To recap перевод на турецкий
115 параллельный перевод
To recap : You have to hire, train and provide for some boys.
Özetlemek gerekirse, kiralamanız ve satın almanız gereken kişiler olacak.
Don't bother to recap.
Baştan almaya gerek yok.
Well, to recap : about a year ago your husband took out a life insurance policy at our Athens office with you as the beneficiary and you have stated you know nothing about it.
Özetle, kocanız bir yıl önce Atina büromuzda, sizin hak sahibi olduğunuz bir hayat sigortası yaptırmış ve siz bundan haberiniz olmadığını belirttiniz.
To recap those revisions - women are still worth 10 points more than men in all age brackets.
Değişiklikleri özetleyecek olursak. Kadınlar halen her yaştaki erkeklerden 10 puan daha değerli.
You want to recap it?
Tekrar etmek ister misin?
To recap yesterday's dramatic events... here we see America's newest hero, Gus Grissom.
Dünün önemli olaylarını gözden geçirirken... Amerika'nın en yeni kahramanı Gus Grissom'ı görüyoruz.
[Male Announcer] To recap tonight's top story, star jai alai player Tico Arriola was killed tonight... while playing at Miami Fronton.
[Erkek Spiker] Bu gecenin flash haberi, tekrarlıyoruz ; Jai alai oyuncusu Tico Arriola Miami Fronton'daki maçda gelişen, Korkunç bir kaza ile can verdi!
To recap, sitting in the bar today, we have, among others, a man who was actually simple enough to hypnotize himself.
Özetle, bugün bu barda baþka bir çok þeyin yaný sýra bir adamýn kendi kendini hipnotize etmesinin ne kadar kolay olduðunu da gördük.
In short, to recap in a slightly clearer version, in the words of David Cassidy, while still with the Partridge Family,
Benim hislerim aslında... Kısaca, birazcık açık bir şekilde özetlemek gerekirse David Cassidy'nin sözleriyle, hala Partridge Family'yleyken, seni seviyorum.
So to recap, baseball is on strik e.
Özetlersek, beyzbol grevde.
To recap for Politdivision Central... the purpose of this simulation is to provide reverse-correct infospeak... as support for current changes in Earth policy.
Politbirim merkezine yönelik açıklama : Bu benzetimin amacı Dünya'nın politikalarındaki değişimi kamuoyuna kabul ettirmeye çalışmaktır.
Again, to recap for those viewers just tuning in less than 15 minutes ago the two key suspects in the Crock kidnapping escaped from a downtown police station.
TV'lerini yeni açanlar için yineleyelim... Kaçırma olayındaki iki kilit şüpheli 15 dakika kadar önce... şehir merkezindeki karakoldan kaçtı.
As David actually has briefed me and says a lot of this you'll be familiar with, but it's not a bad idea to recap anyway, and I hope a few new ideas will be thrown in.
David'in bana daha önce söylediği gibi çoğunuz aslında bunlara aşinasınız, ancak arada bir tekrar etmek fena fikir değildir, Ve umarım arada yeni fikirler de çıkar.
To recap today's press conference with Claire Kubik she's continually insisting her husband is innocent.
Claire Kubik'in bugünkü basın toplantısını özetlersek sürekli olarak kocasının masum olduğunda ısrar ediyor.
And so, to recap, the situation here tonight is grim.
Ve, kısaca, bu gece buradaki durum iç karartıcı.
To recap our top story,
Olayı özetlersek 23.
So to recap we smell like turds, we have no car, no Jimmy Wilson and I'm broke.
Bir bakaIım berbat kokuyoruz, arabamız yok, Jimmy WİIson yok ve beş param yok.
Okay, so, to recap, there's no Emily and there's no Sofia.
- Öyle galiba. - Emily yok. Sophia yok.
You know, to recap.
Yeniden özetleyerek.
Once again, to recap our top story tonight.
Flaş haberimizi bir kez daha özetleyelim.
To recap, I want to live in some beautiful place, outside.
Özetle, güzel ve dışarıda bir yerde yaşamak istiyorum.
'To recap, it is vital that you stay in your homes.
Özetler, evde kalmanız hayati önem taşıyor.
I'd be happy to recap what you'd miss, or even act it out for you.
Kaçırdığınızı anlatabilirim hatta canlandırabilirim.
Honey, do I need to recap my Concerned Dad lectures?
Tatlım sana endişeli baba sözlerimi hatırlatmama gerek var mı?
Listen. But I just want to recap.
Ama tekrarlamak istiyorum.
So, to recap, traffic signal, mayor's election,
- Özetliyorum. Trafik lambası. Belediye başkanının seçimi.
