Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / She is sick

She is sick перевод на турецкий

408 параллельный перевод
She is sick!
Hasta!
She is sick.
O, hasta.
Because of my wife, if she would hear it ring she'd be disturbed... she is sick.
Çaldığı vakit eşimi rahatsız etmesin diye. O hasta.
Ye has always loved her deeply Now she is sick... yet he has the mood to go to the duel!
Ye onu çok derin severdi şimdi ise karısı hastalandı... buna rağmen düello havasında olabiliyor!
She is sick, Mark, doesn't that mean anything to you?
Bu ne demek biliyor musun?
I have a little girl, she is sick.
Küçük bir kızım var, hasta.
Daddy, she is sick.
Baba, annem hasta.
She is sick, let me serve your boss.
O biraz hasta, izin verin ben ilgileneyim, Patron!
Miyoko is sick. She ate a spoiled arrowroot cake.
Miyo bozuk şeker yemekten hastalanmış.
She is sick.
Kız hasta.
Not so sick, my lord, as she is troubled with thick coming fancies, that keep her from her rest.
Pek hasta sayılmaz, lordum ; kuruntu daha çok. Olmayacak görüntüler, rahatını kaçırıyor.
Aunt Helen can't stand children around when she is so sick
Bana ihtiyaçları var.
Is she sick?
Hasta mı?
Is it so unusual for a girl to come home because she's sick of the hotel and all the people in it?
Bir kızın otelden ve içindeki insanlardan bıktığı için eve gelmesi çok mu garip?
Is something wrong, is she sick?
Onun bir sıkıntısı mı var? Hasta mı?
Oh, you don't know how sick she is from all that gas.
Bütün o gazdan nasıl hasta olduğunu bilmiyorsun.
Her mother is sick, so she can't stay.
Annesi hasta bu yüzden kalamayacak.
The chick is sick. She's all right.
- Kız hasta.
For chrissake, just shoot me. You see how sick she is?
Görüyor musun ne kadar hasta?
- Is she sick?
- Hasta m?
What's happened, is she sick?
Ne olmuş, o hasta mı?
Is she sick again?
Yine mi hasta?
If you must know, only because my wife is... Well, she... she gets sick on boats.
İlla bilmeniz gerekiyorsa, tek sebebi şu ki karım O gemiler onu tutar.
She's sick, is she?
Hasta, öyle mi?
CAN GET VERY SICK, MR. DORSETT AND WHAT I'M TALKING ABOUT HERE IS SICKNESS. NOW, WAS SHE EVER SICK?
İyi bir kadın olduğuna eminim, ama en iyi insanlar bile oldukça hastalıklı olabiliyor, Bay Dorsett.
She's at grandma's house, and grandma is sick too!
Büyükannemin evinde, büyükannem de hasta!
Well, we have a lady who we think is very sick. She's back down here in the truck.
Hemen kamyonun içinde.
She is very sick!
Chie çok hasta!
Is she really sick?
Gerçekten hasta mı acaba?
Chie is very sick She's sick?
Chie hastaymış.
This is going to sound like a dumb question, but if she's that sick... why didn't you fly her?
Bu çok saçma bir sual olacak ama, o kadar hasta ise niye uçakla gitmiyor?
Oh, she is very sick, you know. She started to die of that, and I can't do anything.
Tüberkiloz ve... çok hasta, bilirsin Ölüyordu ve ben bir şey yapamıyordum.
What was it? Is she sick?
Buradayım hayatım.
I was wondering about the woman ; is she sick?
Sizin kadını sorayım dedim ; hasta mı?
Is she sick or something?
O hasta filan mı?
My child is ill. She's sick.
Çocuğum hasta, o rahatsız.
She's twisted. Getting to me through my kid is sick.
Bana ulaşmak için çocuğumu kullanması hastalıklı bir davranış.
Do you know how sick she is?
- Çok hasta olduğunun farkında mısınız?
Yes, I know how sick she is, and so does she.
- Evet, ben de kendisi de farkında.
Is she still sick?
Hâlâ hasta mı?
The director is out sick today, so she'll want to see you first thing tomorrow.
Müdür bugün hasta olduğu için gelemedi. Yarın ilk iş sizi görmek istiyor.
The king's sister, Lema, she is very much sick.
Kralın kızkardeşi, Lema, çok hasta.
- She is very sick.
- O çok hasta.
Third Mistress is sick. She wants you to come.
Üçüncü Hanım hasta, gelmenizi istiyor.
- She isn't sick or anything, is she?
- Hayır.
- Is she sick?
- Hasta mı?
All I can see is that my daughter is sick and that she might be in trouble.
Tüm görebildiğim, kızımın hasta oluşu ve.. ... başının belada olabileceğidir.
My boy and his sick mother who nursed you when you were a baby who fed you and nurtured you and now all she asks for in return is some soup from Jerry's and a burger from Don's and a meatball hero from Tratatorio's and a snow cone from lzzi's at the airport.
Oğlum ve onun hasta annesi. Sana bebekken bakan annen. Seni besleyen, gözeten annen.
- How sick is she?
- Ne kadar hasta?
Why is she always sick when I want to work with her?
Her onunla çalışmak istediğimde neden hasta oluyor?
- Is she sick? - I've never seen her.
- Bilmem ki, hiç görmedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]