Through the woods перевод на турецкий
496 параллельный перевод
The whole walking through the woods and hearing noises coming from places that, you know- -
Ormanda yürüyüp etraftan gelen sesler duymak...
I heard them guys walking through the woods...
Ben ağaçlıkta ayak sesi duydum.
There's nothing like a good walk through the woods for clearing one's mind.
Zihni berraklaştırmak için ormanda bir yürüyüşten daha iyisi yoktur.
Through the woods?
Ormanın içinden mi?
We'll be able to see it as soon as we get through the woods.
Ormandan çıkar çıkmaz yamaç görünecek.
Harness a dog team and start mushing through the woods?
Köpeklere koşum takımı vurup ormanda kızak mı kayacağım?
When you walk and walk through the woods and then suddenly they dangle a General in front of you like magic, and you know it's only for this once, you can't turn your back on'em.
Ormanda onca yürüdünüz sonra bir sihir gibi önünüze bir general çıkardılar bunun bir kereliğine olduğunu da biliyorsunuz arkanızı dönüp gidemezsiniz.
The road ahead led through the woods - along the steep mountainside.
Önümüzdeki yol dik dağın kenarında ormanda ilerliyordu.
It satisfies his primitive nature, striding through the woods, picking up his kill.
Bu onun ilkel doğasını tatmin eder, ormanın içinde uzun adımlarla yürümek, avı yakalayıp öldürmek.
It's so nice to walk through the woods with you again.
Seninle ormanda tekrar dolaşmak o kadar iyi ki.
If you have problems, walk through the woods with your eyes open wide. What?
Dertlerin varsa ormanda gözlerin açık dolaşacaksın.
Well, one of them is "Over the River and Through the Woods."
Bir tanesi "Nehrin Üzerinde ve Ormanların İçinde" dir.
I can get next to the house by going through the woods without being seen.
Ağaçların arasından geçerek görünmeden evin yanına varırım.
If you're thinking of going through the woods, you might find it unpleasant.
Ağaçların arasından gitmeyi düşünüyorsan bu hoşuna gitmeyebilir.
I told him not to go through the woods. He just wouldn't listen.
Ağaçların arasından gitmemesini söyledim.
I ran across the fields and through the woods.
Koşarak tarlaları ve ormanı geçtim.
Let's get in the big car, let's go off through the woods.
Büyük arabamıza binip ormandan geçelim.
And as we drove through the woods, you two bombarded the car with rocks.
Ormanı Geçerkendi. Sen ve Richard arabayı sapanla bombardımana tuttunuz.
I'll move the men out before dawn - through the woods, not the road.
Adamlari safak sökmeden ormanlik araziden geri çekecegim.
You don't need one on the water but cutting your way through the woods...
Sudayken lazım olmaz ama ormanda yolunu açmak için...
There's a break in the cliff and a path through the woods.
Kayalıklarda bir çatlak var.
Miss Norton, I had to come through the woods this morning.
Bayan Norton, bu sabah ormandan gelmek zorunda kaldım.
I was late'cause I came through the woods.
Ormandan geldiğim için geç kalmıştım.
Chasing her through the woods.
Ben ne olduğunu biliyorum.
That man chased me through the woods and he tore my dress!
O adam beni ormanda kovaladı ve elbisemi yırttı.
There's a shortcut to the city through the woods.
Ağaçların içinden şehre doğru kestirme bir yol var.
This Bellows, he was headed for the highway straight through the woods.
Bu Bellows ormanın içinden doğru otoyola gidiyordu.
I was passing through the woods when I saw her fighting these men
Koruluktan geçiyordum o kızı diğerleriyle dövüşürken gördüm.
Lianzhu, let's go through the woods.
Lianzhu, haydi ormana gidelim.
And you cut through the woods.
Ormana doğru mu yürüdün?
How Lazar, rid of his worries with his neighbour ( whom the captain hunts through the woods ) Gives away his daughter without a dowry.
Lazar, Yüzbaşı'nın ormanda peşlerine düştüğü... komşuları hakkındaki endişelerinden nasıl kurtuldu — ve kızını çeyiz bile hazırlamadan nasıl uzağa verdi.
He went through the woods in the east and took a short cut to the Huang Tung Town
Doğuya Koruluğa doğru gitti Huang Tung kasabasına kestirmeden gidecek
Dennis moore, dennis moore, riding through the woods
YAĞMA Dennis Moore, Dennis Moore Ormanda
"Over the hills and through the woods to Grandmother's house we go"?
"Tepelerin üzerinden ve ormanların içinden büyükannenin evine gidiyoruz."
[ SINGING "OVER THE RIVER AND THROUGH THE WOODS" ]
# Irmağın üzerinden ve ormanların içinden büyükanneye gidiyoruz.
We gotta break through the woods.
Ormana girmeliyiz.
We're gonna break through the woods!
Ormana giriyoruz!
Go straight across the fields and through the woods.
Tarlalardan ve ormandan geç.
It's like you're playing a game with somebody through the woods.
Bu birisiyle ağaçların arasında oyun oynamak gibidir.
I was walking through the woods, thinking about Christ.
Ormanda, Tanrı'yı düşünerek yürüyordum.
Still working the dogs west through the woods.
Hâlâ köpeklerle ormanın batısını arıyoruz, sonuç olumsuz.
They catch him running through the woods.
Ormanda koşarken yakalamışlar onu.
You know no toubob can make it through the woods like Mandinka!
Hiçbir toubobun Mandinkalar gibi ormana dayanamayacağını biliyorsun!
Bartlett, take six men and work through those woods in back of the cabin.
Bartlett yanına altı adam alıp, kulübenin arkasındaki ağaçlıktan yaklaş.
We'll go swimming together, lie in the sun together, go horseback riding through the pine woods.
Birlikte yüzmeye gideriz, birlikte güneşleniriz, çam ormanlarında at gezintisi yaparız.
We were walking silently in the woods imbued with the river's coolness cutting through our bodies and drowning our minds in happiness
Sessiz bir şekilde ormanda yürüyorduk nehrin sessizliği vücudumuzu delip geçer ve aklımızı mutlulukla boğarken.
We'll get through these woods and get to the hill.
Bu ağaçlık alanı geçip tepeye varmalıyız.
- Did you go through the Raillon Woods?
- Raillon Ormanından geçmiş miydin?
I'll go through the woods.
Orman yolundan gideceğim.
But the woods through which they traveled were still bitterly cold.
Ancak içine girdikleri orman acı verecek kadar soğuktu.
Critters in the woods better hide tonight, oh Lord hit it so hard it went through Ike's legs and he bent down to get the ball and all the dirt went into his face, hahaha!
Orman yaratıkları bu gece saklansalar iyi ederler. ... topa öyle sert vurdu ki top Ike'ın bacaklarından geçti ve topu almak için eğilince tüm o çamur yüzüne geldi!