Now you've done it перевод на турецкий
294 параллельный перевод
Now you've done it!
Yaptınız yapacağınızı artık!
Now you've done it.
İşte başardın.
You've done it now Al Brunton.
Şimdi bunu yap Al Brunton.
You've done it, now.
Yaptın yapacağını.
Two weeks now, and you've done no more than nibble at it.
iki haftadır doğru düzgün bir şey yemediniz.
Now you've done it.
Yapacağını yaptın.
Anything else, we'd have done it, just as we will for you. But, I, uh... I think you ought to realize... that we've got different responsibilities now, Joe.
Başka bir şey olsa senin için de yapacağımız gibi yapardık ama sanırım artık farklı sorumluluklarımızın olduğunu anlamalısın Joe.
Now you've done it.
Şimdi siz bunu yaptınız.
You pulled me out of exactly the same spot one time now I've done it for you.
Bir keresinde beni aynı pozisyondan çekip almıştın şimdi de ben aynısını senin için yapıyorum.
Now, I've done this for five years... but I have never heard you say it.
Bunu beş yıldır yapıyorum ama bunu söylediğini hiç duymadım.
Now you've done it. You can say good-bye to your career.
Bunu da yaptığına göre, artık kariyerine elveda diyebilirsin.
Well, now you've done it!
Teşekkür ederim. Pekâlâ istediğin oldu.
Now you've done it.
İşte şimdi becerdin.
Now you've been gone and done it.
Aferin sana.
Now you've done it.
Madem bastın...
Well, Scotty, now you've done it.
- Pekâlâ, Scotty, işte yaptın.
You've done it now, haven't you?
Bitirdin, değil mi?
I've done my job, it's all up to you from now on.
Bundan sonrası size kalmış.
You've done it now, bitch.
Çok ileri gittin sürtük.
- Now you've done it.
- İşte yaptın.
Now, you've done your duty. That's enough, isn't it?
Siz görevinizi yaptıysanız, yeter değil mi?
Because you got me over there, and now you done brought me back here... and you wanna forget it so somebody else can go do it somewhere else.
Çünkü beni oraya zorla siz yolladınız ve şimdi buraya zorla siz getirdiniz ve herşeyi unutup başımın çaresine bakmam gerektiğini söylüyorsunuz.
Now that you know what you've done is wrong it's pointless to carry on...
Artık, yaptıklarınızın yanlış olduğunu öğrendiniz devam etmenizin bir anlamı yok...
- Now, I want you to say, "I've done it."
- Tamam, evet. - "Evet, yaptım" demeni istiyorum.
Now you've done it.
Yaptın işte.
This is ridiculous. Now you've done it.
Şimdi başardın.
Now you've done it.
Şimdi başardın.
- Oh, you've done it now.
Artık sınırı aştın.
Now, after all you've done for us it would be a pleasure for us to do this for you.
Bütün bu yaptıklarınızdan sonra biz de sizin için seve seve bunu yaparız.
- Now you've done it.
- Senin yüzünden oldu!
Well, children. now you've done it.
hangi farelerle ve..... şey, çocuklarla. şimdi sen onu yaptın.
Now you've done it.
Yaptın yapacağını.
And something else : from now on, when I tell you to do something I want it done.
Ve bir şey daha : şu andan itibaren, size bir şey yapmanızı söylediğimde... yapılmasını istiyorum.
- Now, you've done it!
Laserbeak, uçuşa hazırlan!
Now you have five days... to get the 360.000 together, then you will give it back... together with a 50 percent penalty... for what you have done to us.
Sana 5 gün veriyorum. 360 bin doları toplaman için. Ve ceza olarak % 50 fazlasıyla ödeyeceksin.
Now you've done it.
İşte şimdi bittin.
But if you've given up, then set it off now and be done with it.
Ama eğer vazgeçtiysen, o zaman şimdi yap da bu iş bitsin.
Well, Ms. Chandler, now you've done it. ( multiple voices whispering ) ( laughter )
Şey, Bayan Chandler, şimdi bunu başardın.
If you were a man, you would've done it now!
Eğer erkek olsaydın, şimdiye kadar bunu başarırdın!
Sammy, now you've done it.
Sonunda basardın, Sammy.
Now you've done it.
Şimdi işin bitti!
Now you've done it!
Şimdi işin bitti!
Oh Now you've done it
Ne yaptın sen!
Now you've fuckin'done it. Thanks Fi...
- Çok iyi halt ettin, Fi.
Well, now you've done it, Lumiere.
Sonunda başardın, Lumiere.
- Now you've done it.
Artık çizgiyi aştın.
Mr. Seinfeld, as it stands right now, you are not covered for that damage and there is absolutely nothing that can be done about that.
Bay Seinfeld, görünüşe bakılacak olursa, zararı sigorta karşılamayacak ve bununla ilgili kesinlikle yapılacak hiçbir şey yok.
I haven't done it terribly well but there it is, and now I think if I put my face in, you can again see it happening, like that.
Çok iyi yapamadım ama işte böyle ve galiba şimdi yüzümü içine uzatınca yine bu şekilde aynısının olduğunu göreceksiniz.
You've done it now, Lazlo.
Nihayet bunu da yaptın Lazlo.
And now that you know how it's done... don't do it.
ve işte bu işlerin nasıl yapıldığını öğrendiniz... sakın yapmayın.
Now you've done it.
Şimdi işim bitti.
now you've got it 19
you've done it now 22
you've done it 103
you've done it before 58
you've done it again 57
done it 42
now you see me 17
now you're talking 179
now you know 219
now you listen to me 140
you've done it now 22
you've done it 103
you've done it before 58
you've done it again 57
done it 42
now you see me 17
now you're talking 179
now you know 219
now you listen to me 140
now you understand 24
now you see 59
now you don't 28
now you're just showing off 20
now you can 26
now you 250
now you know everything 22
now you know how it feels 26
now you do 116
now you're getting it 42
now you see 59
now you don't 28
now you're just showing off 20
now you can 26
now you 250
now you know everything 22
now you know how it feels 26
now you do 116
now you're getting it 42