Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ P ] / Poor sod

Poor sod перевод на турецкий

86 параллельный перевод
Poor sod.
Yazık sana!
The poor sod would be better off.
Hem bebek için de daha iyi olur.
- Poor sod.
- Zavallı adam.
The poor sod you do jobs for?
Hatırladınız mı? İşlerini yaptığınız zavallı herif hani?
Poor sod.
Zavallı adam.
One day you'll be shouting, "Come in," and it'll go on forever cos the poor sod won't be able to get in and you won't be able to get out.
Bir gün "Girin" diye bağıracaksınız ve bu sonsuza kadar sürecek. Çünkü zavallı adam içeri giremeyecek ve siz de dışarıya çıkamayacaksınız.
It is for the poor sod under the tree.
Ağacın altında kalan zavallı herif için öyle.
I pity the poor sod who gets the job.
İşi alacak zavallı herife acıyorum.
You poor sod.
Seni zavalla aptal.
Poor sod.
Zavallı aptal.
Poor sod backed into a nine-foot fan.
Zavallı adam, 3 metrelik pervaneye çekildi.
Poor sod's got nowt left to live for.
Zavallının yaşama sevinci kalmadı.
Poor sod.
Zavallı herif.
"Better you than me, poor sod."
"Bana olacağına sana olsun, zavallı oğlan." diye geçirdim.
I got half a million nicker here, which means some poor sod doesn't.
Burada yarim milyon papelim var, bu demektir ki bazi zavallilarin yok.
Poor sod.
Zavallı hıyar.
What we got to offer the poor sod?
Ne önereceğiz?
Poor sod.
Zavallı çocuk.
- Yeah. I'll just dump the poor sod I married.
Evlendiğim zavallı herifi bırakıveririm.
The poor sod thought hard. He tried stories about witches, monsters, fairies...
Zavallı şair günlerce düşündü, periler, yaratıklar, cadılarla ilgili hikayeler anlattı.
You're totally sick, you poor sod!
Sen tamamen hastasın. Zavallısın!
Turn the poor sod to save the ship then make him dash for dry land before Mr. Sunshine scorches him a new one.
Zavallının gemiyi kurtarmasına izin ver sonra da Bay Güneş Işığı gelmeden onu karaya koştur.
Poor sod that buys these will be back in ten months for new ones.
Bunları alacak olan zavallı, yenilerini almak için on ay sonra geri döner.
They've been cloned off some poor sod's Vauxhall down in Devon. OK.
Vauxhall, Devon'da oturan zavallı bir herifin plakasını kopyalamışlar.
Especially when they're telling some poor sod he's supposed to shell out three months'salary for an engagement ring.
Özellikle de bazı zavallılara bir nişan yüzüğü için... üç aylık maaşını gözden çıkarması gerektiğini söylüyorlarken.
Poor sod.
- Zavallı moruk.
- What's this poor sod done, then, Simmerson?
- Olan bu zavallı çimlere olacak, değil mi Simmerson?
Some poor sod always gets a good kicking.
Bazı zavallı herifler daima iyi dayak yer.
He were the one that needed help, poor sod.
Zavallı herif, yardıma ihtiyacı vardı.
Some poor sod's gonna catch a packet.
Fakirin biri uçaktan düşen bir paketi yakalayacak.
He's a poor sod, if you think about it.
Zavallı adam, eğer böyle düşünüyorsan.
Poor sod.
Zavallı. - Öyle deme.
Another one, poor sod
Buyur bakalım, aptal herif.
I thought the poor sod was gonna have a heart attack!
Zavallı ibne kalp krizi geçirecek zannettim!
Oh, poor sod.
Zavallı adam!
The last thing that went through that poor sod's head was my numberplate!
O zavallı homonun aklından son kalan şey benim plaka numaramdı!
Just a poor old sod on his own.
Kendi halinde zavallı bir herifti artık.
Yeah, poor old sod is tired.
Evet, zavallı taşeron yorulmuş.
- Well, I'm no doctor, but I can't see the poor old sod lasting much longer.
- Doktor değilim ama ihtiyar herifin daha fazla dayanacağını sanmıyorum.
Oh, the poor, dear, old sod.
Zavallı yaşlı herif.
Poor little sod.
Zavallıcık.
Oh, poor sod.
Garibim.
Since his triple bypass the poor old sod can't manage it.
Birkaç tane baypas ameliyatı olduktan sonra ufaklığı artık çalışmıyor.
Why shouldn't I take the poor little sod out for a meal?
Neden şu zavallı mahluku bir yemeğe götürmeyecektim ki?
Yeah, poor messed-up sod.
- Evet, zavallı herif.
Poor old sod.
Sefil pislik.
He's as mad as a hat, you know, the poor old sod.
Sinirden kudurmuş durumda, zavallı herif.
Wasn't me who dragged the poor grieving sod down to the station.
Herifi kederli halinde polis merkezine götüren ben değildim.
- Yeah, poor messed-up sod.
- Evet, zavallı herif.
Poor old sod.
Zavallı herif.
Listen to me, if she was was up the duff, some poor miserable sod put her there.
Kız hamile kaldıysa beş para etmeyen birindendir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]