük bir parçam biliyordu ki bu bizim için doğru bir zaman değildi.
Not just about my beliefs, but for me?
İnançlarım için değil, benim için?
Henry, what you need to know about me and it's something that I'm just beginning to understand is that until I can look at myself without judgment or condemnation I'm not ready for anyone.
Henry, benim hakkında bilmen gereken bir şey var ki ben bile yeni anlamaya başladım. Kendime yargılamadan ve suçlamadan bakabildiğim zamana kadar hiç kimse için hazır değilim.
- It's not just me! You weren't there for your brother, either!
- Jack'inde yanında olmadın.
It's not good for me or her or the advisees and... I was just curious if I could be reassigned.
Ne benim, ne onun, ne de öğrenciler için iyi olmaz ve başka bir yere geçebilir miyim diye merak ediyordum.
Ok,'cause I was on the pill for a while and it made me so bloated and just... not that you care what Noel and I do, right?
Tamam, çünkü bir süre hap kullandım ama beni davul gibi şişirdi ve- - Tabi Noel'la ne yaptığımız çok umurunda değil.
Well, I got thinking about what we were talking the other night, you know, about me not having made any arrangements for myself, and so I just went out, and I bought myself a burial plot.
Düşündüm de Hani geçen gece konuşuyorsuk. Biliyorsun, Benimle ilgili hiçbir ayarlama
not just you 78
not just one 31
not just yet 145
not just 59
not just now 40
not just mine 17
not just that 80
not just him 21
not just me 102
not just for you 19
not just one 31
not just yet 145
not just 59
not just now 40
not just mine 17
not just that 80
not just him 21
not just me 102
not just for you 19