Olde перевод на турецкий
75 параллельный перевод
I think it should be something nice like Ye Olde English Tavern.
Bence "Eski İngiliz Tavernanız" gibi hoş bir şey olmalı.
- Ritz salad? - It's a traditional Olde English thing.
Eski bir geleneksel İngiliz şeyidir.
We are also standing on the Grainery burying ground, the Olde Corner Bookstore and the Old North Church.
Şu anda aynı zamanda Grainery Mezarlığı, Olde Corner Kitapçısı ve Eski Kuzey Kilisesi üzerinde de bulunuyoruz.
Hard to tell when, but a while ago, in a good olde clay time in one plasticine country just as I wanted to tell you the tale of the Pike fish
Hiç kimse zamanını tam olarak söyleyemez, ancak çok uzun zaman önce eski kil zamanlarında bir oyun hamuru ülkesinde - Görüyorsunuz! Size bir turnabalığının öyküsünü anlatmak istiyordum.
Now, listen up, everybody. I am not losing the Bloody Mary contest to Gary's Olde Towne Tavern again.
Bloody Mary yarışmasını bir kez daha Gary's Old Towne Tavern'a kaybedecek değilim.
If it isn't Gary from Gary's Olde Towne Tavern.
Bakın kim gelmiş, Gary's Old Towne Tavern'dan Gary.
Okay, okay, I'm going back to the Olde Towne Tavern, where my exclusive satellite coverage of the World Welterweight title fight is about to get underway.
- Tamam. Ben Old Towne Tavern'a dönüyorum. Uydu antenli televizyonumda başlamak üzere olan dünya orta sıklet unvan maçını izleyeceğim.
Well, we were going to hold it at Gary's Olde Towne Tavern, but they're just so darn crowded in there.
Gary's Old Towne Tavern'da yapacaktık ama çok kalabalık.
Olde Towne Tavern!
Old Towne Tavern!
And the winner of Boston's annual Bloody Mary contest is... Gary's Olde Towne Tavern!
Boston'ın geleneksel Bloody Mary yarışmasının galibi Gary's Old Towne Tavern.
# Olde English filled my mind
# Olde English filled my mind
Y'all ain't got Olde E?
Olde E yok mu?
- They didn't have no Olde E.
- Olde E yoktu.
well, ye olde-fashioned jars take up valuable shelf space.
Geleneksel kavanozların çok pahalı raf alanı işgal ediyor.
Mm-hmm. If you'd like to learn more about colonial times... we could take a field trip to Olde Springfield Towne.
Koloni zamanları hakkında daha çok şey öğrenmek istersen Eski Springfield Kasabasında bir bölge turu atabiliriz.
Hmm. Ye olde toast.
Tost.
It's been ye olde laugh riot around here.
Evet, bir süredir hepimiz çok eğleniyoruz.
To go techno, new millennium or play safe with olde worlde.
Tekno ve milenyum mu? Yoksa eski dünya düzeni mi?
You're in Olde Springfield now!
Şu anda Kadim Springfield'dasın.
Now let's see how Olde Snob-field does without electricity.
Şimdi bakalım Kadim Züppe-Field, elektriksiz ne yapacak.
In retaliation for the power outage... Olde Springfield patriots have intercepted a beer truck bound for New Springfield... and dumped all the beer in the river.
Güç kesintisine misilleme olarak Kadim Springfield vatanseverleri, Yeni Springfield'a giden bir bira kamyonunu ele geçirdiler ve tüm birayı nehre döktüler.
With the money made from the gold... Olde Springfield was able to buy the Evian water factory and fly it over here from France.
Altının getirdiği para sayesinde Kadim Springfield, Evian Su Fabrikası'nı Fransa'dan satın alıp buraya getirdi.
We can't go on fighting with Olde Springfield!
O insanlar, bizim komşularımız. Onları her gün görüyoruz.
Dad, the arena's in Olde Springfield.
Baba, stadyum Kadim Springfield'da.
Don't play Olde Springfield... or as it is sometimes known, Sun City.
Kadim Springfiel'da ya da bazen bilinen adıyla Güneş Şehri'nde çalmayın.
But those Olde Springfield squares... are just gonna make you cut your hair, turn down your music... and wear frilly shirts like Keith Partridge.
