Simon says перевод на турецкий
172 параллельный перевод
Simon says they're just growing wild there now.
Simon orada gelişigüzel büyüdüklerini söyledi.
Do you remember the movie where Michel Simon says :
O filmde Michel Simon'un ne dediğini hatırlıyor musun?
Oh, Simon says I'm making a fool of myself.
Simon rezil olduğumu söylüyor.
Simon says go to bed. Bed!
Simon yatmam gerektiğini söylüyor.
Simple Simon says, "Put your fingers on your nose."
Sade Simon diyor ki, "Parmaklarını burnuna koy."
Simple Simon says, "No laughing."
- Sade Simon diyor ki, "Gülmek yok."
Simple Simon says, "You don't have to play."
Sade Simon diyor ki, "Oynamak zorunda değilsin."
Simple Simon says, "Everybody laugh."
Sade Simon diyor ki : "Herkes gülsün."
Well, Simon Says is my game.
Benim oyunum "Simon diyor ki" dir.
we're gonna play Simon Says.
Pekâlâ millet, şimdi "Simon Diyor Ki" oynayacağız.
Take time out from "Simon Says"?
" "Simon Derki" " oynamanın tam zamanı değilmi?
Simon says, "Pull your left ear."
Simon der ki "Sol kulağını oynat."
Simon says, "Hop on your left foot." Come on, guys.
Simon der ki "Sol ayağınla sıçra." Hadi çocuklar.
Simon says, "Hop on your right foot."
Simon der ki "Sağ ayağınla sıçra."
Come on, Lieutenant, join us in a friendly game of Simon Says.
Hadi teğmen, oyunumuza katıl.
Now, Simon says, "Touch your toes."
Simon der ki "Ayak parmaklarına dokun."
Simon says, "Clap your hands."
Simon der ki "El çırp."
Simon says, "Two steps right."
Simon der ki "İki adım sağa."
Simon says, "Five steps back."
Simon der ki "Beş adım geriye."
You didn't say "Simon says".
"Simon'un dediklerini" söylemedin.
Simon says. : All lie down on the floor. Right away.
Simon diyor ki " Yere yatar mısınız, lütfen?
Simon says.
Dediğin gibi olsun.
Did you say "Simon says"?
- "Simon der ki" de.
Simon says :. die.
Simon der ki : ölme vakti.
Simon says : everybody sing!
Simon der ki : herkes milli marşı söylesin!
Simon says :. bleed!
Simon der ki : kanın aksın!
Forgot to say :. "Simon says."
"Simon der ki" demeyi unuttun.
Simon says these will be worth a lot some day.
Simon günün birinde bunlar çok para eder diyor.
Simon says, "Arrest him."
Simon onu tutuklamanı söylüyor.
- Simon Says.
Simon der ki...
Simon says Lieutenant McClane is to go to the corner of 138th Street and Amsterdam.
Simon der ki... Teğmen McClane 138. caddenin köşesine gidecek.
Simon says McClane and the Samaritan will go to the subway station at 72nd and Broadway.
Simon der ki... McClane ve Samaritan 72. caddede, Broadway'deki Metro istasyonuna gidecekler.
- Simon says you gotta go.
Simon senin de gitmeni söyledi.
I didn't say "Simon says".
Henüz, Simon der ki demedim.
Simon says get to the payphone next to the news kiosk in Wall Street station by 10 : 20, or the number 3 train and its passengers vaporise.
Simon der ki, telefon kulübesine ulaşın... 10 : 20'ye kadar Wall Street istasyonundaki haber kulübesinin yanına ya da 3 numaralı tren ve onun yolcuları buharlaşırlar.
Simon says, if you attempt to evacuate schools, the bomb will be detonated by radio.
Simon der ki... Okulları boşaltmaya kalkarsanız bomba, bir radyo vericisi ile patlatılacak.
- Simon says you should be helpin'.
Ama senin yardım ediyor olman gerekir.
- Simon says he sees one kid leave, boom. - So maybe somebody's watchin'.
Simon, tek bir çocuğun bile çıktığını görürsem bomba patlar dedi.
You two, Simon says sit the fuck down.
Siz ikiniz, Simon oturmanızı söylüyor.
You didn't say, "Simon says."
"Simon diyorki" demedin.
Used to lead us in Simon Says.
Bize sürekli emirler verirdi.
Simon says you brought him soup.
Simon dün gece ona çorba götürdüğünü söyledi.
- Simon says hold this.
Ooh! Simon bunu tut diyor.
Simon says, "Go for it!"
Simon der ki, "Dene"!
- Simon says, "Fly like a bird!" - I can't believe you paged me for this.
Beni bunun için aradığına inanamıyorum.
Let's play a little game of Simon Says.
Hadi Simon diyor ki oynayalım..
Simon says get your hands over your head and line up in front of me.
Elleriniz başınızın üstüne koyun ve karşımda sıraya geçin.
Simon says shove it up your ass.
Simon alıp kıçına sokmanı söyledi.
Mr. Simon, the broker who was recommended to us is an active fellow, and says he has left no stone unturned to help you.
- İzninizle. Bize önerdikleri Noter Simon sizin için elinden geleni yaptığını söylüyor.
Then he goes and says Simon is delivering the stuff...
Sonra da sağda solda Simon'un kendisini ele verdiğini anlatacak.
Simon fuckin'says!
Simon piç kurusu der ki!