Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Strip club

Strip club перевод на турецкий

1,001 параллельный перевод
Unless of course the Bottoms Up is a strip club and Scaramanga is performing there.
Eğer Bottoms Up bir striptiz kulübüyse ve Scramanga orada çalışıyorsa işe yarar.
Yeah. We met her at this strip club we worked last year.
Evet, geçen sene bastığımız striptiz kulübünde tanışmıştık.
By the way, here's her wedding ring that she lost down some guy's jock at a strip club last night.
Unutmadan, geçen gece Marcie'nin striptiz kulübünde bir adamın donuna düşürdüğü evlilik yüzüğünü de vereyim.
How could you have a strip club there?
Nasıl orada striptiz klübü açsın insan?
What say the three of us go down to the male strip club and we can watch Daddy fight for the guys.
Bakın ben sıkıldım. Neden üçümüz bir erkek striptiz kulübüne gidip babanın erkekler için kavga etmesini izlemiyoruz.
Isn't that a strip club?
O striptiz kulübü değil mi?
They went to a strip club.
Striptiz kulübüne gitmişler.
I went to a strip club.
Striptiz kulübüne gittim.
- He works at Party Boys Strip Club. - Oh, cool.
Parti Boys Striptiz Kulübü'nde çalışıyor.
how she was raped in a strip club...
Striptiz kulübünde tecavüze uğramak...
Then the three of us went to a strip club.
Sonra üçümüz striptiz klübüne gittik.
So could we delay a couple of hours so that we could go to a strip club?
Düğünü bir kaç saat geciktirip, bir striptiz kulübüne gidebilir miyiz?
You go to a strip club, you see other guys and you see you're not alone. It's full of idiots. We feel better.
Striptiz kulüplerine gidersiniz, bakarsınız, kadınları ve erkekleri görüp, yalnız olmadığınızı fark edersiniz.
Getting drunk and going to a strip club.
- Sarhoş olup, striptiz kulübüne gitmek.
Why don't you do your phase two strip club thing with us?
Bak, ikinci aşama striptiz kulübü şeysini neden bizimle birlikte yapmıyorsun?
Maybe you and your baby ought to go to another strip club.
Belki sen ve bebeğin başka bir kulübe gitmelisiniz.
We did okay at the strip club, right?
Striptiz kulübünde iyiydik, değil mi?
I wanted to go to the strip club!
Striptiz kulübüne ben de gelmek istiyordum!
- It's a strip club, I'm here to work!
Bu bir striptiz kulübü ve ben burada çalışıyorum!
Your mom could've had any man she wanted in that strip club, and this being my first time in Bangkok, I was looking for a good time myself.
Annen, o striptiz klübünde istediği erkeği elde edebilirdi, ve o zaman Bangkok'a ilk defa gelmiştim, güzel zaman geçirecek birşeyler arıyordum.
First, you're this stunning passenger on my bus, striking up conversation then you're wearing a wig, serving cocktails in a strip club.
Önce otobüsümde konuşma başlatan o çarpıcı yolcusun sonrasında ise striptiz kulübünde peruk takıp kokteyl servisi yapan biri.
She works in a strip club, but she doesn't, all right?
Striptiz kulübünde çalıştığını söylüyor, ama çalışmıyor değil mi?
I'm not gonna turn my house into a strip club.
Evimi striptiz kulübüne çevirmeyeceğim.
Except for that time at that strip club.
Striptiz kulübündeki o gün hariç.
The place has the integrity of a strip club. It is our contention that no employee'smarital union could survive working there.
Bu yerin ancak bir striptiz kulübününki kadar saygınlığı var.
Get your ass out of that strip club and go there.
Striptiz kulübünden çık ve oraya git.
Uh, we picked her up outside of a strip club in Reseda.
Onu Reseda'daki bir striptiz kulübünün önünden aldık.
Hey, stay out of the strip club, man.
Ateşli çocuk!
- A strip club, yep.
- Striptiz kulübü, öyle.
- Oh? - At her old strip club.
Striptiz kulübünde.
Here's the plan : Grab your coat, we're going to a strip club!
Plan şu : ceketini kap, striptiz kulübüne gidiyoruz.
- Take him home, then go hit a strip club.
- Onu eve götür ve sonra striptiz klübüne git.
That strip club. The coconut tiger.
Striptiz kulübü, Coconut Tiger.
I wasn't actually reaching for a fig Newton when we had the accident. - I was trying to get a look at a strip club, so let's not blame an innocent fig Newton. I was-
Kaza sırasında Fig Newton almaya değil striptiz kulübünün içini görmeye çalışıyordum.
I mean, there I am driving along, eyes on the road, hands 10 and 2, you know, you tell me to look over at that strip club, so I look over, and...
- Ben gözlerimi yola dikmiş ellerim direksiyonda arabayı kullanıyordum. Sen bana striptiz kulübüne bakmamı söyledin, ben baktım...
Because... I don't, uh, think you would want Kelly to find out that you go out of your way every day to drive by and look inside a strip club.
- Çünkü Kelly'nin, bir striptiz kulübüne bakmak için her gün güzergahının dışına çıktığını öğrenmesini isteyeceğini sanmam.
I can't believe we're going to a strip club.
Öğle yemeği için Striptiz kulübüne gittiğimize inanamıyorum.
He reports to a strip club.
Striptiz kulübünde çalışıyor.
According to Rasmusson, Jared likes to go to this fantasy strip club... and pick up these strippers who dress in these kinky costumes.
Rasmusson, "Jared fantezi strip klüplerine gidiyor." dedi. Seksi kostümleri olan stripçileri götürüyormuş.
Word on the street, he got strip club... ladies and stuff like that.
Sokakta konuşulan onun striptiz kulüpleri olduğu.
I interviewed the "K" who owns the crime scene... who I sniffed out as a lesser light of the underworld... and it turns out he's got a strip club.
Dükkânın sahibi ile görüştüm. Yer altı dünyasından çıktı. Striptiz kulüpleri varmış.
The strip club owner got tired of using his B squad... so he came back for the starting lineup.
Striptiz Kulübünün sahibi "B" grubunu kullanmaktan bıkmıştı ve ekibini almak için gelmişti.
I can't just let you take it and turn it into some strip club.
Onu almana ve bir striptiz kulubüne çevirmene izin veremem.
YOU WERE EMCEEING AT SOME STRIP CLUB DOWN IN NEW ORLEANS.
New Orleans'ta bir striptiz kulübünde sunuculuk yapıyordun.
- Jacked an SUV from some, uh, gangster guys outside a strip club.
- Bir şey buldun mu? - Bir SUV buldum, uh, striptiz klübünün dışındaki gangsterlerden.
- Yeah. Hey. Who's up for going to that strip club in Waltham?
Hey, Waltham'daki striptiz kulübüne gidelim mi?
I'm a pole in a strip club! Oh!
Striptiz kulübü direği oldum.
- We're still going to the strip club?
- Striptiz kulübüne gidiyoruz değil mi?
Maybe I can go back to being your manager and you strip at that club again like you used to.
Belki ben yine senin menajerin olurum... sen de eskisi gibi o kulüpte striptiz yaparsın.
A strip club?
Suçu masum Fig Newton'ın üzerine atmayalım lütfen.
- We'll just jack one from the strip club.
Çok akıllıca, Cory.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]