Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / We're okay

We're okay перевод на турецкий

10,532 параллельный перевод
Okay, when I open this door, we're just gonna run and keep running and we're not gonna stop until we hit the residence.
Pekâlâ, bu kapıyı açtığımda, sadece koşacağız ve koşmaya devam edeceğiz ve konuta varana kadar durmayacağız.
You do this and you come back to me, and we're gonna find our home, and we'll make new memories, okay?
Sen bunu yaparsın ve bana dönersen Ve biz evimizi bulacağız, Ve yeni anılar vereceğiz, tamam mı?
Okay. Well, you can stay while we're gone, but when we come back, we gotta figure this out.
Biz yokken kalabilirsin ama döndüğümüzde bunu çözmemiz gerek.
- Okay, we're, uh...
- Peki, biz...
We're not doing lawyers, okay?
Avukat tutmuyoruz, anladın mı?
Okay, look, um... This divorce has been really hard on Caitlin, and I don't want to throw anything new at her unless we're... You know, we're serious.
Tamam, bak bu boşanma Caitlin için çok zordu ve eğer ciddi değilsek onun üzerine yeni şeyler atmak istemiyorum.
We're gonna pick a night and tie up those loose ends together, okay? I got to go.
Gitmeliyim.
Okay, this is what we're talking about.
İşte bundan bahsediyorum!
- We're totally done after this call, okay?
- Bu aramadan sonra işimiz bitiyor.
Okay, we're ready to go.
Tamam, gitmeye hazırız.
N... Okay, so you're saying that if I date Fred that we can all keep hanging out together.
Yani diyorsunuz ki, eger Fred'le çikarsam hepimiz beraber takilmaya devam ederiz.
Stop moving and we're gonna let you go, okay?
Hareket etmeyi kes ve seni bırakalım, tamam mı? - Hareket etmiyorum.
The least we're going to do is see it through, okay?
En azından sonunu getirip getiremeyeceğimizi görelim tamam mı?
- But we're okay, really.
- İyiyiz, gerçekten.
We're gonna be okay.
İyi olacağız.
Okay, so if they're not making dinner, can we just go back to our rooms and get our candy and stuff?
Tamam, eğer akşamn yemeği yapmıyorlarsa, odalarımıza geri dönüp şeker falan alamaz mıyız?
All right, we're gonna cut through the park, okay?
Pekala, parkta yollarını keseceğiz, tamam mı?
All right, listen, we're gonna need a signal word or something, okay?
Tamam, dinle. İşaret için bir kelimeye falan ihtiyacamız var, tamam mı?
Okay, Deej, we're outie 5,000.
Deej, artık kaçalım.
Okay, we're out of here, man.
Tamam, buradan gidiyoruz.
We're going this way, Mac, okay?
Bu tarafa gidiyoruz, Mac, tamam mı?
We're not gonna let you spend one minute longer in jail than it takes us to get down there to get you out, okay?
Hapiste bir dakika bile geçirmenize izin vermeden oraya gelip sizi çıkaracağımızı unutmayın, tamam mı?
We're not involved in anything okay?
Hepimiz çok içtik, tamam mı? Eğlence sadece bunlar.
Even if she heard you, she have no idea what we're talking about, okay?
Seni duyduysa bile hangi konuda konuştuğumuzdan haberi yok, tamam mı?
It's okay, we're good.
Sıkıntı yok, aramız iyi.
So, we're just gonna ask you some questions and you do the best you can, okay?
Sana bazı sorular soracağız, sen de elinden geleni yap, olur mu?
Okay, we're just trying to follow.
- Seni anlamaya çalışıyoruz.
Okay, what exactly is it that we're doing here?
Ne yapıyoruz?
Okay, we're done.
Tamam, hallettik.
In 10 years, we're all gonna be robots who speak Chinese, okay?
On yıl içine hepimiz Çince konuşan robotlar olacağız, tamam mı?
Okay, then, maybe we're just growing in different directions.
Tamam, o zaman, belki de aramız açılıyordur.
Yeah, we're doing okay.
Evet, idare ediyoruz.
We're gonna get you help, okay? Here...
Sana yardım getireceğiz.
Okay. We're done here.
Buradaki işimiz bitmiştir.
Okay, we're in.
Tamam, oldu.
Look, we're not gonna hurt you, okay?
Bak, sana zarar vermeyeceğiz, tamam mı?
Okay, we're good.
Pekala, sorun yok.
Yeah, we're okay.
Evet, sorun yok.
We're gonna find whoever's doing this, okay?
Bunu yapanı bulacağız tamam mı?
Look, let's not talk about the people that we used to be, because you're clearly not that person, either, okay?
Eskiden olduğumuz kişiler hakkında konuşmayalım artık, belli ki sen artık öyle değilsin?
Okay, we're done.
Tamam, işimiz bitti.
We're gonna be okay.
Biz de iyi olacağız.
We're both okay.
İkimiz de iyiyiz.
- Okay is what we're doing?
- Yaptığımız şeye "tamam" mı diyorsun?
Okay, we're gonna take your car.
Senin arabanla gidiyoruz.
Well, they're ready for you now, so Jason here is gonna wheel you into the operating room, then I'm gonna ask you a few questions, and then we're gonna get started, okay?
Operasyon ekibi hazır. Jason seni ameliyathaneye götürecek, sonra ben sana birkaç soru soracağım ve sonrasında da başlayacağız.
Okay, what we're looking at is our east quadrant.
GÜNÜMÜZ Şu an olduğumuz yer bölgenin doğusu.
And, honestly, I don't know if we're ever going to be okay.
Dürüst olmak gerekirse, tekrar iyi olabilecek miyiz bilemiyorum.
But if people need to know that we're okay to vote for me, I don't think I should lie and say that we are.
Ama insanlar bana oy vermek için iyi olup olmadığımızı bilmek istiyorsa iyiyiz diye bir yalan söyleyemem.
Okay, we're gettin'ready to get started here.
Pekâlâ, birazdan başlayacağız.
No. I think we're okay.
Hayır, biz iyi olduğumuzu düşünüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]