Saturday перевод на турецкий
10,550 параллельный перевод
Why should this Saturday be different from any other?
Neden bu Cumartesi, diğerlerinden farklı olsun?
It was a Saturday on January, 2010.
2010'un ocak ayında bir cumartesi günüydü.
Tell him we're gonna be delivering Saturday.
Cumartesi teslim edeceğimizi söyle.
First Thursday and first Saturday of the month.
Ayın ilk perşembe ve cumartesi günleri.
He'll be by after a while to get his cut, just like every Saturday.
Her cumartesi olduğu gibi payını alacak.
Yeah, Saturday.
- Evet, cumartesi.
By Saturday night... the battle will begin the next day.
Cumartesi gecesi savaş ertesi gün başlar.
Which showed one film per week twice a night, and three times on Saturday.
Haftada bir film, gecede iki kere ve cumartesi de üç kere gösterilirdi.
What about Saturday?
Cumartesi nasıl peki?
You know, but Saturday, you see, we're going to the park, she's gonna get really tired afterwards.
Ama Cumartesi parka gideceğiz. Sonrasında yorgun olacaktır.
So it's my mom's birthday this week, and my dad is throwing her a dinner Saturday night up in Greenwich.
Babam da Cumartesi akşamı, Greenwich'te akşam yemeği düzenleyecek.
He gets out Saturday, 9 a.m.
Cumartesi sabahı 09 : 00'da.
I'll see you Saturday.
Cumartesi günü görüşürüz.
About Saturday.
Cumartesi gününü soruyorum.
I'm throwing a party on Saturday and I'd like you to come.
Cumartesi günü parti veriyorum ve senin de gelmeni isterim.
- So see you on Saturday?
- Cumartesi görüşürüz o zaman?
And live from New York, it's Saturday Night!
Ve şimdi New York'tan canlı yayınla Cumartesi Gecesi'ndeyiz!
( Saturday, 11th May )
Aç şunu.
- Saturday.
- Cumartesi.
- Yep, that's my Saturday night staple.
- Evet, cumartesi olmazsa olmazım.
- Yeah, we can go on Saturday, right, Agroni?
Evet, cumartesi gidebiliriz, değil mi Agroni?
- All right, cool, I'll be there every Saturday.
Pekala, güzel, her cumartesi oradayım.
I hear the footballers'dance is Saturday night.
Duyduğuma göre futbolcuların partisi Cumartesi gecesiymiş.
Pick you up Saturday at 8 : 00, then?
O zaman Cumartesi 8'de alayım mı seni?
Saturday night, then.
Cumartesi gecesi o zaman.
Better Saturday night dances.
Cumartesi danslarının daha iyi olduğu bir yere.
So, come on down Friday the 30th and Saturday the 31st... that's Halloween night and if you're brave enough... to ride in our ride of terror and survive... well then you might just get to meet Pitchfork.
Cadılar Bayramı gecesi yeterince cesursanız Cuma ve Cumartesi günü gelin dehşeti ve hayatta kalma çabasını yaşayın. Belki Pitchfork'la bile karşılaşabilirsiniz.
Welcome, Bedrock, to the Saturday night spectacle.
Taş Yatağı cumartesi gecesi gösterisine hoş geldiniz.
♪ Saturday night and we in the spot
♪ Saturday night and we in the spot
I'm supposed to go to in L.A. Saturday night... if, um, maybe you'd wanna...
Los Angeles'ta bir partim var ve... eğer sende istersen belki...
Yeah, I'll be back... well, I'll be back on Saturday, won't I?
Evet, döneceğim. Cumartesi günü döneceğim, öyle değil mi?
I get this place between five and 10pm on a Saturday.
Ben buraya Cumartesi günleri 17.00-22 arası geliyorum. Öyleydi değil mi?
I just gotta make sure he forgets it all by Saturday night.
Seni temin ederim ki Cumartesi akşamı hepsi geçecek.
It's Saturday morning, October 26, 1985, 1 : 18 a.m.
Bugün 26 Ekim 1985, günlerden cumartesi, saat 01.18.
Are you guys going to the staff party on Saturday?
Personel partiye gidiyor siz bulunmaktadır. - Cumartesi günü?
Okay, well, the staff party is this Saturday.
Tamam, iyi, personel parti. - Bu Cumartesi olduğunu.
See you Saturday.
Size Cumartesi bakın.
Do you know where we could get some pot for Saturday?
Biz Cumartesi için bazı pot alabilir nerede olduğunu biliyor musun?
They're having a party on Saturday.
Onlar Cumartesi günü bir parti veriyoruz.
Party on Saturday, huh?
Cumartesi günü partisi, ha?
Word. I wanted to let you know we're having a staff party this Saturday, if you want to come by. Hey.
Kelime.
Hey, so Saturday...
Cumartesi...
Saturday my aunt is getting married, and she's having a little barbecue beforehand, and I would love it if you were my date, baby.
Cumartesi teyzem evleniyor. Ondan önce küçük bir barbekü partisi verecek. Eğer benimle gelirsen çok mutlu olurum, bebeğim.
Till Saturday.
- Cumartesiye kadar.
Saturday Night Fever album.
Saturday Night Fever albümü.
If God lets the Jews have Sunday on a Saturday, he'll be cool with this.
Tanrı, Yahudilerin Cumartesi gününü Pazar gibi yaparsa, sorun olmayacaktır.
It's Saturday night!
- Bugün cumartesi!
Where, let's say, teenage girls, if they have a free Saturday afternoon, will go walking in the shopping mall, not to the library or somewhere else.
Mesela genç kızların cumartesi öğleden sonraları boşsa bir kütüphaneye veya başka bir yere değil de bir alışveriş merkezine gitmeleridir.
You wanna wear'em Saturday?
- Cumartesi çıkalım mı? Benimle mi?
Saturday?
Cumartesi mi?
You know, Saturday, it's a holiday.
Cumartesi tatil.