Windsurfing перевод на турецкий
52 параллельный перевод
- No boating, jet-skiing, windsurfing...
- Kürek, jet-ski, sörf...
You're teaching her windsurfing.
Ona rüzgar sörfü öğretiyorsun.
Thanks for the windsurfing lessons.
Sörf dersleri için teşekkürler.
So, you guys here for the diving or the windsurfing regatta?
Peki siz dalmaya mı yoksa sörf yarışlarına mı geldiniz?
- We went windsurfing.
Rüzgar sörfü yaptık.
He only talks about windsurfing!
Sadece rüzgar sörfünden bahseden bir herifti.
- You like windsurfing?
- Rüzgar sörfü sever misiniz?
Simulated Tour de France, windsurfing, clay pigeon shooting....
Fransa Turu simülasyonu, rüzgar sörfü, atıcılık...
There's always the beaches of Ahmedeen- - windsurfing on a sea of liquid argon.
Ahmedeen'de her zaman sörf yapabileceğiniz sıvı argon denizi bulunan sahillerde var.
"Windsurfing doctor, Mensan IQ, maverick Sagittarius."
"Rüzgar sörfü yapan doktor, Mensan IQ, başına buyruk Yay Burcu."
The Hong Kong windsurfing athlete San San Li has just won the first gold medal in Hong Kong history!
Hong Konglu rüzgâr sörfçüsü San San Li Hong Kong tarihindeki ilk altın madalyayı kazandı!
One is windsurfing that I have passed onto San San.
Biri San San'a bıraktığım rüzgâr sörfü.
He tells me windsurfing is not his strongest talent.
En güçlü becerisinin rüzgâr sörfü olmadığını söylüyor.
Dave's a former windsurfing champion, but not nearly as well-known as Laird in the surfing world, which has caused some to portray him as Laird's sidekick, a lot like figuring Godzilla is King Kong's second banana.
Dave eski bir windsurf şampiyonudur ama sörf dünyasında Laird kadar iyi tanınan birisi değildir ki bu onun Laird'in ortağı olmasında rol oynamıştır. Godzilla'yı King Kong'un ekürisi olarak düşünmek gibi.
Go windsurfing.
Rüzgar sörfüne gitmek.
Sean, I can't get you into college, and windsurfing's nuts.
Sean, seni koleje veya rüzgar sörfüne götüremem.
Hey, girls. What have you picked, windsurfing or sailing?
Rüzgar sörfünü mü yoksa yelkeni mi seçiyorsunuz?
To the far left is Greg, who teaches sailing and windsurfing.
En soldaki Greg, rüzgar sörfü ve yelken eğitimi verir.
Oh, a windsurfing accident.
Rüzgar sörfü kazası.
Windsurfing.
Oh, ıh, rüzgar sörfü.
The real Karla Gardner broke her right arm windsurfing in college.
Gerçek Karla Gardner'ın üniversitede rüzgar sörfü yaparken kolunu kırılmış. Çok sakarımdır.
- We were windsurfing in Puget Sound.
- Puget Sound'da rüzgar sörfü yapıyorduk
You're like John Kerry with his windsurfing.
Rüzgar sörfü yapan John Kerry gibisin.
Windsurfing.
rüzgar sörfü.
You cannot have sex on a windsurfing board.
Sörf tahtasının üstünde seks yapamazsınki.
What you are not is a massage-giving, Windsurfing, bongo-playing, Teetotaling, vegan, peacenik, hippy
Senin olmadığın şey ise masaj yapan, rüzgar sörfü yapan, bongo çalan, alkol almayan, vegan *, barışçıl, hippi, yakında eski sevgilin olacak gael gibi biri...
A $ 250 loan for a mountain bike, $ 600 for windsurfing lessons.
Dağ bisikleti için 250 dolar, rüzgar sörfü dersi için 600 dolar.
Windsurfing.
Rüzgâr sörfü.
They've got your kayaking, they've got your windsurfing, they've got your canoeing, they've got your jet skiing.
Kano sporları var, rüzgar sörfü var, - su kızağı var.
Competed in windsurfing, That's impressing.
Rüzgar sörfü yarışmaları.
He's very outdoorsy. He's really into windsurfing.
Rüzgar sörfüyle falan ilgiliydi.
Did I mention Javier teaches windsurfing?
Javier'in rüzgar sörfü öğrettiğini söylemiş miydim?
I know that he's too old for you, that he probably hits on every girl that comes to this resort, and, at best, he's just trying to hustle you into taking more windsurfing Lessons.
Senin için fazla büyük olduğunu, muhtemelen tatil köyüne gelen her kıza asıldığını ve sadece seni birkaç rüzgar sörfü dersi daha almaya ikna etmeye çalıştığını biliyorum.
So, Riley leaves the base in his SUV with his windsurfing equipment on the roof rack.
Riley SUV'sinin tepesinde sörf ekipmanlarıyla birlikte merkezden ayrılıyor.
She says Trent has taken up windsurfing and become target number one among all the girls in her class.
Trent'in rüzgâr sörfüne başladığını ve sınıfındaki bütün kızların bir numaralı hedefi hâline geldiğini söylüyor.
Stephen hawking is to windsurfing, He has asked schmuggins here to take on the bar mitzvah task
Stephen Hawking'in rüzgar sörfünde olduğu kadar başarılı olması sebebiyle buradaki kaçıktan klasik bir Yahudi fıkrası anlatma işi olan 13.
Jet skiing, windsurfing, parasailing.
Jet ski, rüzgar sörfü, deniz paraşütü.
- Windsurfing.
- Rüzgarsörfü.
I've never been windsurfing naked, and deep, down in my heart, I know that bigfoot is real.
Hiç çıplakken rüzgar sörfü yapmadım ve kalbimin derinliklerinde hissediyorum ki Koca Ayak gerçekten var. Merhaba, Nathan.
I went windsurfing...
Rüzgâr sörfü yapmıştım...
So, do you think what I do is like windsurfing?
Yani yaptığımın rüzgar sörfüne benzediğini mi düşünüyorsun?
See, we have a windsurfing appointment we have to get to.
Bizim yapmak zorunda olduğumuz bir rüzgar sörfü randevumuz var.
And every morning, I would watch her go windsurfing.
Her sabah, onun rüzgar sörfü yapışını izlerdim.
Did you go windsurfing too?
Sen de rüzgar sörfü yaptın mı?
No, it's Khloe Kardashian windsurfing.
Yok Khloe Kardashian rüzgarda sörf yapıyor!
We opted against Windsurfing Ron and went with Ron in Front of Big Ben instead.
Sörf yaptığın fotoğraftan Big Ben'in önüne kadar takip ettik.
I need a wetsuit for windsurfing.
Rüzgar sörfü için bir elbise bakıyorum.
She was just delivering a Windsurfing Magazine that keeps getting sent to her place by accident.
O sadece sürekli yanlışlıkla onun evine gönderilen rüzgâr sörfü dergilerini bana bırakıyordu.
Windsurfing board, not on the list, not possible.
Sörf tahtası listede değilse, mümkün değildir.
My windsurfing board...
l.
Windsurfing, windsailing?
Hobileri, şey... Rüzgar sörfü, yelkenli?