The mother перевод на турецкий
28,290 параллельный перевод
Some of you may know her as the mother of Wayward Pines.
Bazılarınız onu Wayward Pines'ın annesi olarak biliyor olabilir.
The mother died.
Annesi öldü.
And in the night we had the mother daughter ludo championship.
Ve gece anne kız Ludo şampiyonamız oluyor.
The mother of all asteroids screaming towards us.
bütün astreoitler anası doğruca bize geliyo. 4f08 00 : 28 : 14,255 - - 00 : 28 : 17,420 yeraltına inmek bile bizi bu sefer kurtarayamığcak.
Would you look at the mother?
Annesine bakar mısın?
Where's the mother?
- Anne nerede?
I got the mother of all headaches.
Tüm baş ağrılarının anasını çekiyorum.
I'm afraid not. And all the fingerprints come back either the mother, the boy, or people who aren't in the database.
Tüm parmak izleri anneye, çocuğa ya da veri tabanımızda olmayan insanlara ait.
Usually, those questions are slam dunks for the mother.
Genelde bu tip sorular annenin avantajına olur.
I want you to remember me as a good dad, as the man who indulged you, who pushed you so high on the swing your mother nearly had an aneurysm.
Beni iyi bir baba olarak hatırlamanı istiyorum. Seni şımartan adam olarak seni salıncakta sallarken az kalsın annene anevrizma yaşatacak adam olarak...
I called her mother and she said you were a friend of the family.
Annesini aradım ve sizin, onların aile dostu olduğunuzu söyledi.
But.. if she is not her mother why would she go through all the trouble to cure Mini?
Peki o Mini'nin gerçek annesi değilse, neden onun için başını belaya soksun?
Because as a mother you will obviously want the best for your child.
Bir anne olarak çocuğun için en iyisini istersin.
The owner's mother.
- Tamirhane sahibinin annesi.
That's the guy that showed up at my mother's house.
Bu, annemin evine gelen adam.
And I got into my mother's makeup'cause I wanted to make myself look pretty for Sunday night dinner with the family.
Annemin makyaj malzemelerini kullandım. Çünkü ailecek yenecek pazar akşam yemeği için çok güzel görünmek istemiştim.
And because she listened to the words of wisdom from her saintly, but still do-able mother...
Kelimeleri adeta azizlik ve bilgelik içeren ama hala "yapılabilir" annesinin lafını dinledi çünkü.
The other day, you called your mother from one of our burners.
Geçen gün, bizim kullan-atların birinden anneni aradığın zaman.
The one where the puppy thinks the horse is its mother.
Yavru köpeğin, atın annesi olduğunu sandığı reklam.
For the last time, Mother... it's Michael.
Beyaz çitleriniz sizi koruyamaz.
Maybe it would help you to stop thinking about your mother and focus on what's best for the child.
Belki de bu sayede artık anneni düşünmeyi bırakıp çocuk için en iyisinin ne olduğuna yoğunlaşırsın.
Um, did you call your mother again about the baby?
Anneni bebek konusunda tekrar aradın mı?
this makes minute 47 you've spent on the difficulties this new baby will face without saying one word about your mother having a child by the man who beat and abandoned you.
Annenin seni döven ve terk eden adamdan çocuk yapmasından ise hiç bahsetmedin.
" Your mother had the FBI clear up the recording.
"Annen kasedi FBI'a temizletti."
Who loaned him half the down payment for the mortgage on his house when his mother wouldn't?
Ben. Annesi bile vermezken, evinin ipoteği için depozitonun yarısını ona kim borç verdi?
I mean, I never met the woman but from the way Chris talked about her his mother was a control freak.
Yani, kadınla hiç tanışmadım ama Chris'in ondan bahsediş şekline bakılırsa annesi tam bir kontrol manyağıymış.
When the producers cast Tina as his mother... - His wife played his mother? -...
Yapımcılar annesi rolünü Tina'ya verdiklerinde oğlumu projeden çekmeye çalıştım.
Your mother says she can't handle the boy alone, and I have to pick up my daughter from work.
Annen, çocukla tek başına başa çıkamadığını söylüyor. Benim de kızımı işten almam gerek.
Does your mother take you to the library often?
- Annen seni sık sık kütüphaneye götürür mü?
His mother was pretty much the only constant in his life, and he loved her enormously.
Annesi hayatında daimi olan tek şeydi ve onu çok seviyor.
Julio, look, the guy who killed Mark's mother is dead.
Julio bak, Mark'ın annesini öldüren adam öldü.
Uh, Rysty, your mother is on her way back from the FID interview.
Rusty, annen GAB sorgusundan dönmek üzere.