Right, sorry, just to recap.
Doğru, üzgünüm, yalnızca önemli noktayı açığa çıkaralım.
Just to recap.
Şimdi özetler.
So to recap, the dog dies on Monday, then three days later, kills your neighbor.
Sözün özü, köpek Pazartesi öldü. Üç gün sonra da, komşunu öldürdü.
Go to break, go to recap, Grant!
Ara vermen gerek, Grant.
So, to recap, I'm in love wiht my flatmate, but I never get a second alone with her.
Özet olarak ev arkadaşıma âşığım ama onunla hiç yalnız kalamıyorum.
Just to recap, Einar Bergene dislikes you because his friend got excluded.
Yani Einar Bergene senden arkadaşı partiden atıldığı için hoşlanmıyor, öyle mi?
But to recap, a night that was supposed to be one of the greatest nights in a student's life may have ended tragically in the historic Pacific Grand Hotel.
Bir öğrencinin hayatındaki en güzel gecelerden olması gerekirken, tarihi Pacific Grand Hotel'de trajik şekilde bitebileceğini hatırlatalım.
- No, no. No need to recap, Elliot.
- Olayı tekrar yaşatmanın manası yok, Elliot.
Okay, uh, to recap, uh only one of you would even bother to look at the book.
Özetleyecek olursak sadece biriniz kitabın görünüşüne aldırmamış.
To recap, the offender has been identified as 21-year-old Tenderville resident Evan Drince, who took his own life in a nearby forested area after completing his destruction and killing spree.
Suçlu yıkım ve çılgınca insanları öldürdükten sonra ormanda kendi canına kıyan 21 yaşındaki Tenderville sakini Evan Drince olarak belirlendi.
So, to recap, you spent the first part of your life with your mom as your teacher, then, your dad as your boss. I guess so.
Tamam, toparlarsak hayatının ilk bölümünü öğretmenin olarak annenle ve sonra da patronun olarak babanla geçirdin.
You just calling to recap?
Tekrarlamak için mi arıyorsun?
to recap : el coleros president tony pranso, he's wanted for racketeering, attempted murder, the list goes on.
El Coleros'a transfer edilecek olan Tony Pranso. Şantajcılık suçundan cinayete teşebbüsten, ve daha bir çok suçtan aranıyor.
So, to recap, I gave her a gorgeous pair of diamond earrings, and she gave me a hint.
O ise bana ima edercesine egzersiz aletiyle marul kurutucu aldı.
Okay, so to recap if she asks you if we were coaching you you would say...
Tamam, şöyle bir düzenlersek eğer seni tembihlediler mi diye sorarsa ne diyeceksin?
I just want to see the recap of tonight's game.
Bu gecenin spor özetlerine bakacağım.
Let's recap. I lead a band of plundering vandals to the greatest archeological find in recorded history, thus enabling the kidnap and / or murder of the royal family.
Bir grup yağmacıya kayıtlı tarihimizin en büyük arkeolojik bulgusunu gösterdim.
So let's get back to the party recap.
Partiye dönelim.
THE INSTANT RECAP LEADING TO THE SURPRISE PUNCH THAT LANDED MIGHTY MIKE NOVOTNY ON HIS KEISTER.
Mike Novotny'yi kıç üstü oturtan sürpriz yumruğun sebebinin hızlandırılmış özeti...
So, to recap,
Özetlemek gerekirse,
AII right. Just to recap on the reasons-to-stay side. We've got :
Pekâla, kalmamız için sebeplerimizi özet geçmemiz gerekirse....... Dan'in götlüğü, senin götlüğün, benim yeni hocalık işim ikimiz için de yeni bir başlangıç, annen ve benim kalplerimizin dizginlenmesi ve bu kahrolası dairenin inanılmaz manzarası.
The weather has nothing to do with your mother Let me recap. What is it you want exactly?
Kendime doğru davranmayı tercih ederim, senin gibi ya da yeni arkadaşların gibi olmaktansa.
So, just to recap, come in, not smiling'cause you're sad'cause you just buried your sister, don't look at the camera and stand on that mark so we can see you on the telly.
Tekrar edelim. İçeri gir. Gülme, çünkü üzgünsün.
So, we put together a little recap to get everybody back up to speed. where you can watch all of your favorite shows.
Bu yüzden, hatırlatma amaçlı küçük bir özet geçelim istedik. Tercihen ilk 17 gün içerisinde.
I started to do... er... a little recap in my head, and I found out we had nothing.
Kafamda... Kafamda ufak bir özet oluşturmaya başladım ve elimizde hiçbir şeyin olmadığını fark ettim.