Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ O ] / One thing's for certain

One thing's for certain перевод на турецкий

59 параллельный перевод
That's one thing for certain
Bu kesin olan bir şeydir
One thing's for certain, someone wants your silence.
Şurası kesin, birisi sessiz kalmanı istiyor.
Only one thing's for certain.
Kesin olan bir şey var.
- You see, I've seen a lot of death in the last few years, Wally... and there's one thing that's for sure about death... You do it alone, you see. That seems quite certain, you see.
Son bir kaç yılda çok fazla ölüm gördüm Wally ve ölümle ilgili kesin olan bir şey var tek başına yapıyorsun.
" One thing, one thing's for certain, baby.
" Ama bildiğim bir tek şey var tatlım.
One thing's for certain.
Kesin birşey var.
One thing's certain, they can't stay here, for their own good and that of everybody else!
Kesin olan bir şey varsa, hem kendileri hem de diğerlerinin iyiliği için, burada kalamazlar.
One thing's for certain. Right now, this ship is all that's left of Starfleet.
Bir şey kesin, şu anda Yıldız filosundan geriye kalan tek şey bu gemi.
One thing's for certain... you've stopped thinking about Grilka.
Bir şey kesin... Grilka'yı düşünmeyi kesmelisin.
One thing's for certain...
Kesin olan bir şey var...
Now, there`s one thing | I know for certain.
Benim kesinlikle emin olduğum bir şey var.
One thing's for certain, an Englishman didn't do it.
Kesin olan şu ki, bunu bir İngiliz yapmamış.
Well, one thing's for certain, it's not here in Kansas.
Kaderimin Kansas'ta olmadığından eminim artık.
Only one thing's for certain.
Bir şeyden eminiz.
Well, one thing's for certain :
Evet, bir şey çok açık :
If the Doctor's back, if you've seen him, Rose, one thing's for certain.
Eğer Doktor dönerse, eğer onu görürsen Rose kesin olan tek şey şudur...
And whether you believe that a supreme being created the Earth... or in the more and more discredited theory of evolution... one thing's for certain :
Dünyayı üstün bir varlığın yarattığına veya gözden düşmüş evrim teorisine inansanız da kesin olan bir şey var.
One thing's for certain :
Kesin olan bir şey var.
One thing's for certain.
Tek bir şey kesin.
THERE'S A LOT OF MYTHS ABOUT BEDBUGS, BUT ONE THING'S FOR CERTAIN - THEY'RE AS DISEASE-RIDDEN AS A ONE-EYED WHORE.
Evet, tahtakurularıyla ilgili bir sürü efsane var ama kesin olan bir tek şey var ki tek gözlü bir fahişe kadar hastalık yayarlar.
But one thing's for certain without fungi, rainforests could not exist.
Ama tek kesin gerçek var. Mantarlar olmasa, yağmur ormanları var olamazdı.
Well, one thing's for certain, we can'tjust sit here and eat pork!
Kesin olan bir şey var, burada öylece oturup domuz yiyemeyiz!
I'll tell you one thing that's for certain.
Sana kesin olan bir şey söyleyeyim.
But look, one thing's for certain, and that's that Brittany Is a very smart little girl.
Bak, kesin bir şey var : O da Brittany'nin çok akıllı küçük bir kız olduğu.
Well, one thing's for certain.
Bir şey kesin.
But one thing's for certain.
Ama kesin olan bir şey var ki.. Hepiniz ölürsünüz.
See, one thing I know for certain, is that I was put on this earth to protect men like Henry- - men who deserve true love and happiness- - from men like you.
Yani, emin olduğum tek şey şu ki ben bu dünyaya Henry gibi adamları gerçek aşkı ve mutluluğu hak edenleri korumak için yollanmışım senin gibi adamlardan.
One thing is for certain... It shall be one hell of a contest.
Kesin olan tek birşey varsa bunun çok sıkı bir yarış olacağı.
