Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Should i say

Should i say перевод на турецкий

4,803 параллельный перевод
Or should I say, Freddie?
Yoksa Freddie mi demeliyim?
Josh is in my first lesson and I was wondering - should I say something to the class?
Josh'la ilk dersim ve acaba sınıfa bir şey söylemeli miyim?
What should I say on Monday?
Pazartesi ne diyeceğim?
Or should I say...
Ya da sana Hola mı diyeyim?
- Who should I say is, uh...
- Kim diyelim?
Or should I say a latte more cappuccino-y?
Ya da çokça kapuçino mu demeliyim?
Should I say that she's a woman that will put you on edge?
Görünüşüyle seni bir hayli endişelendirecek bir kadın olduğunu söylesem mi acaba?
Or should I say Mrs. Grayson?
Yoksa Bayan Grayson mu demeliyim?
Who should I say that I am?
Buna ne cevap vermeliyim?
I mean... How should I say it?
Yani aslında nasıl desem.
Or, should I say, "wonder-ful."
Veya "Harika" mı demeliydim?
What should I say to him?
Ona ne söylemeliyim?
Did he also say that you should convince her to take the job?
İş için Catherine'i ikna etmeni söyledi mi?
Well, I met your officiant today, or I should say "re-met."
Bugün din görevlinizle tanıştım ya da'yeniden'tanıştım da diyebiliriz.
♪ you say that your mind's ♪ been made up ♪ and I should go
# aklını toparladığını # söylüyorsun... # ve benim gitmem gerektiğini...
- Why should I believe anything you say?
- Neden söylediğin şeylere inanayım ki?
- You were going to say that I should call Victor to see if he'll get Freya's powers back.
- Victor'u çağırıp Freya'nın güçlerini geri alabilir mi diye görmemiz gerektiğini söyleyecektin.
I should've known it wasn't you when you actually seemed interested in what I had to say.
Bana fikrimi sorduğunda sen olmadığını anlamalıydım.
Why should I believe anything you say?
Neden söylediğin tek kelimeye inanayım ki?
Maybe I should say something?
Belki de bir şeyler söylemeliyim.
I say we should all hope for the best for Nolan.
Bence hepimiz Nolan için en iyiyi dilemeliyiz.
This is the part where you give me one good reason why I should believe anything you say.
Bana söylediklerine neden inanacağıma dair bir tane mantıklı neden söylemen gereken kısıma geldik.
Well, then this probably isn't a great time to say this, but... um, I don't think we should see each other anymore.
O hâlde muhtemelen bunu söylemek için iyi bir zaman değil ama artık görüşmememiz gerektiğini düşünüyorum.
I think you should marry someone who will say that photo is better.
Daha doğrusu, bence bu fotoğrafın daha iyi olduğunu söyleyen biriyle evlenmelisiniz.
But I do, hey, I do have to say, that I heard that runners should not do something like this before a race.
Ama koşucular öyle bir yarıştan önce böyle şeyler yapmamalıymış. - Daha önce bir şey olmamıştı.
I should say, sir, a lot of the information came from Sgt Miles.
Efendim, birçok bilginin Amir Miles'tan geldiğini söylemeliyim.
If they want to use my body in order to say what they want to say to the person, should I just let them?
onlara izin versem mi?
We never got back at him for sleeping with both of us at the same time, so I say we should do it now.
İkimizi aynı anda idare etmesinin intikamını alamadık bu yüzden bence şimdi yapmalıyız.
You know what's amazing? I was just about to say, "Angie, I think you should throw a wedding for Booth and Brennan."
Bunun olağanüstü olduğunu biliyor musun? "Angie Booth ve Brennan için bir evlilik düzenlemelisin" demiştim.
But you should know that you're not going to say anything that I haven't already said to myself.
Ama bilmelisin ki bana kendime çoktan söylemediğim bir şey söyleyemezsin.
JESS : I should say something.
Bir şey demem lazım.
Wait, I should say that to him.
Bir dakika, ona da söylemem lazım.
Well, other problems have surfaced... resurfaced, I should say.
Şey, başka sorunlar yüzeye çıktı daha doğrusu yeniden yüzeye çıktı demeliyim.
Because, if so, every time I lay down, it should say, "Hello, Anne."
Çünkü, eğer öyleyse, her başımı koyduğumda, "Merhaba, Anne." demesi gerekir.
At our age, I say we should celebrate.
Asıl bizim yaşımızda böyle kutlama yapmalıyız derim.
- I should say not.
- Öyle olmadığını söylemeliyim.
Or I should say, thank you for inviting me - into your lovely home.
Ya da beni güzel evinize davet ettiğiniz için ben teşekkür etmeliyim.
This says that I'm in charge of the silly skeleton room, when really it should say "the undead serial killer room."
Burada yazana göre aptal iskelet odasından sorumluymuşum, aslında şey yazması gerekir "yaşayan ölü seri katil odası."
I should say so.
Bence istiyor.
Or should I say "boy"?
Veya çocuk mu deseydim?
Okay, should I go in and say something to her?
Gidip birşey söylemeli miyim?
Still, I should say my greetings.
- Yine de yapılması gerekeni yapmalıyız.
Should I just say no when the guys throw me a little party?
Çocuklar benim için yaptılar ; hayır mı deseydim?
I just don't see why your trip to St. Theodore's should be off the record, Mr. President.
Aziz Theodore'a yaptığınız ziyareti neden gizli tuttuğunuzu anlayamıyorum Sayın Başkan.
Or maybe I should say I'm liberated.
Ya da özgürlüğüme kavuştum da diyebilirim.
Do you want to say it out loud, or should I?
Bunu sesli olarak söylemek ister misin? Yoksa ben mi söyleyeyim?
Why should I believe anything that you say?
- Söylediğin şeylere neden inanıyım?
But I should also say I've met a lot of kids just like you who've had to take care of themselves, and I've yet to run across one who deserved to be doing that.
Ama bende bir sürü çocukla tanıştım, sizin gibi çocuklarla. kendi başının çaresine bakmak zorunda kalanlar, buna layık birine rastlamadım henüz.
Oh, funny that you should say that, because there's nothing honest about you, and I can finally prove it.
Bunu söylemen garip çünkü seninle ilgili hiçbir şey dürüstçe değil ve sonunda bunu kanıtlayabilirim.
LAUGHTER Though I should say, most of the cost of today has been paid for by Laura and Paul - or should I say by their plastic friends Mr Barclaycard, Mr Capital One, Mr Amex and Mr Virgin Money.
Söylemek istediğim, Bugünkü herşey Laura ve Paul için ödenmiş olacak ya da onların plastik arkadaşları
Because when I hear a man say "perhaps," I think perhaps he has no spine, and perhaps he should be looking for a new place to work.
Çünkü, bence bir adam "belki" diyorsa.. "Belki" de kendine yeni bir iş bulmalı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]