Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ U ] / Until the next time

Until the next time перевод на турецкий

99 параллельный перевод
And none of it ever comes back to me until the next time it starts.
Ve bir sonraki başlayana kadar hiçbirini hatırlamıyorum.
Until the next time, then.
Bir dahaki sefere görüşmek üzere.
Just wait until the next time you see her.
O'nunla bir daha ki görüşmeye kadar bekle.
Until the next time we return with another play... good night.
Gelecek sefer bir başka oyun ile birlikte olmak üzere iyi akşamlar.
Until the next time.
Bir dahaki sefere kadar.
You sign this for me. Bye, boys, until the next time!
Bu seferlik bu kadar, ayrılabilirsiniz arkadaşlar!
But finally they returned to that quiet comfortable life in Hobbiton,... until the next time Gandalf the Grey would knock upon the round green door.
Lâkin, sonrasında Hobbiton'daki sakin ve konforlu hayata geri döndüler,... ta ki, Gri Gandalf bir kez daha yuvarlak yeşil kapıyı çalana kadar.
Until the next time.
Gelecek sefere kadar.
Until the next time.
Görüşmek üzere.
Until the next time.
Diğer sefere kadar...
We could put those bio-units in, have them run roughshod over the enemy, then just stroll on in, freeze them up, and pack them away until the next time.
Bu biyo-birimleri içeri koyup, onları düşmanın üzerine dörtnala salabiliriz, sonra sadece içeride gezinip, onları dondururuz, ve bir dahaki sefere kadar onları paketleriz.
So he consulted an astrologer friend who assured him that he would survive... until the next time the numbers conspired against him.
Bir astrolog arkadaşına danışmış. Arkadaşı onu, sayılar kendisine bir daha komplo kurana kadar bir şey olmayacağına ikna etmiş.
And you'd be able to live with yourself until the next time?
Ve bir sonraki sefere kadar bu seni idare mi edecek?
Until the next time it breaks down.
Bir daha sefere bozuluncaya kadar.
Until the next time we meet, keep this for me.
Bir sonraki görüşmemize kadar, bunu benim için sakla.
They will not return to the light of the sun until the next time they are driven up by the urge to spawn.
Bir daha yumurtlama dürtüleri onları zorlayana kadar gün ışığına geri dönmeyecekler.
Sure, until the next time he needs to conduct repairs.
Ardından hemen yeni bir tamirat işine girişecektir.
Until the next time.
Ta ki bir sonraki sefere dek.
Until the next time.
Bir sonrakine dek.
Until the next time, then. Take care.
Bir dahaki sefere kadar, kendine iyi bak.
Until the next time, take care?
Bir dahaki sefere kadar, kendine iyi bak mı?
I'm afraid we're gonna have to put off other business... and community comments until the next time... because we still need an update with the sidewalk address painting... and the red, white and blue garden project.
Diğer konuları ve önerileri erteliyoruz çünkü sırada tabelaların boyası ile kırmızı, beyaz mavi bahçe projesi var.
Until the next time?
Bir daha görüşecek miyiz?
Until the next time you come back.
Bir sonraki sefer geri gelene kadar.
May there be enough love left over until the next time we join hands.
Tekrar ellerimizi birleştirene dek, bize yetecek sevgiye sahip olalım. Amin.
Just in case, I'll keep him company for the next two hours until it's time to get off.
Gene de, inme zamanı gelene dek ona eşlik edeceğim.
Next year, at this same time, I'll find a pumpkin patch that is real sincere. And I'll sit in that pumpkin patch until the Great Pumpkin appears.
Göreceksin, gelecek yıl aynı zamanda gerçekten hakiki bir balkabağı tarlası bulacağım ve o balkabağı tarlasında oturup, Büyük Balkabağı'nın ortaya çıkmasını bekleyeceğim.
Sentencing will be withheld until that time. The next case...
Karar da o zamana ertelenmiştir.
So, until next time speaking for myself, Rudy Castro, and all the guys in the band we are the Silhouettes, bidding you a good night.
Bir dahaki sefere kadar... ben Rudy Castro ve gruptaki bütün arkadaşlarım... biz Siluetler olarak hepinize iyi geceler diliyoruz.
The next time you're late for a meeting with me, you'll be doing laps until you drop.
Eğer bir daha benimle buluşmaya gecikirsen,... seni geberene kadar koştururum. Anladın mı?
Next time, let the locking relay float until the actual order to fire is given.
Bir dahaki sefere, ateş emri gelmeden önce kilitlenme rölesini askıda bırak.
I guess the next time I see you won't be until Thanksgiving.
