Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / Where is he then

Where is he then перевод на турецкий

394 параллельный перевод
Where is he then?
Öyleyse nerede o?
Where is he then?
Nerede o?
Very well. Where is he then?
Onu nerede bulacağımızı biliyor musunuz?
Well, where is he then?
- Pekala nerede o zaman? - Kaçıp gitti.
Where is he then? He's here.
O nerede şimdi?
Where is he then?
O zaman nerede?
- Where is he then?
- Öyleyse nerede?
[Heinrich] And if what Lucy told us is true, then there are probably tons more of them where he came from.
Ve Lucy'nin söyledikleri doğruysa, onun geldiği yerde, muhtemelen onun gibi birçok kişi vardır.
If he didn't sock me and then run in here, where is the guy who did?
Eğer beni yumruklayıp içeri kaçmadıysa ; bunları yapan kişi nerede?
One of those families where the father is worth $ 10 million then one day he shoots himself, and it turns out there's nothing but debts.
Babanın 10 milyonluk serveti olduğu eski ailelerden geliyor bir gün baba kendini vuruyor ve tamamen borca battığı ortaya çıkıyor.
Then tell me where he is.
Öyleyse bana yerini söyle!
- Then where is he?
- O zaman nerede?
Then where is he?
Nerede o zaman?
Then where is he?
- Nerede o halde?
So where is he, then?
Nerde şimdi, o zaman?
But then if he is an impostor, where is the real Martin Bormann?
Eğer o düzenbazsa gerçek Martin Bormann nerede?
You want to help the boy. Why else are you here? - Then tell me where he is!
- Yardım etmek istiyorsanız yerini söyleyin.
Then where is he?
O nerede peki?
- Then where is he?
- O halde nerede?
Then where is he?
Nerede öyleyse?
Then, where is he?
O zaman, O nerede?
I see. Where is he going, then?
- Peki, nereye gidiyor?
- No'Arvid isn't with me. - Where is he now'then?
- Şimdi nerede o?
Where is he, then?
Nerede o zaman?
Then he'll figure out where someplace else is.
Sonra başka bir yerin nerede olduğunu anlayacak.
...... Then you you know where he is?
O halde nerede olduğunu biliyorsun?
Oh, well, if that's true, then where is he?
Bu doğruysa, o nerede?
Well, that's swell. - Then where the hell is he?
Harika, peki hangi cehennemde?
Then where is he heading, if not south?
Güneye değilse nereye gidiyor peki?
Then where is he?
O zaman nerede peki?
Once I know it's there, then I'll tell you where he is.
Parayı yerinde bulursam, size Dük'ün yerini söyleyeceğim.
Then where is he?
O zaman oğlum nerede?
Where the fuck is he, then?
Nerde bu adam yaw?
Well, where is he? Where is it then?
Nerede onunkiler?
Well, then, where is he?
Nerede?
Then where is he?
O zaman nerede bu?
If Sagat runs guns to Bison, then he's got to know where Bison is hiding.
Sagat silahları Bison'a gönderirse Bison'ın nerede saklandığını biliyor demektir.
- Then where is he?
- Nerede peki?
Then ask this thing here where your money is and where he sunk Alan McDonald after he killed him.
Öyleyse şurada duran şeye paranızın nerede olduğunu sorun. Alan McDonald'ı öldürdükten sonra nerede suya attığını da!
Then he is in error where the truth is involved... and I want to speak with him now.
O zaman gerçeğim söylenmesinin gerektiği bir konuda hatalı bilgilere sahip ve onunla hemen görüşmek istiyorum.
Then why doesn't he tell us where the ruby is?
O zaman neden bize nerede olduğunu söylemiyor.
Then why is he leading us along the beach, where's there's no cover?
O zaman neden bizi kumsal boyunca gizlemeden peşinden sürüklüyor?
All right then, if Commander Chakotay wasn't in the shuttle, where is he?
Komutan Chakotay mekikte değilse, nerede?
- Then where is he?
Öyleyse nerede?
- Then who is this man and where's he...
- Peki o adam kim ve şu an nerede?
Well, if Banton's not dead, then where is he?
Eğer Banton ölmediyse, nerede peki?
- So where is he, then?
- Öyleyse nerede ve o ne yapıyor?
So then you know where he is.
O halde yerini biliyorsun.
- Then where is he?
- Peki nerede bu adam?
- Then where is he?
- Öyleyse nerede?
Then where is he?
Nereye kayboldu zaman?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]