Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ R ] / Refuge

Refuge перевод на турецкий

1,227 параллельный перевод
Anyway, I want him to go to that animal refuge.
Onun hayvan barınağına gitmesini istiyorum.
All right. We'll give the stupid elephant to the stupid animal refuge.
Aptal fili aptal hayvan barınağına götüreceğiz.
The apple blossoms offered a brief refuge, but they were an illusion.
Elma ağacı çiçekleri kısa bir sığınma imkânı sunuyordu fakat onlar da birer yanılsamadan ibaretti.
I'd say I wanted to have a refuge for stray cats. He'd say, "Veterinarian."
"Sokak kedileri için barınak yapmak istiyorum" derdim, "veteriner" derdi.
Should all oppressed people be allowed refuge in America?
Sıkıntıda olan tüm insanlar Amerika'ya mı sığınmalı?
" On the beach, I sought refuge in an ostracism
" Kumsalda, bana zımnen kabul ettirilen...
"Seeking refuge in ostracism" doesn't work.
"Sürgüne sığınmak" bir işe yaramaz.
I have taken refuge in some sorry places...
Çok kötü yerlere sığındığım oldu...
Many plants take refuge underground at the hottest time of year, and survive as bulbs and tubers, swollen with their stores of food and water gathered during the good times.
Birçok bitki, yılın en sıcak zamanlarında yeraltına sığınarak yılın güzel zamanlarında depo ettikleri su ve besinler ile şişmiş soğan ve yumru kökler ile hayatta kalır.
You must think of this as your refuge, your sanctuary.
Burayı bir mabet, bir sığınak olarak düşünebilirsiniz.
This is where I come when I need some refuge from the modern world... or when I want to see drive-in movies for free.
Canım gerçeklikten biraz uzaklaşmak istediğinde ya da bedava açık hava filmlerini izlemek için geliyorum.
But I will not tolerate living like some Pakled refuge merchant...
Ama bazı mülteci tüccarlar gibi yaşamaya göz yummayacağım...
Many sought refuge in other societies.
Bir çoğu diğer toplumlara sığındı.
Dear God, we call on you to be our defence and our refuge.
Yüce Tanrı, bizim savunmamız ve sığınağımız ol.
I got a captain crawling up my ass for an answer... so I'm gonna take a little refuge up yours.
Komiser bu olayı çözmem için kıçımı tırmalıyor. Yani ben de seninkini tırmalayacağım.
Take a little refuge up yours.
Lanet kasabanız sizin olsun.
In the'30s, the government set this aside as a wild bird refuge.
1930'larda burası yabani kuşların barınağı ilan edilmişti.
With me... you will find refuge.
Benimle sığınacak bir limanınız olacak.
I have always thought that violence was the last refuge of the incompetent, and empty threats the final refuge of the terminally inept.
Şiddetin, her zaman yetersizliğin barınağı olduğunu, ve boş tehditlerin de, ölümcül beceriksizliklerin son sığınağı olduğunu düşünmüşümdür hep.
" My God, my rock of refuge.
" Tanrım, kayam, sığınacak yerimdir,
I've taken refuge inside the shuttle bay in a shuttlecraft.
Mekik hangarı içinde ki, bir mekik içine sığınmış durumdayım.
But if there is a pack, I find refuge in some place like this, where they won't come.
Ama bir sürü varsa onların gelemeyecekleri bunun gibi bir yerde sığınak bulurum.
Cast out of society... taking refuge amidst the garbage... like Spawn, himself... these unclean souls know they will never be accepted... by the world beyond these alleys.
Toplumdan dışlanmış çöplerle çevrili bu sığınakta kalan aynı Spawn gibi olan bu kirli ruhlar, bu mahallelerin ötesindeki dünyada asla kabul görmeyeceklerini biliyorlardı.
God, who is our refuge and our strength.
Tanrı bizim sığınağımız ve gücümüz.
I take refuge in the three jewels :
" Sadece üç mücevhere sığınırım :
I take refuge in the Buddha, the Dharma and the Sangha.
"Buddha, Dharma ve Sangha'ya sığınırım."
They are the last refuge of the complex.
Bütün karışıklıklar içindeki tek sığınaklardır.
Behind the mention of Albania, of his stomach flu taking refuge these scant days away from the election.
Arnavutluk'tan, gribinden söz edilmesinin arkasında seçime kadar, bu sınırlı günlerden uzak kalmak yatıyor.
It is the final refuge for last hopes.
Orası son umutların tek sığınağı.
Daphne's taking refuge at my apartment for the night.
- Daphne bu gece bende kalıyor.
They may have taken refuge there to hide from the Nyrians.
Niriyanlardan saklanabilmek için oraya sığınmış olabilirler.
We've taken refuge in a class-9 nebula.
9. sınıf bir nebulayı barınak olarak kullanıyoruz.
We'll take refuge in my home.
Seni evimde saklayacağız.
Please, the last refuge of the truly desperate.
Lütfen. Umutsuzluğun son sığınağı!
Clearly a high-class refuge for big spenders.
Zenginler için kaliteli bir kaçamak yeri olduğu belli.
There's a slow but steady stream out of the city as if Long Island or New Jersey were any refuge in this time of crisis.
Şehir dışına doğru yavaş ama durmayan bir trafik var. Bu kriz anında Long Island veya New Jersey adeta bir sığınacak yer oldu.
A final refuge for dreams... and our last best hope for peace :
Rüyalar için son bir sığınak. Ve barış için son ve en büyük umudumuzun adı :
" East, east, across the frozen continent... and over the frozen steppes back to the refuge of his childhood estate.
Doğu. Donmuş kıtayı geçerek. Donmuş stepleri geçerek.
During the fighting in Budapest, many people had taken refuge in cellars.
Budapeşte'de süren çatışmalar sırasında birçok insan sığınaklara saklanmıştı.
Every month, thousands of East Germans fled across the open Berlin border and took refuge in the West.
Her ay binlerce Doğu Alman, açık Berlin sınırından kaçıp Batıya sığındı.
Let's go to take refuge in the cave up there.
Yukarıdaki mağaraya saklanalım hemen.
This poor soul needed refuge.
Bu zavallının sığınacak yere ihtiyacı vardı.
Dad, blind dates remain the refuge of the lovelorn.
Görücü usulü ancak terk edilmiş insanları avutur.
Until now, you've been able to avoid those painful arrows, sometimes seeking refuge in the forest of repression.
Bugüne kadar acı veren oklardan kaçınmaya çalıştın Hatta bazen duygu bastırma ormanına sığınıyordun.
A refuge.
Bir sığınak.
I've cornered several Voyager crewmen, but they've taken refuge in a guarded building.
Bir grup Voyager mürettebatını köşeye sıkıştırdım, ama korunaklı bir binaya sığındılar.
Here at Mangawhai Wildlife Refuge, the fairy tern is down to less than six breeding pairs.
Burada, yani Mangawhai Vahşi Yaşam Barınağı'nda... peri sumrusu sayısı yumurtlayan 6 çifte kadar düşmüş.
For centuries people have come to New York seeking refuge.
Asırlardır insanlar New York'a barınak aramak için gelmişler.
He is my refuge and He is my fortress.
O benim sığınağım ve kalem.
Welcome to Refuge, strangers.
Refuge'a hoş geldiniz yabacılar.
- "... and over the frozen steppes... back to the refuge of his childhood estate. " - Darling.
Sevgilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]