Sanırım sizi Şükran Günü'ne kadar bir daha göremeyeceğim.
Next time I'll just fly around the room until my paws dry on their own.
Bir dahaki sefere patilerim kendi kendilerine kuruyana kadar odada uçarım o zaman.
She programmed it to cause all of these shutdowns the next time Tuvok reopened the narrative parameters file, which he didn't do until today.
Gelecek sefere programı, bu güne kadar hiç açmadığımız hikaye dosyalarının Tuvok tarafından yeniden açılması durumunda bütün bu arızalar gerçekleşecek şekilde programlamış.
Next time you need a candy bar, maybe you could wait until after the mission
Bir dahaki sefer canın çikolata istediğinde... Belki görevin bitmesini beklersin.
For the next six months, she tries to save him over and over until she loses her own life in the process, and that's when you sent me back in time to tell you to kill this man.
Önümüzdeki altı ay için, o, bu süreçte kendi hayat kaybedene kadar o onu kurtarmak için çalışır ve üzerinde Ve bu adamı öldürmek için size zaman beni geri gönderdi olduğunu.
The classes will go on until next week. By the time grandpa arrives, you must know how to cook Hunkiar. If you want to marry, you'll have to learn to hide a few things.
Dersler gelecek haftaya kadar surecek büyükbaba gelene kadar hunkar yapmayı ogrenmelisin eğer eğlenmek istiyorsan'saklamayı'öğrenmen gerekiyor, tamam?
Last night all four of us were at the bowling alley until about 7 : 30, at which time we noticed Ally Sheedy, the goth chick from The Breakfast Club, was bowling next to us and we asked for her autograph, but she didn't have a pen
Taman. Geçen gece, 7.30 kadar bowling yolu üzerindeydik,
I lost track of the time, I missed the evening flight and I didn't arrive until the next day.
Zamanı kaybetmişim ve akşam uçağını kaçırdım. Ancak ertesi gün gelebildim.
The one I've been hiding myself from... until it's time to renew... and then there is some even older guy next to my name... pretending to be me.
Ehliyeti yenileme zamanı gelene dek kendimden saklıyordum ve ismimin yanında benmiş gibi davranan daha yaşlı bir adam vardı.
What we were thinking was the choir ought to be given a bit more time, and not be done away with until next Christmas.
Düşündüğümüz koroya biraz daha zaman verilmeli. bir dahaki Noele kadar dağıtılmamalı.
The next time, we do not part until maggots feed upon your flesh.
Bir dahaki karşılaşmamızda, kurtçuklar etinle beslenene kadar ayrılmayacağız.
Well, he's out of jail for the time being, but by court order, he'll be staying at the Cohen halfway house until next week's hearing.
Trey işi ne oldu? Şimdilik hapisten çıkardık ama mahkeme, bir sonraki duruşmaya kadar onun, Cohen'larla kalmasına karar verdi.
After which time, you'll be committed until the next expansion phase in about half an hour.
Yarım saat sonraki genişleme kademesine kadar kalacaksınız.
YOu gonna wait til the next time, until he actually kills you?
Gelecek sefer seni dayaktan öldürene kadar bekleyecek misin?
As long as I was singing the brightness hovered over me, until Avva lay down in a corner, ready for the next time I called her.
İkinci yardımcı ruhum bir köpekbalığıydı.
The next time we meet, there's no knowing if we'll be friends or foes, but either way, survive until then.
Bir dahaki karşılaşmamızda dostunuz mu düşmanınız mı olurum bilmiyorum. Her iki durumda da, o zamana kadar hayatta kalın.
I'll ask for a deferment, plead undue process, anything to buy time until the next court sits.
Erteleme isteyeceğim. Usulsüz işlemler gerekçesi ile. Bir sonraki mahkeme başlayana kadar zaman kazanmak için her şey.
I was going to tell you, sensitively, during the next little bit of time, until he just blurted it all out.
Muhtemelen, sana nazikçe söyleyecektim az sonra. O her şeyi yumurtlamasaydı.
Then you won't understand when I tell you that I'm about to book you for driving without a license, put you in a county jail and lock you up for the next 48 hours until you're arraigned, at which time you'll have to come up
O zaman sizi ehliyetsiz araba kullanmaktan tutukladığımı söyleyince ne dediğimi anlamayacaksınız, Sizi mahkemeye çıkmadan önceki 48 saat boyunca, eyalet hapishanesine koyarım, mahkemeye çıktığınızda da 2000 doların üstünde kefalet bulmanız gerekir.
Until when, what, the next time?
Nezamana kadar, bir sonrakine?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]