Well spotted перевод на турецкий
81 параллельный перевод
Well spotted.
Güzel tespit.
Well spotted.
İyi gözlem.
We're not headed for France Well spotted.
Fransa'ya doğru gitmiyoruz.
Well spotted, Inspector Abberline.
İyi bir gözlem Müfettiş Abberline.
Well spotted.
haklısın.
Rugby Blue. Well spotted, Zoe.
Dikkatlisin, Zoe.
Well spotted.
- Aferin.
That's the tWo-headed cobra. Well spotted.
- Bu, iki kafalı kobra.
- Well spotted, Vicar.
İyi düşündünüz, Papaz.
Very well spotted.
İyi tespit.
Well spotted!
Beş İyi yakaladın!
- Well spotted, Colonel. - Yes, it is.
- İyi görmüşsünüz, Albay.
Well spotted, Maurice.
Doğru, Maurice.
Well spotted. We've got him now.
Güzel, iz bırakmış, şimdi buluruz onu.
Well spotted. Another of your wasted talents.
Harcanan başka bir yeteneğin daha.
He said he'd be back by dawn at the latest. Well, perhaps he's spotted a covey of Dervishes and wants to keep an eye on them.
Belki bir derviş grubu gördü ve onları göz hapsinde tutmak istiyor.
Well, you spotted me.
Peki, beni gördün.
Well, somebody must have spotted him.
Pekâlâ, birisi yerini saptamış olmalıydı.
Well, at least he went quick, and he ain't going to suffer scurvy, dysentery, spotted fever, or the cholera not to mention them other maladies contracted in a consort with low women.
En azından çabuk öldü ve iskorbüt,... dizanteri, tifüs veya koleraya yakalanmadı,... tabii bir de aşağılık kadınlarla temastan gelen hastalıklar var.
Well, so far, Peter, up to the present moment, I've spotted nearly... -... nearly one. - Nearly one?
Şu ana dek, Peter, şimdiye kadar yaklaşık yaklaşık bir.
you spotted that- - well done. go away.
Git başımdan!
Well, Rupert has spotted something.
Rupert bir şey gördü.
Well, it was just big enough that a cop spotted me and gave me another ticket for a broken tail-light.
Bir polisin durup da, kırık lamba yüzünden bana yine bir ceza yazması için yeterliydi.
Ah, well, you see, Gordon, he's spotted a kindred spirit.
Bizi kendine yakın hissetti.
Well, I think I spotted'em.
Sanırım ben onları gördüm.
Well, in case you missed it, there was a U.F.O. Spotted over phoenix today.
Eğer fark etmediyseniz, bugün Phoenix üzerinde bir Ufo görüldü.
Well, I spotted at least one of them in the thicket.
En azından birini çalılıkta saptadım.
Well, were we spotted?
Bizi gördüler mi? Sanmıyorum.
Well, yes, you see, I spotted this just as we were about to correct course...
Evet. Düşmanı tespit ettiğimizde şu ayın gölgesinde saklanmak üzere rotamızı değiştiriyordum.
Yeah, well, I think I spotted your car.
Evet, galiba arabanı bulduk.
Well we just need to make some posters mmkay, hand out brochures mmkay, that way the public can know what the children look like and can call in if they're spotted mmkay?
Birkaç poster hazırlayacağız, taam mı? Broşür dağıtacağız, taam mı? Böylece herkes çocukları tanır ve gördüğünde bildirir.
- And because of that reputation Well, if I were to be spotted in a town where a major theft has just taken place, as in here Well, the local authorities might be somewhat inclined to... -... incarcerate me.
- Bu ünden dolayı... şey, buradaki gibi büyük bir hırsızlığın biraz önce gerçekleştiği bir kasabada eğer farkedilirsem... şey, yerel yöneticiler belki beni hapse atmak için istekli olabilirler.
Well, you spotted me, so you get the reward.
Ama tanıdın, o yüzden ödülü hak ettin.
Well, because they're tall and spotted and just so darn fun.
Çünkü uzun, benekli ve çok eğlenceliler!
Well, I don't know about the rest of you guys, but I spotted several big mistakes.
Sizi bilmem ama çocuklar ben birkaç büyük hata farkettim.
Well, I spotted this item which was really exceptional.
Bu parçayı buldum gerçekten olağanüstü birşey
Well spotted.
Doğum günün ne zaman?
Well. We would never have found the rebels if we hadn't have spotted their signal fires from the chopper.
Helikopterden uyarı işareti vermeseydik isyancıları asla bulamazdık.
You spotted that unique bird near the well, didn't you?
Göletin orada ; o benzersiz kuşu görmüştün, değil mi?
- Well, I just spotted Les Dennis, the comedian and impressionist and actor Les Dennis.
- Les Dennis'i. Komedyen ve oyuncu Les Dennis'i.
Well, of course Africa. That's where spotted giraffes are from.
Şey Tabiki Afrika.Benekli zürafaların geldiği yer.
Well, one of our agents following the Jameson lead, spotted an individual matching Ba'al's description at the Gilroy Hotel on Fifth Street, about an hour ago.
Jameson'ın izini takip eden ajanlarımızdan biri bir saat önce Beşinci Cadde'deki Gillbride Otel'de Ba'al tarifine uyan birini belirlemiş.
Well, when you spotted the videographer, you got suddenly very excited to film your audition tape for America's Next Top Model. - Oh, my God. - Yeah.
- Kameramanı gördün ve America's Next Top Model için seçme kasetini çekmek konusunda çok heyecanlandın.
Well, he's been spotted with explosives.
Patlayıcılarla ilişkisi var.
Archer spotted this place on our way in to the castle. He said we should use it as a hideout if things didn't go well.
Kaleye doğru gelirken burayı Archer bulmuştu ihtiyaç olursa diye bir saklanma yeri.
Okay, well, I just spotted them in the hallway, and there's something you should know.
- Evet. - Tamam, işte yolda onlara rastladım, ve bilmen gereken bir şey var.
- Well, I've spotted a few so far.
- Ben bir kaç tanesini belirledim.
Well, spotted.
- İyi tahmin.
Well, I think you've been spotted.
Galiba fark edildin.
My wife and I were taking a stroll when I spotted the well gantry.
Eşimle birlikte gezintiye çıkmıştık ve sizi gördük.
Well, there could always be something that we haven't spotted, but then again, it could also be psychosomatic.
Fark edemediğimiz bir şeyler olma olasılığı hep vardır ama psikosomatik bir hastalık olabilir.
spotted 85
well done 4465
well thank you 29
well hello 20
well played 346
well then 1046
well i don't know 35
well said 253
well you know 47
well come on 26
well done 4465
well thank you 29
well hello 20
well played 346
well then 1046
well i don't know 35
well said 253
well you know 47
well come on 26
well that's good 18
well i'm sorry 20
well no 77
well spoken 20
well now 184
well in that case 21
well yeah 97
well i 89
well it's 16
well yes 116
well i'm sorry 20
well no 77
well spoken 20
well now 184
well in that case 21
well yeah 97
well i 89
well it's 16
well yes 116
well i never 20
well uh 21
well enough 63
well put 59
well actually 36
well well well 22
well look 36
well good 26
well of course 27
well well 33
well uh 21
well enough 63
well put 59
well actually 36
well well well 22
well look 36
well good 26
well of course 27
well well 33