Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / That's okay

That's okay перевод на турецкий

24,029 параллельный перевод
Okay, let's get that thumb up there a little higher, okay, buddy?
Pekala, parmağımızı biraz daha yukarıda tutalım, tamam mı dostum?
No, that's okay, I'll do it.
Hayır, teşekkürler, ben hallederim.
That's okay, this is what we're gonna do.
Sorun değil. Yapacağımız şey şu.
Okay, that's a wrap, everyone.
Tamam. bugünlük bu kadar, millet.
Okay, well that's all very interesting, but that doesn't tell us anything about its connection to the sirens,
Pekala bütün bunlar fazlasıyla ilginç ama denizkızlarıyla bağlantıları ve nasıl kullanacağımıza dair...
All right, look, it's not that bad, okay?
Tamam bak, o kadar kötü değil tamam mı?
But that's okay.
Ama sorun yok.
Oh, that's okay, I'll take care of it.
Sorun değil, ben hallederim.
So we are gonna play a little game, and then you won't remember me, but that's okay,'cause you have so many people that love you.
Küçük bir oyun oynayacağız ve sizler beni hatırlamayacaksınız ama sorun yok çünkü sizleri seven bir sürü insan var.
Okay, that's enough.
- Tamam, yeter bu kadar.
Okay, you know, that's-that's... that's what I'm talking about.
Pekâlâ, ben de bundan bahsediyordum işte.
Okay, so, these are all the cases that involve both Dr. Loomis and our zombie groom Edgar.
Bu davaların hepsinde Dr. Loomis ve zombi damat Edgar birlikte çalışmış.
I'm just saying that a man's snacks... they're sacred, okay?
- Sadece dolaptaki atıştırmalıkların kutsal olduğunu söylüyorum.
Okay, well, that's something.
Tamam bu da bir şeydir.
Okay, well, there's that.
Tamam öyle bir şey var.
Okay, that's it.
Pekala, buraya kadar.
Okay, that's a ditch... next to a dump.
O kanal bir çöplüğün yanında.
- But actually, okay, had we known that Pilot's house was like this, or we would have come around a lot more...
Katılıyorum, Pilot'un evinin bu kadar güzel olduğunu bilseydik daha çok gelirdik.
Okay, that's it, you're getting a hug.
Kucağı hak ettin şimdi.
-... before this happens again. - Okay, that's fair.
- Tamam, yeterince adil.
Okay. Okay, so you... do you want me to tell everyone that you didn't kiss me in the cabin or at the club, and none of it happened, none of it's real? Is that what... is that what you want, me to go and make a big announcement to everyone?
Tamam, peki, yani sen benden herkese senin beni kulübede yada kulüpte öpmediğini ve hiç bir şeyin yaşanmadığını yada gerçek olmadığını söylememi mi istiyorsun. benden istediğin benden istediğin ortaya çıkıp herkese bu konuda anons geçmem mi?
Do you need to have a long foot to... that one doesn't translate, but you know... this is ridiculous, okay?
Sosisli almak için illa... Sosisli örneği yanlış anlaşılabilir. Bu tam bir saçmalık.
Okay, that's enough bullshit for now... 30 seconds.
Tamam, bu kadar saçmalık yeter. 30 saniye.
I mean, a man wanting to turn himself into a woman... that's just unnatural, and I don't think we should have our kids thinking that that's okay.
Bir erkeğin, kendini bir kadına dönüştürmek istemesi doğal değildir. Çocukların bunları normal şeylermiş gibi görmeleri de doğru değil.
- That's okay.
- Sorun değil.
Okay, so... that audio file Emma received, it definitely did come from my blog bin.
Pekâlâ, Emma'nın aldığı ses dosyası kesinlikle benim bloğumdan atılmış.
- That's okay.
- Tamam.
Okay, yeah, but I run a network that's not just on a whiteboard.
Tamam pekala. Ama benim yönettiğim bir ağ var ve bu işler beyaz tahtaya yazmakla çözülmüyor.
Okay, it's a disservice to everyone if I didn't say that.
Eğer söylemeseydim herkes zarar görürdü.
Okay, well, that's a really long name for a salon.
- Bu salon için uzun bir isim.
Okay, that's crazy.
Bu mantıksız bir soru.
Okay. That's great.
Vay be, harika!
That's okay, Sammy, take your time.
Sorun değil Sammy, acele etme.
Okay, she's in high school now, and in the interest of her carpool that I drive every morning...
Şu an lisede okuyor. Her sabah kapısından aldığım yol arkadaşlarının onu etkilememesi için...
Okay, there's this one moment in this scene, a little detail, that I just want to dial down...
Bir sahnede bir şey oluyor, minik bir detay. Onun biraz yumuşatılmasını istiyorum.
Okay, that's the charge in place.
Tamamdır, bomba yerleştirildi.
- when you were gone? - Oh, that's okay.
- Zahmet etme diye.
That's okay, buddy. Don't bother.
Sorun değil canım, hiç uğraşma.
Okay, well, here's the thing. I'm gonna have to say that I cannot believe that you just said all of that to me.
Tamam ama bana bu lafları ettiğine inanamadığımı söylemeliyim.
It's just getting really difficult the way your girls talk to me when you're not here, - and I just think that they should learn some respect, - Oh, okay.
Kızlarının sen yokken bana karşı olan tavırları zoruma gidiyor ve biraz daha saygılı olmaları gerektiğini düşünüyorum.
I'm gonna - I'm gonna take a 10 minute break if that's okay with you.
Eğer senin için uygunsa 10 dakika ara vereceğim.
There's that little batutta section which you have to know by heart, because if not, it's gonna choke you, you know, it's gonna win you, - Okay?
Şimdi ezbere bilmen gereken o zor kısım çünkü eğer bilmezsen takılırsın seni alt eder.
Well, I heard that dying things in dreams really means, like, rebirth or renewal or change, something cool is going to happen, so that's okay for me, huh?
Duyduğuma göre rüyalarda ölmek yeniden doğmak, yenilik veya değişiklik anlamına geliyormuş. Yani güzel bir şeyler olacak o yüzden bence iyi bir şey.
Even at an illegal baby mill, they'd be like, " Yeah, that's okay.
Yasadışı bir bebek değirmenine götürsen, yok almalım derler.
Okay, I guess it means "Fuck that."
Anlaşılan bu "Sıçarım böyle işe" demek.
Blackie, it's important that I know they're okay.
Kara, iyi olduklarını öğrenmek benim için çok önemli.
That's okay,'cause we can back to the cars.
Sorun yok çünkü arabalara geri dönüyoruz.
Okay, that's fine.
Tamam, sorun yok.
- That's okay.
- Lafı olmaz.
Okay, that's fair.
Tamam, haklısın.
You think that's okay?
Sence bu normal mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]