We're friends перевод на турецкий
5,976 параллельный перевод
We're smarter than you and your fascist friends.
Siz ve o fasist arkadaslarinizdan daha zekiyiz.
Are you trying to tell me that we're just friends now?
Bana arkadaş olduğumuzu mu söylemeye çalışıyorsun?
But... if we're to be friends, I can help you.
Ama... arkadaş olacaksak, sana yardım edebilirim.
Me and him and your mom... we all grew up together. We're old friends.
Ben, annen ve bu adam beraber büyüdük.
But we're all still friends.
Ama hâlâ arkadaşız.
We're Melanie's dearest friends, who have been eavesdropping in the hallway, just in case she hideously embarrassed herself.
Bizler Melanie'nin en iyi arkadaşlarıyız. Koridorun orada kendisini çirkin bir biçimde utandırma ihtimaline karşı gilizce dinliyorduk.
Friends... This is a very special night, a Memorial Day I think we will long remember, because we're not just honoring those US troops who paid the ultimate sacrifice, we're paying tribute to the brave Texas Rangers who have also fallen.
Dostlarım, bu çok önemli bir gece uzun zaman hatırlanacağını düşündüğüm bir Anma Günü çünkü sadece büyük fedakarlık gösteren A.B.D. askerlerini onurlandırmıyoruz aynı zamanda şehit olan cesur Teksas askerlerine hürmetlerimizi sunuyoruz.
But these are our friends we're lying to, Ben.
Ama bunlar yalan söylediğimiz dostlarımız, Ben.
We're friends.
Biz dostuz.
It doesn't mean we're going to be friends or allies, but it does mean that we want to change our future before it comes into being.
Arkadaş ya da müttefik olacak da değiliz. Ama gerçekleşmeden önce geleceklerimizi değiştirebiliriz.
And suddenly, we're supposed to be friends again?
Birdenbire kanka mı olacaktık?
We were becoming friends. You're her ex.
Arkadaş oluyorduk neredeyse.
What I'm trying to say to you is that in the past few months that I've been working with you, I feel like... we're getting back to being friends again, and...
Demek istediğim seninle çalıştığım son birkaç ayda yeniden arkadaş oluyormuşuz gibi hissettim.
Oh, so suddenly we're all friends?
Bakıyorum da, aniden arkadaş olduk.
If we're friends, what's my last name?
- Madem arkadaşız, soyadım ne bakalım?
We're just friends.
- Sadece arkadaşız.
We're not friends.
Biz arkadaş değiliz. O nerede?
You can be in the flashback'cause we're friends now.
Geçmişe dönüş yaptığımda sen de olabiliyorsun çünkü artık arkadaşız.
We're friends and that's that.
Biz arkadaşız, o kadar!
How much better is it when we're friends?
Seninle arkadaş olduğumuzda işler nasıl gidiyordu?
We're not friends.
Arkadaş değiliz.
Yeah. * * * You and me are no friends to each other, and I'm not gonna miss you when you're gone, no matter how you go, but we've had enough trouble already this year.
- Biz arkadaş değiliz ve nasıl ölürsen öl seni özlemeyeceğim ama bu sene yeterince sorun yaşadık.
And as long as you work for me, and as long as we're friends,
Ve benim için çalıştığın zaman boyunca, arkadaşım olduğun zaman boyunca,
We're friends, best friends.
Biz arkadaşız, en iyi arkadaşız.
We're all friends here.
Sonucta hepimiz arkadasiz.
We're gonna be best friends by the time this is done.
Dizi bitimine kanka oluruz.
We're friends?
Ben arkadaşız sanıyordum. - Arkadaş mıyız?
We're friends.
Biz arkadaşız.
Charlie, we're friends.
Charlie arkadaşız biz.
We're, uh, just friends, so...
Sadece arkadaşız.
Because we're friends.
Çünkü biz dostuz.
We're just friends.
Sadece arkadaşız.
We're not friends, and you're a gay dude.
Arkadaş da değiliz, ve sen gey dostumsun.
Have we interviewed his old cellmate from Wakefield, in case he's talked about family and friends we're not aware of?
Wakefield'deki eski hücre arkadaşıyla konuştuk mu? Belki bizim bilmediğimiz bir tanıdığından veya arkadaşından falan bahsetmiştir.
Oh, come on! We're just friends.
- Biz sadece arkadaşız.
- I'm glad we're still friends.
- Hala arkadaş olabildiğimiz için mutluyum. - Bende çok mutluyum.
I wouldn't say we're friends.
Arkadaş olduğumuzu söyleyemem.
We're all friends.
Hepimiz dostuz.
We're friends.
Arkadaşız.
No, we're friends, it's just like if we were girls or frogs or whatever.
Hayır, arkadaşız biz. Aynı kızlar gibi, kurbağalar gibi.
Like good friends, to let us know when we're doing something stupid.
Bize aptalca bir şey yapmak üzere olduğumuzu hatırlatan iyi dostlar mesela.
Yeah, of course we're just friends.
Tabii ki arkadaşız.
Well, we're not even friends, not any more.
Hatta artık arkadaş bile değiliz.
I mean, we're all friends here, aren't we?
Sonuçta burada hepimiz arkadaşız.
We're friends, right?
Biz arkadaşız, değil mi?
We're not friends.
! Arkadaş falan değiliz.
Aw, you think that we're friends, That we'll chat about our boy problems?
Arkadaş olduğumuzu ve erkek problemlerimizle ilgili muhabbet edebileceğimizi mi sandın?
Like we're old friends?
Eski arkadaşlar mıyız?
We're better as friends.
En iyi arkadaşlarız.
Okay, but we're just friends. It's...
Tamam ama sadece arkadaşız.
I get it, we're broken up, but we're still friends.
Anladım, biz ayrıldık, ama yine de arkadaş kalabiliriz.
we're friends now 27
friends 2160
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
friends and family 37
friends of yours 55
friends of mine 20
we're 1906
we're here 1469
friends 2160
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
friends and family 37
friends of yours 55
friends of mine 20
we're 1906
we're here 1469
we're good 1678
we're not friends anymore 25
we're just friends 257
we're in this together 190
we're late 319
we're back in business 45
we're going shopping 19
we're screwed 280
we're not gonna make it 79
we're sorry 376
we're not friends anymore 25
we're just friends 257
we're in this together 190
we're late 319
we're back in business 45
we're going shopping 19
we're screwed 280
we're not gonna make it 79
we're sorry 376