Supportive перевод на турецкий
1,357 параллельный перевод
Not just pretend supportive. Actually supportive.
Sadece destek oluyor görünme, gerçekten destek ol.
We just reached a settlement with the house, and he's been really supportive since the divorce.
Evle alakalı bir anlaşmaya vardık, ve boşandığımızdan beri her türlü desteği veriyor.
And Carl was very supportive of me.
Carl da beni destekliyordu.
Ah, she's so supportive- - that's why I like her.
Çok destekleyici- - Bu yüzden ondan hoşlanıyorum.
You are the most supportive non-girlfriend in history.
Tanrım, sen tarihteki en destekleyici sevgili olmayan kız arkadaşsın.
And to that end, I'd like to bring out my beautiful and supportive wife, Deb, to enjoy the moment with me.
Bu anın keyfini benimle birlikte çıkarması için bana destek, olan güzel eşim Deb'i huzurlarınıza çağırıyorum.
But I would go out of my way to be supportive of them so that hopefully, one day, they would be comfortable enough to tell me themselves.
Ama elimden geldiğince onu desteklerdim. Böylece, belki bir gün kendisi gelip bana söyleyecek kadar rahatlamış olurdu.
You could at least be more supportive of your mother.
Hiç olmazsa annene biraz destek ol.
Okay, I am trying to be supportive here, but the way that you're acting right now- -
Tamam, sana destek olmaya çalışıyorum, ama şimdi yaptıkların- -
My ex's parents were not supportive when he came out of the closet. Oh, what a shame.
Bu çok güzel.Eski kocamın anne - babası o "dolaptan çıktığında" ona hiç destek olmamışlardı.
I wanna be supportive of you and Alan...
Şimdi, sana ve Alan'a- -
And that's not the point. If I were dating she'd be just as supportive of me as I am of her.
Ben birisiyle çıksam Judith de bana benim ona olduğum kadar destek olurdu.
I want us to have the kind of friendship that can be mutually supportive.
Birbirimize karşılıklı destek olacağımız türden bir arkadaşlığımız olsun istiyorum.
She said most people were supportive of her.
Bana bir sürü destekçisinin olacağını söylemişti.
But you know, you... women... women are more supportive of one another around children.
Ama... Kadınlar... kadınlar birbirlerine çocuk konusunda daha fazla destek olurlar.
- You could be more supportive.
- Daha destekleyici olabilirdin.
I wasn't always very supportive with him.
Onun için destekleyici olmamıştım.
He's so supportive.
Çok destek oluyor.
You are the sweetest, most supportive man on the planet.
Çok tatlısın, sen bu dünyanın en düşünceli erkeğisin.
Any other supportive advice before we get to know each other?
Birbirimizi tanımaya başlamadan önce başka olumlu eleştiriniz var mı?
My mom, always supportive :
Annem hep destekleyiciydi :
He's supposed to be supportive.
Destekleyici olmalı.
And his buddies are never going to be a hundred percent supportive of that.
Bir daha yüzde yüz onlarla olamaz.
You're so supportive.
Sen çok destekçisin.
You're kind and supportive.
Nazik ve destekleyicisin.
I know it might sound like baloney but my wife and kids were real supportive of the whole thing all the way around.
Sallıyorum gibi gelebilir size ama tüm bu olanlar boyunca eşim ve çocuklarım bana gerçekten çok destek çıktılar.
I'd also like to thank my wife and children, who have been very supportive of my candidacy.
Ayrıca adaylıkta bana verdikleri destekten dolayı eşim ve çocuklarıma da teşekkür ederim.
I want to be supportive, honey, but you might be discerning us right out of business.
Tatlım destekleyici olmak istiyorum... ama nerdeyse işimizden olacağız
You wantyour money, you un-supportive jerk?
Paranı mı istiyorsun, seni pislik köstek?
If you really cared about this family, you'd be more supportive of me in this.
Eğer bu aileye gerçekten değer veriyor olsaydın, bu konuda bana çok daha fazla destekçi olurdun.
I try to be supportive of his ad, but he looks so silly in that cowboy hat.
Reklam konusunda destekleyici olmaya çalışıyorum ama kovboy şapkasını takınca aptala benziyor.
This is me being supportive.
Bu benim için destekleyiciydi.
I'm totally supportive.
Ben çok destekleyiciyimdir.
Oh, honey, thank you for being supportive.
Tatlım, desteklediğin için çok teşekkürler.
I'm as supportive as the next guy, but there's a point.
Üstümü her zaman desteklerim ama şimdi bir sorun var.
She's very supportive.
- Evet. - Oldukça destek oluyor.
I... was just being supportive, in case you thought... you might... - Die?
Ben yalnızca seni düşününce destek olmaya belki sen -
IF YOU WERE MORE SUPPORTIVE, I WOULDN'T HAVE TO DRINK.
Belki bana biraz daha destek olsan içmeme gerek olmazdı!
You flew him out here, and he just doesn't seem very excited or supportive.
Uçak biletini almışsın. Ama o ne heyecanlı görünüyor ne de seni destekliyor.
well, I'd love to lie and say something supportive, but as you pointed out, that was more your mother's thing.
Yalan söylemek veya seni destekleyen birşeyler söylemek isterdim, ama bu noktada, annelik senin yaptığın şeylerden daha fazlasını ifade eder.
that was my best supportive girlfriend, and you kind of ruined it with medicine.
Bu benim destekleyici kız arkadaş olduğum en iyi an, ve sen bu anı tıp ile harcamak istiyorsun.
- l'm gonna try to be more supportive.
- Daha fazla destek olmaya çalışacağım.
Well, I guess now we see just how supportive friends can be!
Evet böylece arkadaşların ne kadar destek verdiğini görüyoruz!
No, I'm just trying to be supportive.
Hayır, destek olayım istedim.
KHALIDl : Britain was basically extremely supportive of the Zionist movement.
Britanya Siyonist hareketin hararetli destekçisiydi.
I said, "even outside of Lent." And he was very supportive, you know.
Paskalyanın dışında bile çok destek oldu.
Because people aren't exactly supportive of interracial relationships.
Çünkü insanlar ırklar arası ilişki konusunda anlayışlı değiller pek.
I'm trying to be supportive but after all, it was just a prostate exam.
Tüm bu olanlar için yardımcı olmaya çalışıyorum fakat o sadece bir prostat testiydi.
You've been overly supportive this entire week.
Geçtiğimiz hafta bana çok fazla destek oldun.
Look, I don't care what Savoy said, and I know I haven't always been supportive,
Onların dedikleri umrumda değil, ve her zaman destekleyici olmadığımı biliyorum,
I was being supportive.
Ona destek olmaya çalışıyordum.
suppose 84
support 90
supposedly 215
support system 18
support systems 16
supposed to be 34
supposed to 22
suppose so 22
support 90
supposedly 215
support system 18
support systems 16
supposed to be 34
supposed to 22
suppose so 22