Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / They're not coming back

They're not coming back перевод на турецкий

110 параллельный перевод
- They're not coming back.
- Gelmeyecekler.
They're not coming back.
Denizden çıkmıyorlar.
They're not coming back.
Geri gelmeyecekler.
- They're not coming back?
- Gelmiyorlar mı? - Hayır.
They're not coming back out.
Geri çıkamayacaklar.
I mean, they're both your children and I think it's time that you faced the fact that Alex might not be coming back.
Demek istediğim, ikisi de senin çocuğun... ve sanırım Alex'in geri gelmeyebileceği gerçeğiyle yüzleşmenin zamanı geldi.
The way she said goodbye, it's like they're not coming back, ever.
Öyle bir veda edişi vardı ki, sanki geri gelmeyecekmiş gibiydi.
They're not coming back.
Geri dönmüyorlar. Ne?
This time they're not coming back.
Bu sefer geri dönmeyecekler.
They're hauling me and my horse... to some all-girls'school in Connecticut. I'm not coming back to Chancery.
Chancery'ye dönmeyeceğim.
If what you're saying is true, they're not coming back to see some TV image gets blown to bits.
Bu gerçek olabilir mi? Bunlar insan... televizyondan birşey izlemek için değil...
Nobody told me you were coming. They--they're not back yet.
Kimse bana geleceğinizi söylemedi.
- They're not coming back.
- Geri dönmeyecekler.
They're not coming back.
Geri gelmiyorlar.
They're not coming back, child.
Geri gelmiyorlar, çocuğum.
They're not coming back, Lana.
Geri gelmeyecekler Lana.
- They're not coming back!
- Geri dönmeyecekler!
They're not coming back tonight.
Bu gece geri gelmezler.
- Sure they're not coming back?
- Dönmeyeceklerinden emin misiniz?
- They're not coming back.
- Buraya gelmiyorlar.
They're not coming back.
Geri dönmeyecekler.
They're not coming back, you know.
Geri dönmeyecekler, biliyor musun?
They're not coming back anymore
Hiç geri gelmeyecekler!
They're not coming back
Sonsuza dek gidiyorlar!
- No, they're not coming back.
- Hayır, dönmeyecekler.
They're not coming back.
Dönmeyecekler.
They're not coming back.
Geri gelmezler.
It looks like our smugglers have removed most of the cargo, so they're probably not coming back.
Görünüşe bakılırsa kaçakçılar yükün çoğunu götürmüş. Büyük ihtimalle dönmezler.
Dad said if you don't see them tonight, they're not coming back.
Babam eğer onları bu gece görmezsen, bir daha gelmeyeceklerini söyledi.
I can't say the Wraith won't be back here again, but I can promise you they're not coming back here because of him.
Wraithlerin bir daha buraya gelmeyeceğini söyleyemem ama buraya onun yüzünden tekrar gelmeyeceklerine söz verebilirim.
You lost the jury and they're not coming back.
Jüriyi kaybettin, Elliot. Ve geri kazanamayacaksın.
They're not coming back with that pizza.
- Pizza falan gelmiyor, değil mi?
- And they took the DHD, so whoever comes through the Gate... they're not coming back.
- Ve DHD'yi aldılar, yani geçitten gelenler geri dönemeyecek.
Let us go back to bed if they're not coming.
Eğer gelmeyeceklerse biz yatağımıza dönelim.
They're not coming back.
- Geri gelmeyecekler.
- They're not coming back.
- Döneceklerini sanmam.
They're coming to get our kids, and we're not getting them back, boys, right?
Çocuklarımızı almaya geliyorlar. Ve onları geri alamayacağız çocuklar, tamam mı?
They're not coming back.
Ailesi... onu terk etmiş.
They're dead and they're not coming back.
Öldüler ve geri gelmeyecekler.
The people we love are gone, and they're not coming back.
Sevdiğimiz insanlar aramızdan ayrıldı ve geri dönmeyecekler.
They're not coming back, are they? Mom and Dad.
Annemle babam geri dönmeyecek, değil mi?
They're not coming back.
Çünkü dönmeyecekler.
I just know they're gone and they're not coming back.
Tek bildiğim, hiçbirinin geri gelmeyeceği.
Your friends, Ford and Austen and Kwon they're not coming back, are they?
Arkadaşların Ford, Austen ve Kwon dönmeyecek değil mi?
They're not coming back for us.
Bizim için geri gelmeyecekler.
They're not coming back.
Canlandıkları falan yok.
They're not coming back to life--they're still dead!
Hayata dönmüyorlar! Ölü olarak geriyorlar!
They're not coming back.
Geri dönmüyorlar.
Um... He said that since I'm not coming home that they're gonna go back to Seattle.
Bana dedi ki, bu akşam eve gitmezsem Seattle'ye geri döneceklermiş.
- I feel like they're not coming back for us.
Bizim için dönmeyecekler gibi geliyor.
They're clearly not coming back for us, okay?
Bizim için dönmeyecekleri apaçık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]