Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / Term

Term перевод на турецкий

7,366 параллельный перевод
Actually, I've got Taber's Medical Dictionary right here, and they don't recognise the term "sexual tension."
Aslında elimde "Taber'ın Tıbbî Sözlüğü" mevcut ve orada "cinsel gerilim" terimini tasdiklemiyorlar.
And you're not gonna find it in Taber's Dictionary because we coined the term ourselves.
Ve bunu "Taber'ın Sözlüğü" nde bulamazsınız çünkü terimlerimizi kendimiz türetiyoruz.
Well, you know what, it kicked out a six-term incumbent, so...
Altı dönemlik görevliyi meslekten etti.
Nick Wasicsko is a first-term councilman.
Nick Wasicsko'nun meclisteki ilk dönemi.
Yeah, well, at least if you lose, you'll lose to a six-term incumbent. - Me?
- En azından sen kaybedersen altı dönemlik birine kaybetmiş olacaksın.
It's a term I coined for my favorite type of gay.
Favori eşcinsel tipime taktığım bir isim.
What is your long-term plan here?
Uzun vadede planın ne?
The scientific term would be "fucked if I know".
Bunun bilimde ki karşılığı : "Ben nereden bileyim."
At the end of the term, we-we perform at this big competition in front of an audience.
Dönem sonunda, seyirci önünde büyük bir gösteri yapacağız.
I thought "sex workers" was the politically correct term.
"Seks işçileri" nin politik açıdan doğru terim olduğunu düşündüm.
Chaperone, steward, baby-sitter, whichever term tickles you fancy most, brother.
Refakatçi, kâhya, bebek bakıcısı, hangisini istersen bana öyle seslenebilirsin kardeşim.
I dislike the term collateral damage, but there it is.
Kurunun yanında yaşların da yanmasından hoşlanmam. Ancak böyle olmalı.
Alderman Richard Ford was in his second term at city hall.
Meclis üyesi Richard Ford ikinci dönemindeydi.
A term eliminated by the DSM in 2004 along with psychopath and combined into one broader category, antisocial personality disorder.
Bir sosyopatın beynini yedim. 2004'te Akıl hastalıkları psikopatla kombine edip o hastalığı tek bir hastalık olarak birleştirdi. Anti sosyal kişilik bozukluğu.
Well, "often" is a relative term.
- "Sık" herkese göre değişen bir kavram.
So that term still applies?
Anlaşmamız hala geçerli mi?
Kimmy, have you heard of the term "quid prom quote"?
Kimmy, "al güzelim, ver güzelim" tabirini duymuş muydun hiç?
Uh, "misplaced vendetta" is the term I would use.
"Kan davası" terimini kullanmak istiyorum.
Down here they'll be full term.
Aşağıdaki Deliler hastalığın son safhasındalar.
Have a nice term, Johnny.
- İyi yarıyıllar Johnny.
For the term of me natural life, Sal.
- Hayatımın sonunda, Sal.
For good conduct, character, for sobriety and industry and service to the Church, it is by virtue and in pursuance of the power vested in me that I do unconditionally remit the remainder of your term and hereby pronounce you absolutely pardoned.
Başta iyi hâl ve durumunuz olmak üzere, kiliseye karşı itidal, gayret ve hizmetten ötürü, bana verilmiş yetki gereğince ve sayesinde koşulsuz ve şartsız olarak müddetinizin geriye kalanını bağışlıyor ve işbu vesileyle tamamen bağışlandığınızı ilân ediyorum.
No, Will, no time at all... .. as long as it ain't for the term of me natural life.
Hayır Will, hiçbir zaman doğal yaşamın yerini tutmayacak.
Long as it ain't for the term of me natural life.
Doğal yaşamın yerini tutmayacak.
Mr. Caspere had effectively sold Mr. Semyon the land while acting as a short-term holding company.
Bay Caspere fiilen Bay Semyon'a araziyi kısa vadeli bir holding olarak satmıştı.
It is a long-term investment in a mutually beneficial relationship.
Bu herkesin faydasına olan uzun süreli bir yatırım.
For convenience, they term you a monster.
Kolaylık olsun diye sana canavar diyorlar.
What do you term me?
- Peki, sen ne diyorsun?
Betrayal is such a subjective term.
İhanet fevkalâde sübjektif bir terim.
Good news : I got you a 3 month fixed-term contract, renewable after a trial period.
İyi haberse şu : 3 aylık sözleşmeyle seni işe aldım, denem süresi bitince sözleşmeni yenileyeceğiz.
You thinking about long-term survival, you need to know the things only I can tell you!
Sen, uzun süreli sağkalım düşünmeye Sadece sana söyleyebilirim şeyleri bilmek gerekir!
Did you ever have a long-term relationship that didn't wind up letting you down?
Yüz üstü bırakılmadığın uzun süreli bir ilişkin oldu mu hiç?
I believe the term is "pencil dick."
Sanırım "kalem sik" terimini kullandılar.
The worst part about crack is long-term addiction.
Kokainin en kötü yanı, uzun vadede seni bağımlı yapması.
I think that's the term.
Bunu şöyle tanımlıyorsun sanırım.
We've been on the Court since its founding, making the difficult decisions to ensure its long-term survival.
Kuruluşundan beri Divan'dayız. Zor kararlar vererek, uzun vadede hayatta kalmayı sağlıyoruz.
I prefer the term "foolheartedly provocative."
"Düşüncesizce kişkirtici" demeyi tercih ederim.
- It's a medical term.
- Tıbbi bir terim.
It's a medical term, it don't sound like one.
Kulağa tıbbi terim gibi gelmiyor.
which is a Southern term meaning, gangly wangly.
Bu, bangır bangır anlamına gelen bir Güneyli tabiridir.
And until she does wake up, we won't know whether there will be any long-term ramifications.
Ve kendisi uyanana kadar, uzun vadede sonuçların ne olacağını şimdiden kestiremiyoruz.
I think it's safe to say that there's no sign of any long-term damage.
Sanırım kalıcı bir hasar olmadığını söylemek mümkün.
And it's our best hope for long-term stability.
Ve bu da uzun soluklu istikrar sağlamak için en büyük umudumuz.
You know, I'm not sure I'd refer to it using the term "magical."
Sadece "sihirli" kelimesini kullanır mıydım, bilemiyorum.
I believe the professional term is "ugh."
Sanırım biz buna iş arkadaşları arasında ıyy deriz.
And I'm pretty sure "drop by" is an American term.
Uğramak kelimesinin Amerikan terimi olduğuna gayet eminim.
What was the long-term plan?
Uzun vadede planınız nedir?
Wearing baby close to mommy's body promotes a healthy attachment, which leads to long-term benefits in behavior, intelligence, self-esteem...
Bebeği annenin vücuduna yakın tutmak sağlıklı bir sevgi bağı geliştirmeye yardımcı oluyor, ve bu da uzun vaadede davranış, zeka gelişimi, özgüveni geliştiyor... Evet.
I believe the term is "silent partner."
Sanırım buna "sessiz ortak" diyolar.
But I won't be around for long-term anything.
Ama ben uzun vadede olmayacağım.
"they use to hunt and eat the deadly Temblón... " their term for electric eels...
Elektrikli yılan balığının adı bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]