Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / Tie me up

Tie me up перевод на турецкий

339 параллельный перевод
Tie me up, quick! Come on!
Çabuk beni bağlayın!
You didn't have to tie me up!
Beni bağlamanıza gerek yoktu!
At least he'll give me a chance, he won't try to tie me up in knots.
O en azından bana bir şans verir. Benim elimi kolumu bağlamaya uğraşmaz.
Tie me up here and go before it's too late.
Beni buraya bağlayıp fırsatı kaçırmadan git.
Tie me up!
Bağlayın beni.
You're not going to tie me up?
Beni bağlamayacaksın değil mi?
You tie me up pretty good, Evelyn.
Beni fena köşeye sıkıştırdın, Evelyn.
If you promise tie me up and take me to Yan's Fort
buna söz verirsen, seninle elim kolum bağlı Yan'ın Konağına giderim...
Please, tie me up.
Lütfen beni bağla.
Tie me up and take me to prison.
Beni bağlayın ve hapsedin.
Please let me suffer the shame of arrest... by having my own master tie me up.
Lütfen tutukluluğumun utancını çekmem için... efendimin beni bağlamasına izin verin.
Please tie me up, sir.
Lütfen beni bağlayın efendim.
Listen to me : you save me, you kidnap me, you tie me up and you save me.
Önce beni kurtardınız sonra da kaçırdınız. O zaman neden kurtardınız, Neden?
I'll never sleep with another man, even if they tie me up.
Beni bağlasalar bile, başka bir adamla asla birlikte olmayacağım.
Tie me up.
Bağla beni.
I said, tie me up.
Bağla beni dedim.
You can always tie me up and gag me and leave me to be found by the cleaning woman.
Aman Tanrım Bay Wyke! Orada ne yapıyorsunuz?
I'm gonna tie me up a Chinee.
Ben Çinliyi bağlayacağım.
- No, sir, you don't have to tie me up.
- Hayır, efendim, beni bağlamasanız da olur.
Don't tie me up!
Bağlama beni!
Why did you tie me up like that?
Neden beni öyle bağladın?
But I want to know whether you three can tie me up, or I can tie you three up.
Ama bilmek istiyorum siz üçünüz mü ben, bağlarsınız, yoksa ben siz üçünüzü mü bağlarım
You want to tie me up with some of your ties... Ty?
Beni boyunbağlarından biriyle bağlamak ister misin...
Okay then, then you tie me up.
Tamam o zaman, sen beni bağla.
Do you want to tie me up?
- Beni bağlamak ister misin?
You'd prefer to tie me up now and beat it out of me, don't you?
Şu anda beni bağlamayı ve canıma okumayı isterdin, değil mi?
You could tie me up and then do whatever you want with me.
Beni bağlayıp sonra bana istediğinizi yapabilirsiniz.
You'd better tie me up.
Beni bağla iyisi.
If you don't trust me, you can tie me up.
Eğer bana güvenmiyorsan, Beni bağlayabilirsin.
I'll stop you if I have to tie you up to do it. You hear me?
Gerekirse elini kolunu bağlayacağım anladın mı beni?
Tie two sheets together and pull me up.
İki çarşafı birbirine bağlayıp beni yukarı çek.
And the trick from my angle is to make my play strong enough to tie you up, not make you mad enough to bump me off against your better judgement.
Benim numaram ise, oyunumu sizi baglayacak kadar güçlü kurmak... sagduyunuza aykiri olsa da beni öldürmeye kalkacak kadar... kizmamanizi saglamak.
Johnny was afraid they'd blame me, tie us both up.
Johnny, beni suçlayıp ikimizi de tutuklamalarından korktu.
What do you want me to do, tie up under a tree?
Ne yapmamı istiyorsun? Onu bir ağacın altına mı bağlayayım?
- All right. Then tie the rope around the rim... have'em hoist me up, wheel and all.
- Pekala, çemberin etrafından ipi bağla... tekerlekle birlikte beni çeksinler.
Would you have me stop, tie up the traffic, crawl through the rain and beg forgiveness?
Ne yapsaydım yani, arabayı durdurup, trafiği felce uğratıp dizlerimin üstünde yağmur altında sürünüp af mı dileseydim?
♪ Who will tie it up with a ribbon - ♪ And put it in a box for me?
bu sabahı kim bir kurdeleyle bağlayıp... benim için kutuya koyar?
♪ Such a sky you never did see! ♪ Who will tie it up with a ribbon And put it in a box for me?
hiç görülmemiş bu gökyüzünü... bu sabahı kim bir kurdeleyle bağlayıp benim için kutuya koyar?
♪ Such a sky you never did see ♪ Who will tie it up with a ribbon And put it in a box for me? ♪
hiç görülmemiş bu gökyüzünü... bu sabahı kim bir kurdeleyle bağlayıp benim için kutuya koyar?
You go back in and tie him up, and bring him out here to me.
İçeri dön ve onu bağla, ve onu buraya getir.
Me tie you up?
Seni ben mi bağlayayım?
Let me tie up your teeth at least.
En azından çeneni bir bağlayayım.
AND PULL ME UP AND TIE ME TO THE LIGHT.
- Neden? - Süpürge sapına bağladı.
But you've to promise me use the Silk Wire to tie Mr. Bat up.
Ama söz ver bana ipek teli Yarasa Beyini bağlamak için kullan.
You want to tie me up?
Beni bağlamak ister misin?
You want me to tie you up...
Seni bağlamamımı istiyorsun...
- You'd better tell me or I'll tie you back up again!
- Sen onla ne yaptın? - Bize söylesen iyi edersin. yoksa seni tekrar bağlarım!
And maybe I should tie up a few loose ends, in case something happened to me.
Ve bana bir şey olma ihtimaline karşı açık kalan defterleri kapatmak istedim.
I'm thinking I might. - I think the best thing for me to do right now... is to go back to work for a while... and, uh, tie up some loose ends. Uh- -
Dönebilirim diye düşünüyorum.
Come here and help me tie him up.
Buraya gel ve onu bağlamama yardım et.
If you don't come with me, l'll tie you up like a goat and carry you off to the mountains.
Eğer gelmezsen seni bir keçi gibi bağlayıp sürükleyerek dağlara çıkarırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]