Ama Kadim Springfield'daki o eski kafalılar saçınızı kestirecek, müziğinizin sesini kısacak ve size Keith Partridge gibi fırfırlı gömlekler giydirecekler.
Hey, look man, it's not like, you know, you picked him up at ye olde cock and balls and got out the butter spray and the choke collar and the whole thing.
Ye Old Cock'N Balls'lari almaya benzemez bu. Bu tereyagi spreyi cikti ta sprey basi tikanmasi gibi bir sey.
And I wanted to buy you a can of Olde English "800".
Ben de sana "Olde English 800" almak istedim. ( Ç.n. Bir alkollü içki markası )
BUT, WHEN I REALLY WANT THE WORDS TO FLOW THROUGH MY MIND AND OUT MY FINGERS, I FIND YE OLDE TICONDEROGA NUMBER TWO
Ama kelimelerin zihnimde uçuşup....... iki numara kömürlü kalemimle, parmaklarımda hayat bulması, her gün sonunda teknolojiyi yeneceğime dair inancımı arttırıyor.
And, boy, do I love Olde English.
Ve, dostum, Olde English'e bayılırım.
These and many other flavors await your tongues... at Taylor's Olde Fashioned Soda Shoppe and candy store.
Taylor'ın eski moda dondurma dükkânında buna benzer pek çok farklı tat dillerinizi bekliyor.
We still have balloons and music... and as a special treat a little later... a skydiver is going to drop from the sky... and land right here... in front of Taylor's Olde Fashioned Soda Shoppe and candy store....
Daha sonra gökten bir paraşütçü atlayacak ve Taylor'ın dondurma ve şeker dükkânının önüne inecek. Ne güzel değil mi?
Putting in long, hard hours in ye olde steam room?
Eski saunada geçirilen uzun, zorlu saatler, ha?
It's all written in ye olde weird English anyway.
O tuhaf eski İngilizce " yle yazılmış zaten.
Taylor's ye olde soda shoppe.
Taylor'ın Eski Tip Meşrubatçısı.
OK, seriously, ye olde bowl cut.
Tamam, cidden, tas gibi saç kesimi.
So partakest thou of our humble fare, and quenchest thine thirst at ye olde bar.
Mütevazi soframıza iştirak edin ve barımızda susuzluğunuzu giderin.
Oh no, you're not a debutante until you're much olde this is just preparation for your coming out.
Hayır, uygun yaşa gelmeden, sosyeteye giremezsin. Bu sadece kendini ifşa etmek * için bir hazırlılık.
My God, those people need to learn you can't just put "ye olde" in front of anything you want and expect to get away with it.
Tanrım, siz insanların her şeyin sonuna "kadim" ekleyip daha sonra bundan kurtulmayı beklemeyi bırakmayı öğrenmesi lazım.
Ginger was eating Ye Olde Drumstick and she dropped it.
Ginger şeker yiyordu, düşürdü.
Ye olde greyhound.
Antika dükkanından çıkmış. *
"what I've got here is a ye olde knob And I've put that on the end of a stick."
"Burada iyi bir kamışı aldım, çubuğun ucuna ekledim."
- Ye olde intermission.
- Devre arası bekleyişi.
My brother said Penn State has this restaurant called Ye Olde College Diner.
Kardeşim, Penn State'te Eski Üniversite Lokantası diye bir lokanta olduğunu söyledi.
Olde England.
- Eski İngiltere.
Ye olde commencement ceremony is about to commence.
Eski başlangıç seremonisi başlamak üzere.
I'm looking for ye olde truffle shoppe.
Tarihî meşhur mantar dükkânını arıyorum da.
- ♪ fa, la, la, la, la, la, la, la, la ♪ - I may not be able to get out of bed... - ♪'tis the season to be jolly ♪ but I should not have to suffer through a bunch... of ye olde choir rejects singing Christmas carols.
Bu yataktan çıkamıyorum belki ama bir avuç Noel şarkısı söyleyen koroyu reddetme hakkım var bence.
Hello, Turkeys of ye olde time.
Eski zamanlardaki hindilere selam olsun.
Die, and we will make a good funeral.
Ölde senin için iyi bir cenaze töreni yapalım.
Olde Towne Tavern!
- Harika!