To what purpose перевод на турецкий
310 параллельный перевод
I could teach you, but to what purpose?
Seni eğitebilirdim, ama neye yarayacak?
To what purpose?
Hangi amaçla?
To what purpose?
Ne amaçla?
To what purpose?
- Neden?
and men to pursue. But to what purpose?
.. bazı adamların onun peşine ne amaçla düştüğünü bilir misiniz?
- To what purpose?
- Amacı ne?
Apply it to what purpose you may please.
İstediğiniz gibi kullanın, lütfen.
- To what purpose?
- Ne gerek var ki?
To what purpose is this?
Bunu niçin yapıyorlar?
- To what purpose?
- Ne yapmak için?
But to what purpose?
Ama ne amaçla?
Who's behind this? And to what purpose?
Bunun arkasında kim var, ve amacı ne?
Negotiate to what purpose?
Ne amaçla görüşelim?
- To what purpose?
- Hangi amaçla?
If any money comes into this family, I'm going to handle it and put it to some practical purpose. - And that's that. - What are you crying about, honey?
Eğer bu aileye para gelirse, parayı ben idare edeceğim ve gerçekçi bir amaç için kullanacağım.
One cannot live faithfully and give up... what has given meaning and purpose to one's entire life.
İnsan inançsız yaşayamaz hayatının amacını... ve anlamını içeren şeyleri terkedemez.
I'm not interested for what purpose you gave the money, but to whom you gave it.
Ne amaçla verdiğinizle değil parayı kime verdiğinizle ilgileniyorum.
And for what purpose did you wish to leave the post, Mr. Pennell?
Ve kaleden çıkma isteğinin amacı ne acaba?
I can't pretend to understand what its purpose is.
Amacının ne olduğunu öğrenmek kaygısında değilim.
And what is more to the purpose, you're known to be honest.
Daha da önemlisi dürüst olarak tanınıyorsun.
What's the purpose then to have the law on your side?
Amaç kanunun senden yana olması, Senin sahip olduğun kanun olmasıdır.
What purpose will it serve to die?
Ölmek ne işe yarayacak ki?
This leaping from universe to universe. This talk of a creature who destroys civilisations. What's the purpose?
Bu, bir evrenden diğerine atlama, bu, medeniyetleri yok eden yaratık konuşmaları.
Mr. Spock, you were not ordered to the Bridge, what is your purpose here?
Köprüye gelmeniz emredilmedi. Buradaki amacınız nedir?
What purpose can be served by the death of our friend, except to bring you pleasure?
Size zevk vermek dışında başka neye hizmet edilebilir?
But as I know your purpose is to do me good and hope to be another man from what I was, I am prepared to bear you company.
Fakat amacın bana iyilik yapmak olduğundan, ve ben de artık değişmek istediğimden varlığına katlanacağım.
What is purpose of your visit to Italy? To pick up a body.
İtalya'ya gelişinizin nedeni nedir?
What's the purpose of your visit to France?
Fransa'yı ziyaret etmenizin sebebi nedir?
The second purpose of the trial was, as we hoped, to lay down the rules of international law for the future - not only making the waging of aggressive war unlawful, but, for the first time, making the statesmen who led their countries into an aggressive war personally responsible for what they'd done.
Mahkemenin ikinci amacı yani bizim beklentimiz uluslararası hukukun gelecekteki kurallarını koyarak sadece savaşa sebep olmayı hukuksuz ilân etmek değil ancak ilk defa olarak, devlet adamlarını yani ülkelerini savaşa sokan kişileri bireysel olarak bu durumdan sorumlu tutmaktı.
I fail to see what purpose that would serve.
Bunun ne gibi bir faydası olacağını anlamadım.
If there were a purpose to what we were doing, only the orca knew.
Yaptıklarımızın gerisindeki amacı sadece orca biliyordu.
What's happening to my special purpose?
Benim özel amacıma neler oluyor böyle?
What I'm trying to say is we need the tracks for another purpose.
Söylemeye çalıştığım başka bir amaç için raylara ihtiyacımız var.
