Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / Wait

Wait перевод на турецкий

216,945 параллельный перевод
Oh, wait.
Dur.
Wait. What?
Ne diyorsun?
I wrote this whole article about it for my blog. Wait.
- Onunla ilgili bloğumda bir makale yazdım.
Wait, I am pregnant.
Bekle, hamileyim.
- He will not wait.
- O beklemeyecek
Um, wait.
Um, bekle.
- Wait, Alice?
- Bekle, Alice?
- Wait, what?
- Bekle, Ne?
And just wait until we're husband and husband, and what some would call pillow talk, we call...
Ve koca ve kocam olana kadar bekleyelim, bazıları yastık konuşması diyoruz...
Wait. Hang on a second. Are you saying... "bortion"?
Dur bir dakika. "Kürtaş" mı diyorsun?
Wait, whoa, whoa, whoa.
- Bir dakika.
You wanna wait till she's pregnant?
Onu da hamile bırakana dek bekleyelim mi?
Wait, why would you have morning sickness?
Dur biraz, neden sabah bulantıların oluyor ki?
Abby, wait. You don't know the whole story.
Abby... hikâyenin tamamını bilmiyorsun.
I don't know. Can we wait for another offer?
Başka bir teklif bekleyebilir miyiz?
Heather, wait.
Heather, dur.
Wait.
Bekle.
Wait.
Durun.
I cannot wait for the weekend.
Hafta sonunu iple çekiyorum.
Actually, maybe we could wait till tomorrow to continue this.
Yarın devam etsek daha iyi.
- Wait, they were gonna pay us overtime?
- Fazla mesai ücreti verecekler miydi?
Wait, is it that new hotel and spa in Aspen?
Aspen'daki şu yeni otel ve spa mı?
I was gonna wait till we got there, but here, grab the wheel.
Varana kadar bekleyecektim ama direksiyonu tutsana.
Wait, you didn't call her?
Onu aramadınız mı?
Wait a second.
Bir dakika.
You're gonna have to wait to watch Tiny House Hunters when I get home.
Tiny House Hunters'ı ben eve gelince izlersin artık.
Hold on. Wait, no, no, no.
Dur, bir dakika.
Whoa, whoa, wait a second.
Bir dakika.
Oh. Can it wait?
Bekleyebilir mi?
Wait, you mean tonight?
Bekle, bu gece mi demek istiyorsun?
Wait, what was that?
Bekle, o da neydi
Wait, are you saying you don't trust him either?
Bekle, sen de ona güvenmediğini mi söylüyorsun?
Wait, who are the haters?
Kıskançlar da kim?
Wait... why are you squeaking when you walk?
Bir dakika... Niye yürürken gıcırdıyorsun?
Ooh, I can't wait to tear this guy a new...
Bu adama yeni bir...
Okay. Wait.
- Peki.
Wait, wait, wait, wait, wait, wait.
- Dur, dur, dur.
- Wait, can gays smack women? - No.
- Eşcinseller kadınları dövebilir mi?
I'm not. Wait, don't talk yet.
Dur, şimdi konuşma.
- Wait, why was I talking about her?
- Neden ondan bahsediyorum ki?
In Colombia, when the old man starts yelling at the mail, we put them on a sandbar and wait for the tide to come in.
Kolombiya'da yaşlı adamlar postalara bağırmaya başladığında onları bir sahil kordonuna koyup gelgitin gerçekleşmesini bekleriz.
So, while I wait for a yes from Noh, I've got to keep Potts on the back burner.
Noh'dan evet cevabı beklerken Potts'ı da kenarda tutmam gerek yani.
Oh, wait one second. It's Lily.
Bir saniye, Lily arıyor.
Wait a minute.
Bir saniye...
Wait, uh, do you have the key?
Dur, anahtar sende mi?
Wait.
Dur biraz.
Oh, wait. I can't.
Dur, yapamam.
Wait, what?
Ne?
Wait a second.
Dur.
Wait.
Bir dakika.
Wait, look.
Dur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]