Page three перевод на турецкий
183 параллельный перевод
What'd you do with page three and four?
- Üç ve dörde ne yaptınız?
Page three...
Üçüncü sayfa.
Full layout of pictures on page three.
Üçüncü sayfayı tamamen kaplayan resimlerle.
"Continued on page three."
"Devamı sayfa üçte."
It says page three of three.
Burada sayfa üç yazıyor.
With your attitude toward human life, you may yet get to be one of the barons of this prairie, and have your picture on page one, or page three, of the Chicago papers.
İnsan yaşamına verdiğiniz bu değerle, bu bozkırların baronlarından biri olabilirsiniz! ve Chicago gazetelerinde, birinci ya da üçüncü sayfada manşet olabilirsiniz.
My daughter's about to getpage one of the Sun, and probably page three, and you just think of the files.
Kızım neredeyse Sun gazetesinde bir sayfa yer alacak,.. .. ve muhtemelen de bu üçüncü sayfa olacak, ben ise dosyalarımı inceleyeyim.
Kent, do a background story for the page three sidebar on this terrorist group.
Kent, bu terörist grup hakkında üç sütunluk açıklayıcı bir yazı hazırla.
Please turn to page three of your Supply Survival Catalogue.
Hayatta Kalma Malzeme kataloğunuzun üçüncü sayfasını açın.
Could I ask you a question about number five on page three?
Üçüncü sayfadaki beş numarayla ilgili bir soru sorabilir miyim?
Look, Peg, more pictures on page three.
Bak Peg. Üçüncü sayfada başka fotoğraflar da varmış.
Get a load of the picture on page three.
Üçüncü sayfadaki resme bir bak.
I'd like to read from page three, paragraph four.
3. sayfa, 4. paragrafı okumanızı istiyorum.
Page three. "What a phony slob his father was."
Sayfa 3 ; "Babası amma sahtekârdı."
You know I happen to have the script right here with me and on page three, for example suppose the Elaine character comes in wearing a low-cut dress and the butler is very distracted and can't work.
Senaryo yanımda şu an ve üçüncü sayfada mesela diyelim Elaine karakteri içeri geliyor, üstünde de dekolteli bir elbise ve uşağın dikkati dağılıyor, sonucunda çalışamıyor.
Go to page three.
Sayfa 3'e git.
Freddy, hold page three.
Freddy, 3. sayfayı tut.
I had to read each page three times.
Bu mu? Her sayfayı üç kez okudum.
Well, what if the reason's on page three?
Peki ya sebep üçüncü sayfadaysa?
Oh, important page three.
Önemli üçüncü sayfa.
- Shopping. Okay, well, you're on page three.
Tamam, üçüncü sayfadasın.
Page three :
Sayfa 3.
Play devil's advocate's on page three.
Kötülüğün Avukatını oynamak sayfa üçte.
Let's start on page three.
Üçüncü sayfadan başlayalım.
It says so on page three of the rules.
Aynen üçüncü sayfada yazdığı gibi.
Check out page three of the Ledger tomorrow.
Yarın Ledger'ın üçüncü sayfasına bak.
- Three quarters of a page, I should think.
- Bir sayfanın dörtte üçü sanırım
- Three quarters of a page?
- Bir sayfanın dörtte üçü mü?
Page to the black king three.
Siyah şaha üç hamle.
- Three columns, first page.
- Üç sütun, ilk sayfada.
On the first page... you doubled a negative, split an infinitive, and left out three commas.
ilk sayfada... bir olumsuzluğu, bölünmüş bir mastar yapıyı kullanmışsın ve üç adet boşluk vermeyi atlamışsın.
It's all in that letter, page four, paragraph three.
Hepsi mektupta var, dördüncü sayfa, üçüncü paragraf.
But on this page, all three have no spaces after them.
Bu sayfadaki noktalı virgüllerin hiçbirinden sonra boşluk yok.
"In the Nuremburg archives, see file number..." At the head of the page, there's a number three which means a small fry, not worth bothering about.