O, Blessed Virgin Mary, Mother of my God, intercede for me that I may obtain the grace to make a good confession.
Meryem Ana, Tanrının Annesi, günah çıkararak bir lütuf... elde etmek istiyorum.
If you want to destroy the inheritance that your mother poured a lifetime of blood, sweat, and tears into, go ahead.
Annenizden kalan, hayatı boyunca ter döktüğü, mirası atacaksanız...
Look, I'll be back bright and early to go and make the appropriate arrangements for your mother.
Bakın, anneniz için ayarlamaları yapmak için erken geleceğim.
When she got home, she found her mother at the bottom of the stairs.
Eve geldiğinde, annesini merdivenlerin dibinde buldu.
You are the only one who can speak for your mother now.
Annen için konuşabilecek bir tek sen varsın.
So if Clair lashed out and killed her mother, why did we find you with the murder weapon?
Eğer Claire annesine saldırıp öldürdüyse neden seni cinayet silahıyla birlikte bulduk?
Okay, so if Clair hit her mother with the field hockey stick, then we would've found high velocity blood spatter.
Eğer Claire annesine çim hokeyi sopasıyla, vurduysa, sıçramış kan lekeleri bulmalıydık.
You remember how I became den mother for the Cub Scouts?
Nasıl izcilerin annesi olduğumu hatırlıyor musun?
I just spent the last three hours using the Internet with my mother.
Son üç saatimi, annemle internette geçirdim.
- I will. You be careful... or your mother won't be the only one who wants to smack you.
Dikkatli ol yoksa seni tek tokatlamak isteyecek kişi annen olmaz.
So, apparently the only person who visited Banyan in prison is his 82-year-old mother.
Görünüşe göre, Banyan'ı tek ziyaret eden kişi, 82 yaşındaki annesiymiş.
I remember you told me that painting was the one happy memory you had of your mother before...
Bir keresinde bana o tablonun, annenle alakalı mutlu bir anısı olduğunu söylemiştin.
You're defending a man who's been running away from the truth for 30 years after causing your own mother's death.
Öz annenin ölümüne neden olduktan sonra 30 yıldır gerçeklerden kaçan bir adamı savunuyorsun.
And listen, going broke on this deal just to honor your dead mother is not the way to do it, brother.
Dinle, ölü anneni onurlandırmak için.. ... bu anlaşmayla parasız kalmak olmaz kardeşim.
Hey, what's the strategy behind making me look like a negligent mother?
Beni ihmalkar bir anne gibi göstererek ne yapmaya çalışıyorlar?
Why do you have to talk about my mother all the time?
Neden sürekli annemden bahsediyoruz?
Sleeping in the cage is the only way your mother would spend the night.
Kafeste uyursan annen anca öyle gece sıkılmamış olur.
The black ones you said were too slutty for a mother of three.
Üç çocuk annesi bir kadın için fazla sürtük işi olduğunu söylediğin siyah ayakkabı.
Um, I just had the most unexpected conversation with your mother.
Az önce annenle hiç beklemediğim türden bir konuşma gerçekleştirdik.
mother 8072
motherfuckers 280
motherfucker 2207
motherfucking 21
mothers 67
mother fucker 47
motherfuck 78
mother of god 240
mother of christ 21
mother of three 20
motherfuckers 280
motherfucker 2207
motherfucking 21
mothers 67
mother fucker 47
motherfuck 78
mother of god 240
mother of christ 21
mother of three 20
mother and daughter 18
mother earth 20
mother nature 20
mother dear 19
mother's day 25
mother mary 23
mother teresa 36
mother superior 30
mother of 21
the mentalist 91
mother earth 20
mother nature 20
mother dear 19
mother's day 25
mother mary 23
mother teresa 36
mother superior 30
mother of 21
the mentalist 91
the more the merrier 116
the message 46
the moon 186
the middle east 33
the merrier 49
the music 166
the mask 38
the man 273
the money's gone 37
the money 459
the message 46
the moon 186
the middle east 33
the merrier 49
the music 166
the mask 38
the man 273
the money's gone 37
the money 459
the men 76
the moment of truth 36
the money's good 16
the more i think about it 71
the mall 39
the maid 51
the man himself 21
the movie 102
the map 56
the more 64
the moment of truth 36
the money's good 16
the more i think about it 71
the mall 39
the maid 51
the man himself 21
the movie 102
the map 56
the more 64
the master 100
the music box 16
the manager 72
the mirror 38
the military 42
the monster 64
the murder weapon 51
the machine 63
the murderer 56
the music box 16
the manager 72
the mirror 38
the military 42
the monster 64
the murder weapon 51
the machine 63
the murderer 56