If you want to know what I think, someone is trying to make it confusing... by putting shoes on purpose in front of us.
Ne düşündüğümü sorarsan, birisi kasten önümüze ayakkabılar koyarak durumu karmaşıklaştırmaya çalışıyor derim.
We don't know what it is, except that it's large and seems to have some purpose.
Ne olduğunu bilmiyoruz, ama çok büyük bir şey ve bir amacı var gibi duruyor.
I'm not certain what purpose balls actually serve but they've got to make a better pair than the two of you.
Hayaların işlevinin tam olarak ne olduğundan emin değilim ama onlar yinede sizden daha iyi bir çift.
Good day, where are you taking me to? For what purpose?
Beni nereye götürüyorsunuz Ve ne amaçla?
that the people came to Auschwitz and didn't know where they were going and for what purpose.
O insanlar Auschwitz'e getirildi ve nereye hangi amaçla gittiklerini bilmiyorlardı.
What's the purpose to write all this?
Ne gereği var bunları yazmanın?
Our purpose here is to determine what is to be done.
Bizim burada olma nedenimiz, ne yapılacağına bir karar vermek.
I think it's admirable that you made a connection... but the purpose of this meeting is to determine what is best for Raymond... whether or not he's capable of functioning in the community... and what, in fact, he wants, if that's possible to determine.
Bence onunla bir bağ kurmanız takdire şâyan bir durum ancak bu toplantının sebebi, Raymond için neyin en iyi olduğuna toplum içinde yaşayabilip yaşayamayacağına, mümkün olduğunca kendi arzularını da göz önünde bulundurarak karar vermektir.
Only the good Lord in his infinite wisdom understands the purpose of what seems to us so purposeless.
Sadece yüce Tanrı bize saçma gelen bu olayın detaylarını biliyordur.
What purpose does it serve except to remind you that you are incomplete?
Bunun bize... tam olmadığımızı hatırlatmak dışında ne anlamı var?
What was the purpose of your first visit to One-Eyed Jack's?
One-Eyed Jacks'e ilk ziyaretinizin amacı neydi?
My name is Damon, glad to see you, maybe you know my name but what is confusing you... is the purpose of my game.
Adım Damon, tanıştığımıza sevindim, belki duymuşsunuzdur adımı, lâkin şaşırtıyor olabilir sizi, oyunumun amacı.
"glad to see you, maybe you know my name" "what is confusing you is the purpose of my game"
# Tanıştığımıza sevindim, belki duymuşsunuzdur adımı. # Lâkin, şaşırtıyor olabilir sizi, oyunumun amacı.
This is a picture of the lunar lander of NASA, about to land on the moon, a magnificent example of what groups of human minds can do when they get together with a common purpose.
Bu aya inmek üzere olan NASA'nın aya iniş aracı bir grup insan aklı ortak bir amaç için bir araya geldiğinde ne yapabileceğinin müthiş bir örneği.
Well, I would recommend that before we prepare for combat, we try to access the ship's logs, find out who we are, what our purpose here might be.
Çatışmaya hazırlanmadan önce seyir kayıtlarına erişmeye çalışıp, kim olduğumuzu, buradaki amacımızı öğrenmeye çalışmayı öneririm.
What a kind and generous purpose. But I do not need to be rescued.
Ne kadar cömert bir teklif ama benim kurtarılmaya ihtiyacım yok.
You have come here to this century and brought your infernal technology for God only knows what purpose, but it will be the people of this century who will suffer for it!
Bu yüzyıla geldiniz, ve gelirken de Tanrı bilir hangi amaçlarla şeytani teknolojinizi de getirdiniz. Ama bunun acısını çekecek olanlar yine bu yüzyılda yaşayanlar olacak!
I will think nothing to any purpose that the world can say against it... and therefore never flout at me for what I have said against it.
Evlenmeye karar verdikten sonra, dünya alem hakkında ne söylermiş aldırmam bile. Onun için, aleyhte söylediklerimi sakın yüzüme vurmayın.