Nurnberg arşivlerinde, dosya numarası... Evet, sayfanın başında. 3 numara diyor, yani küçük, etrafa sıkıntı vermeye değer biri değil.
Three articles today, just on the front page.
Ön sayfada üç tane yazısı var.
Centre page spread and three pictures.
Orta sayfada üç fotoğrafla yayınlamışlar.
It was front page in three languages.
Baş sayfada üç ayrı dildeydi.
Three of our agents in San Carlos, including Page, were captured by Ramon.
San Carlos'da bulunan Page dâhil üç ajanımız Ramon tarafından ele geçirilmiş.
And now the three errors of typing on the one page?
Ve şimdi bir sayfada üç tane hata mı var?
Every three-dimensional page contains a piece of the primer.
Her üç boyutlu sayfa, çözümün bir parçasını barındırıyor.
Let's move him on three. Go ahead and page Dr. Rosenberg to the ER, stat.
Dr. Rosenberg'ı acile çağır, durum ne?
Class, let's open up your books to page 76, chapter three.
Pekala, kitaplarımızı açalım. Sayfa 76, bölüm 3.
Sorry, but the next page consists solely of cooing, tickling and lap-sitting three things definitely not in my range as an actress.
- Üzgünüm usta ama sonraki sayfa tamamen mırıldanma, gıdıklama ve kucağa oturmalarla dolu. Oyuncu olarak kesinlikle sınırlarımda olmayan üç şey.
We were laughing at the typo on page three.
Hobbs, sadece üçüncü sayfadaki yazım hatasına gülüyorduk.
She wants an exclusive. She holds the rest of them an arm's length, wines and dines you, then writes a three page colour feature showing you up as a complete moron.
Diğer gazetecileri de bir metre uzakta tutuyor, - şarabı içirir ve karnını doyurur, sonra da üç sayfa boyunca seni tam bir moron olarak gösterir.
You wind me down, then do a three page feature on what a complete moron I am.
Önce beni bir güzel salla, sonra dökülenleri alıp gazetede üç sayfa boyunca nasıl bir aptal olduğumu anlatırsın.
If anything happens to me, and I mean anything, you are front page news in three galaxies.
Eğer bana birşey olursa, yani herhangi birşey, üç galakside ön sayfaya çıkarsın.
A drum goes around three times to print one page.
Silindirdir sayfanın üstünden üç kez geçer.
I'm very proud of The Sun and The Sun was not represented tonight in your film you just took page three which everyone seems so fascinated with, what about page one, or page two, every other page of the paper.
The Sun'la çok gurur duyuyorum. Ama The Sun bugün programımızda gösterilmedi. = RUPERT MURDOCH = Times gazetesi sahibi
I've found three errors of fact and two spelling mistakes, and I'm not yet on page four.
Üç yanlış bilgi ve iki de yazım hatası var. Daha dördüncü sayfada bile değilim.
Front page... we got three redcoats, and guess what.
Ön sayfa- - Üç kırmızı üniformalı yakaladık, ve bilin bakalım neymiş.
three 11326
threesome 22
three hours ago 35
three words 61
three years ago 329
three o'clock 86
three hundred 56
three times a week 48
three times a day 40
three days ago 197
threesome 22
three hours ago 35
three words 61
three years ago 329
three o'clock 86
three hundred 56
three times a week 48
three times a day 40
three days ago 197
three weeks ago 152
three months ago 162
three or four 45
three hundred dollars 18
three million 36
three days later 61
three months later 47
three thousand 46
three weeks later 27
three hours 204
three months ago 162
three or four 45
three hundred dollars 18
three million 36
three days later 61
three months later 47
three thousand 46
three weeks later 27
three hours 204
three minutes 224
three times 337
three kids 59
three men 39
three and four 38
three people 37
three years 380
three months 327
three of them 93
three seconds 50
three times 337
three kids 59
three men 39
three and four 38
three people 37
three years 380
three months 327
three of them 93
three seconds 50