Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Scoot

Scoot перевод на турецкий

653 параллельный перевод
Can you scoot over a little?
Biraz yana kayar mısınız?
Scoot over.
Kenara kay!
Scoot on home.
Hemen eve fırla!
Let's scoot!
Hadi çabuk kaçalım!
- I'll be up to tuck you in. Scoot!
Birazdan gelir üzerlerinizi örterim, şimdi fırlayın.
# # Swings his boot and squatters scoot # #
# Swings his boot and squatters scoot #
He took him to the hotel. 20 minutes was enough to scoot back to the pier, slug the watchman at 3 : 00am and drop Paine's body.
Onu otele bıraktı. Rıhtıma varmak, saat 3'te gözcüyü bayıltmak... ve Paine'nin cesedini suya atmak için 20 dakika yeterliydi.
Scoot around forward.
etrafında döndürün.
Scoot!
Defol.
A road of shifting sands and bruising rocks of quail that scoot through clumps of cactus and doves that rise in soft, whirring clouds.
Kaygan kumla ve arabanıza zarar veren taşlarla kaplıdır kaktüsler arasında kaçışan bıldırcınlar ve bir bulut misali kumrular yükselir.
- I've got to scoot.
- Şimdi fırlamalıyım.
I'm gonna dress now and scoot out the back way.
Şimdi gidip giyineyim ve arka taraftan sıvışayım.
Scoot in there.
Hadi yandan.
Go on, scoot!
Haydi!
Even then I scoot along after you like an obliging little lapdog.
O zaman bile sadık küçük fino köpeğin gibi peşinde dolaştım.
Scoot! Lurch, do something.
Lurch, bir şey yap.
Scoot over.
Kenara kay tatlım.
That's what you're going to find out, sweet mama, as soon as you scoot on home and ask your rich sugar daddy. Webster.
Onu da sen öğreneceksin güzel annem evine kaçar kaçmaz, zengin babacığına soracaksın.
If you hear him hoot - scoot
Öttüğünü duyarsanız, tabanları yağlayın.
Can you scoot over?
Kenara çekilebilir misin?
I'm gonna scoot right on over to Paris and check on just what Polyakov sold.
Hemen Paris'e gidip Polakov ne satmış kontrol edeceğim.
Why don't you all scoot in here together?
Neden hepiniz buradan gitmiyorsunuz?
Scoot!
Haydi!
Regan, can you sit up and scoot over here?
Regan, doğrulup buraya yaklaşır mısın?
Scoot over!
Kenara çekiI!
Scoot in the seat back there.
Arka koltuğa atlayın.
Anyway, we flunk the final exam and scoot them out on 20 weeks of training pay.
Neyse, final sınavından çakar 20 haftalık eğitim parasını da cebe indiririz.
I'll just scoot over there.
Sadece uzağa kaçacağım.
You can scoot and boot, understand?
Tabanları yağlayıp kaçabilirsin, anladın mı?
- Scoot jockeys?
- Motosikletçiler mi?
Scoot over, god dam it!
Kacin, Allah kahretsin!
Scoot!
Kaç!
Well, gotta scoot.
Evet, gitmeliyim.
Scoot!
İkile!
Scoot through.
Geçin bakalım.
Can you guys scoot over a little?
Çocuklar biraz sıkışabilir misiniz?
Now, unless you got a secretary back at your motel, I suggest you scoot on back there... and wait for the phone to ring.
Şimdi de, eğer otelinde seni bekleyen sekreterin yoksa, tavsiyem oraya dönmen... ve telefonun çalmasını beklemen.
Scoot over.
Yer aç!
Scoot down.
Yat bakalım.
Scoot!
İnanılmaz!
Just scoot right across.
Direk gitmememiz için bir neden yok.
Scoot out the back.
Arkayı gözle.
If you could just scoot over.
Biraz yana kayabilirseniz olur.
Now, scoot, huh?
Şimdi, ayrılın!
- Scoot over, Frenchie. - Hi.
- Kenara kay Fransız.
I Need To Scoot Back To My Desk.
- Üzgünüm.
- I said scoot!
- Yürü dedim!
Now, scoot.
Haydi sen git.
You scoot, now. Yes, sir.
- Sağolun.
Scoot!
Haydi koş.
Scoot on in, Mama.
- Atla anne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]