Unofficial перевод на турецкий
350 параллельный перевод
the NSDAP hymn and unofficial German National Anthem after Deutschland Über Alles.
NSDAP ilahisi ve Deutschland Über Alles'ten sonraki resmi olmayan Alman Ulusal Marşı.
Very kind Mrs. Jellison I'll put you first on my unofficial list.
Çok naziksiniz Bayan Jellison, sizi resmi olmayan listemde ilk sıraya koyacağım.
If you want the unofficial total, you'll need an adding machine.
Resmi olmayanları bilmek istersen hesap makinesine ihtiyacın var.
I'm only an unofficial adviser to them.
Onlar için sadece yetkili bir danışmanım.
What about an unofficial level?
Peki ya gayri resmi düzeyde?
Unofficial sources tell us that Dr. Zucco's arguments swayed the scientific body, and they might give him their stamp of approval.
Resmi olmayan kaynaklara göre, Dr Zucco'nun savları bilimsel kurulu etkiledi ve onay almak üzereydi.
What about some club fights, tank towns, unofficial?
Kulüp dövüşlerine ne dersin? Küçük kasabalarda, resmi olmayan dövüşlere?
An unofficial study, which we undertook of this eventuality, indicated that we would destroy 90 % of their nuclear capabilities.
Resmi olmayan bir çalışmaya göre, böyle bir durum halinde, onların nükleer kapasitesinin % 90'nını imha edebiliriz.
Since the announcement of the Paris Peace Talks, unofficial sources are speculating that the bombings will be halted and perhaps even a cease-fire will be called.
Paris Barış Görüşmeleri'nin duyurulmasından bu yana resmi olmayan kaynaklar bombalama olaylarının kesileceğini, hatta ateşkes çağrısı yapılacağını iddia ediyorlar.
Officially yes, but this mission is strictly unofficial.
Evet ama bu resmi değil.
The unofficial strike committee at fords Have increased their demands
Dagenham'da Fords'daki gayri resmi grev komitesi taleplerini artırıp III.
We have received orders that sometime soon this district is to have a little unofficial demonstration.
Emir aldık. Yakında resmî olmayan ufak tefek gösterilerde bulunacağız buralarda.
Just a little unofficial demonstration.
Resmi olmayan küçük bir gösteri işte.
So will trade union leaders faced with the threat of mass unemployment and militant unofficial strike action.
Toplu işsizlik ve gayri resmi grev tehlikesiyle karşı karşıya kalan sendikalar birliği de öyle.
My theory, strictly unofficial, of course,
Bence, tamamıyla gayr-i resmi elbette,
Oh, this is kind of unofficial.
Oh, bu öyle resmi değil.
It's pretty irregular, all this unofficial secrecy, isn't it?
Bütün bu gayrı resmi gizlilik bayağı sıradışı, değil mi?
I mean, if ever there was an "unofficial investigation," this is it, right?
Demeye çalıştığım eğer "resmi olmayan soruşturma" olacaksa bu o değil mi?
And in 1944, in Yorkshire and South Wales, over 200,000 miners came out on unofficial strike.
Ve 1944'te Yorkshire ve South Wales'te, 200.000'den falza madenci gayri resmi greve gitti.
- We're an unofficial charity to them.
- Onlar için gayriresmi bir kurumuz.
- This is unofficial.
- Aramızda kalacak.
Strictly unofficial?
Şu anda adamın motel odasına bakıyoruz.
According to an unofficial newspaper report, the eyewitness can identify the mysterious night visitor.
Resmi olmayan bir gazete haberine göre Gizemli gece ziyaretçisini teşhis edebilecek bir tanık bulunuyor.
Now me, personally, and believe me, sir, that is extremely unofficial.
Kişisel olarak, bana gelince, inanın bana, efendim, son derecede gayrı resmi.
It's quite unofficial, of course.
Bu yasadışı, elbette.
For them it's an unofficial sanction.
Bu olanlar için gayri resmi ceza.
Something unofficial.
Resmi olmayan bir şey.
He's unofficial.
O, onaysız.
The rumour is, Jackie Wong was more than the unofficial mayor of Chinatown, that he was also the head of a secret Triad.
Efendim, söylentilere bakılırsa Jackie Wong sadece Çin Mahallesi'nin değil, gizli bir çetenin de başımıymış değil mi?
Off the list and unofficial, which is exactly what we need.
Liste dışı ve gayri resmi... Tam da ihtiyacımız olan şey.
You seem to want some unofficial help.
Gayrı resmi yardım istiyordun.
Uh, Mr. Pangborn, you were about to give us an unofficial opinion of the cause of the crash.
Bay Pangborn, bize kazanın sebebiyle ilgili gayrı resmi fikrinizi söylüyordunuz...
Well, like you were saying, better to be unofficial until you get the facts.
Sizin de söylediğiniz gibi, gerçek anlaşılana dek gayrı resmi olmak en iyisi.
I have an unofficial relationship with this dude.
Bu herifle bir bağlantım var.
- Police, ambulance and fire department responded at what's believed to be unofficial at this present moment.
- Kilitli! - Kapıyı kırın! İtfaiye resmen olaya yerine gelmedi.
He's read unofficial news. What's he gonna be like in six months?
- ve resmi olmayan haberler okudu.
He maliciously and with purposeful intent read unofficial news. No, no, no.
O bilerek ve isteyerek onaylanmamış bir haberi okudu.
Clarence Boddicker, unofficial crime boss of Old Detroit, now sought in connection with the deaths of 31 police officers.
Eski Detroit çetesinin elebasisi, Clarence Boddicker. 31 polis memurunun öldürülmesi ile ilgili araniyor.
Yeah, I'm a member of the Flatbush Foot Brigade out on unofficial business. Flatbush Foot Brigade?
Evet, Flatbush Foot Brigade'in bir üyesiyim ve resmi olmayan bir iş üzerindeyim.
- Have you formed "any" connection with any peaceniks, dissidents or other unofficial groups of that nature?
Barış yanlısı örgütlerle herhangi bir ilişkiniz oldu mu ya da bu anlamda herhangi bir yasa dışı örgütle?
And unofficial?
Peki resmi olmayan göreviniz?
But there are those of us who continue, in an unofficial capacity, examining the heavens as before.
Ancak aramızda, resmi olmayan bir şekilde devam edenler, eskisi gibi gökleri araştırmayı sürdürdüler.
You realise that any collaboration of mine would have to be unofficial?
Sanırım her türlü işbirliğimin gayriresmi olacağının farkındasındır.
most of the time function as kind of an unofficial public relations agency for the United States government.
Amerika hükümetinin halkla ilişkiler ajansı olarak işe yarıyorlar.
Our unofficial policy is evaluate medicate, vacate.
Gayri resmi politikamız, değerlendirmek ilaçla tedavi etmek, tahliye etmek.
No, any influence I exerted was in an unofficial capacity.
Kullandığım nüfuz tamamen gayrı resmi mahiyetteydi.
In an unofficial capacity.
gayrı resmi bir mahiyette.
We're the unofficial welcoming committee.
Biz resmi olmayan karşılama komitesiyiz.
On weekends he's an unofficial talent scout for several area high schools.
Haftasonlarıysa, çeşitli bölgelerdeki liselerde gayrıresmi yetenek avcılığıyla uğraşıyor..
This is strictly unofficial.
Tamamen gayrı resmi bir istek.
- Can I use unofficial stationary?
- Gayrı resmi bir kağıda yazsam? - Herhangi bir kağıda yazabilirsiniz.