Waiting for us перевод на турецкий
1,901 параллельный перевод
Won't Fujita be waiting for us?
Fujita bizi beklemiyor mu?
Come on, they're waiting for us.
Hadi, bizi bekliyorlar.
No, I want Hickman waiting for us at the hospital when we get there.
Hayır, Hickman'ın biz gelene kadar hastanede beklemesini istiyorum.
They're gonna be waiting for us.
Bizi orada bekliyorlardır.
The car's waiting for us downstairs.
Araba hazır bizi bekliyor.
I've got a couple of rich honeys waiting for us down there.
İki tane hatun ayarladım, bizi bekliyorlar.
What if the guard is still around, toying with us, waiting for us to make the slightest movement before he pounces on us?
Ya bekçi hala etraftaysa, ya bizimle oyun oynuyorsa ya üzerimize atlamadan önce ufacık bir hareket yapmamızı bekliyorsa?
We got a non-versive waffle-iron waiting for us in the ER.
Acil serviste bizi bekleyen kafasına gözleme ızgarasıyla vurulmuş bir hasta var.
All we have to do is drag two of the angriest creatures in the known universe through a hole in time, back into an ancient world where we don't know what's waiting for us.
Yapmak zorunda olduğumuz tek şey, evrendeki en asabi iki yaratığı, bizi orada neyin beklediğini bilmediğimiz, antik çağa açılan bir zaman deliğine sürüklemek.
They will be waiting for us at the shore.
Bizi kıyıda bekliyolar.
It's just waiting for us!
Sadece, bizi bekliyordu.
It was just waiting for us -
- Sadece, bizi bekliyordu. - Biliyorum, biliyorum.
We have someone waiting for us, so you have to leave now.
Yapmamız gereken bazı işler var. Yani artık gitme vaktin geldi.
They're waiting for us.
Bizi bekliyorlar.
Look, if we run, the Nostrovite will be waiting for us.
Bakın, arkasından gideceksek bilin ki Nostrovite bizi bekliyor olacak.
Jigong's brothers Is waiting for us outside the city
Jigong kardeşler şehir dışında bizi bekliyor!
Not so long ago, we had hot meals waiting for us and families to go home to.
Az zaman evvel, evimizde bizi bekleyen sıcacık yemeklerimiz ailemiz vardı.
Many people are waiting for us since we disappeared without a trace.
Bir çok insan bizi bekliyor Hiçbir iz bırakmadan kaybolana kadar.
This was waiting for us.
Bizim için bekliyordu.
What happens if they're waiting for us when we surface at London Bridge?
Londra Köprüsü'nde yüzeye çıktığımızda bizi bekliyorlarsa ne olacak?
A new world, far out, beyond Alpha Geminorum just waiting for us.
Çok uzaklarda yeni bir dünya, Alfa Gemini'nin ötesinde bizi bekliyor.
He was waiting for us, for me.
Bizi bekliyormuş, benim için.
We have no idea what's waiting for us back there.
Bizi orada ne bekliyor bilmiyoruz.
Mr. Winters, while you were sitting out there waiting for us, I went ahead and got a warrant to search your home.
Bay Winters, orada oturmuş bizi beklerken, evinizi aramak için izin aldım.
Lucien's waiting for us in OR 1.
- Lucien bizi birinci ameliyathanede bekliyor.
Papa's waiting for us.
Baba bizi bekliyor.
People are waiting for us.
Bekleyenlerimiz var.
he's been waiting for us!
O bizi bekliyor!
who's been waiting for us?
Bizi kim bekliyor?
Don and David are out on surveillance waiting for us to zero in on the location.
Hedef belirlememizi bekliyorlar.
well, i expect she'll be waiting for us at the big house.
Sanırım bizi büyük evde bekliyor olacak.
Our missing person's husband, Larry MacNeil, is waiting for us down in I-1.
Kayıp şahsın kocası, Larry MacNeil, sorgu odasında bizi bekliyor.
We got some big boy waiting for us in Mexico.
Meksika'da bizi bekleyen işler var.
Let's go. They're waiting for us.
- Hadi gidelim, bizi bekliyorlar.
The prosecutor is waiting for us.
Savcı bizi bekliyor.
Did you know they were waiting for us out there?
Bizi orada beklediklerini biliyor muydun?
Perfectly decent Christmas trees just waiting for us to put an axe in them!
Muhteşem noel ağaçları, kesilmek için bizi bekliyorlar!
Well, if you'd like to step this way, the hospital administrator is waiting for us.
Eğer şöyle geçmek isterseniz hastane müdürü bizi bekliyor da.
They're waiting for us back in the auditorium.
Toplantı salonunda bizi bekliyorlar.
A pretty chick's waiting for us there.
Tatlı bir hatun da orada bizi bekliyor olacak.
A bright future is waiting for us with the help of this razor.
Şu elimde görmüş olduğunuz jiletle bizi parlak bir gelecek bekliyor.
Come on, Federico's waiting for us.
Haydi, Federico bizi bekliyor.
We have to go, they're waiting for us for drinks.
Gitmeliyiz, barda bizi bekliyorlar.
We are all waiting for you, here is the total chaos... please call us back when you hear this message, OK?
Ortalık karman çorman, herkes seni bekliyor. Mesajımı aldığında lütfen ara, olur mu?
None of us do - we're all a bunch of babies, waiting for mom to make the money... always looking for mommy's approval... asking mommy's permission.
Hiçbirimiz davranmıyoruz. Bebek gibiyiz. Annemin bize para getirmesini bekliyoruz.
Might almost have been waiting upon us for use.
O halde gidin.
Rob Dow isn't sharing his secret with us, but he's waiting for someone to share it with.
Rob Dow sırrını bizimle paylaşmıyor, Ama onu paylaşabileceği birini bekliyor.
Five of us were left in the kitchen waiting for one more spot.
Beşimiz mutfakta oturmuş kalan tek kişilik yeri bekliyorduk.
We're, you know... standing here in L.A, waiting for somebody to tell us where to go.
Bilirsin Los Angeles'ta birinin nereye gideceğimizi söylemesini bekliyoruz.
I just thought, instead of waiting for somebody in the ether to choose us, and then maybe backing out...
Seçilmeyi beklemek yada vazgeçtiklerini görmek yerine bence,
They've been waiting for an excuse to shut us down.
Onlar bizi kapatmaya bahane arıyorlar zaten.
waiting for you 189
waiting for me 66
waiting for 19
waiting for someone 27
waiting for what 38
for us 582
used 73
usagi 51
usher 82
usually 803
waiting for me 66
waiting for 19
waiting for someone 27
waiting for what 38
for us 582
used 73
usagi 51
usher 82
usually 803
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21