But there ’ s one thing for certain... when you go to take a piss, you can pretty much guarantee that the crocodile will eat the band.
Ama kesin olan şudur tuvalete gittiğinde timsahın müzik grubunu yiyeceğinden kesinlikle emin olabilirsin.
Whereas the one thing that centuries of science have taught us, is that the only thing that's certain is that nothing is for certain.
Yüzyıllardır bilim bize gösterdi ki kesin olan tek şey kesin diye bir şeyin olmadığıdır.
One thing's for certain, someone's been giving him shooting lessons.
Kesin olan bir şey var. Biri ona atış dersleri vermiş.
One thing's for certain, tonight I can tell everybody that the deal's gonna be signed and, you know, maybe when people find out how much money they're gonna get...
Kesin olan birşey var ki, bu anlaşmanın imzalandığını bu gece herkese söyleyeceğim, ve, belkide insanlar ellerine nekadar para geçeceğini - gördüklerinde...
One thing's for certain, our souls ain't ever gonna find rest'til all 2001 are avenged
Bişey kesindi.. ruhlarımız asla dinlenemeyecekti ta ki 2001 e kadar
One thing's for certain...
Ama birşey kesin... Bu tarafa doğru geliyor.
Still trying to sort out everything that happened back there, but if there's one thing I know for certain - -
Orada olan şeyi hala kafamda çözmeye çalışıyorum ; ama şurası şüphe götürmez.
All this evidence tells me one thing for certain. That you are being framed. And I think Regina's behind it.
Tüm bu kanıtlar bana sadece bir şeyi kesin olarak gösteriyor o da birinin sana iftira attığı ve bunların arkasında Regina var sanırım.
Whether he's real or not one thing's for certain, this is bigfoot country.
Gerçek veya değil kesin olan bir şey varsa burası bir kocaayak kasabası.
One thing's for certain. You'll never find out.
Kesin olan tek şey, senin bunu asla öğrenemeyeceğin.
Well, one thing's for certain. We can't prove it.
Açık olan bir şey var ki, bunları kanıtlayamayız.
But I do know one thing for certain... the bloody hoodie they found in Lee Moran's car didn't belong to Lee Moran.
Ama kesin olarak bildiğim bir şey var. Lee Moran'in arabasında buldukları kanlı kapüşonlu Lee Moran'in değildi.
For Christ's sake, it's the one thing that's certain in life. Death.
Tanrı aşkına, hayatta kesin olan tek şey ölüm.
♪'Cause I know one thing's for certain.
♪ Çünkü bildiğim kesin bir şey var.
♪ Be the oxygen you breathe. ♪ Be the oxygen you breathe. ♪'Cause one thing's for certain.
♪ Soluduğun oksijen olmak... ♪ Soluduğun oksijen olmak... ♪ Çünkü bildiğim kesin bir şey var.
One thing I know for certain, it's someone at that bloody hospital.
Tek bildiğim, o lanet hastaneden biri olduğu.
One thing's for certain, I'm not gonna allow nuclear missiles in our backyard.
Kesin olan bir şey var ki, arka bahçemizde nükleer füzelere izin vermeyeceğim.
I know one thing for certain, he's a fucking dead man.
Bildiğim birşey varsa, o da... bu adamın öldüğüdür.
But, one thing's for certain. Whichever way the...
Fakat kesin olan bir şey var, o da hangi durumlarda olursa olsun...
One thing's for certain. You're gonna need some skilled helpers.
Kesin olan bir şey var, yetenekli yardımcılara ihtiyacınız olduğu.
All right, there's one thing here we know for certain.
Pekala, kesin olarak bildiğimiz bir şey var.
One thing's for certain.
Orası kesin.
- I probably could've handled that better, but one thing is certain, my parents must never see that report card, for if they do, they'll simultaneously crap their pants.
Aslında onlara göstersem daha iyiydi ama kesin olan bir şey var ki ailemin bu karneyi asla görmemesi lazım eğer görürlerse anında altlarına sıçarlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]