You okay перевод на турецкий
142,971 параллельный перевод
Hey, you okay?
Hey, iyi misin?
Are you okay?
İyi misin?
Are you okay with this?
Bu senin için sorun olmaz değil mi?
- Are you okay?
- Sen iyi misin?
Oh, my God, are you okay?
Aman Tanrım. Sen iyi misin?
Are you okay?
- Ben şüpheliyim.
Sabrina, are you okay?
Sabrina, iyi misin? Evet, iyiyim.
You okay?
İyi misin?
Look, no matter what happens, you don't let me out of these things, okay, no matter how bad it gets.
Bak, ne olursa olsun,... beni bu şeylerden çıkarma, tamam mı,... ne kadar kötü olursa olsun.
You're not alone, okay?
Yalnız değilsin, tamam mı?
- Y-Y-You can't see it, because you didn't let it out, okay?
- Sen onu göremiyorsun,... çünkü onu dışarı çıkarmadın, tamam mı?
And all I wanted to do after it happened was find you to make sure you were okay... because we're... we're family.
Olanlarda sonra tek istediğim iyi olduğunuzdan emin olmak için sizi bulmaktı çünkü biz bir aileyiz.
Are you guys okay?
Siz iyi misiniz?
Okay. "Without the War on Drugs, you probably don't get hip-hop."
Şimdi. " Uyuşturucuyla savaş olmasa hip-hop muhtemelen ortaya çıkmazdı.
You can stay on the couch until you find something, okay?
Başka bir yer bulana kadar kanepede kalabilirsin.
Hey, whatever you do, do not follow - in your old man's footsteps, okay? - Oh, you better.
Ne yaparsan yap bu ihtiyarın yaptıklarını yapma tamam mı?
Hey, you watch this guy, okay?
Bu adama iyi bak tamam mı?
I'm not gonna let him hurt you, okay?
Seni incitmesine izin vermeyeceğim tamam mı?
I'm glad you're okay.
İyi olmana sevindim.
And you're gonna be great, okay?
Sonra çok iyi hissedeceksin tamam mı?
- You okay?
- Sen iyi misin?
Okay, peanut, I'll meet you inside, okay?
Tamam, fıstık içeride görüşürüz tamam mı?
Frank, Frank, Frank, you're freaking me out, okay?
Frank, beni korkutuyorsun tamam mı?
Jules, if I say anything else to you, it's gonna make it worse, okay?
Jules, eğer sana bir şey söylersem iş daha kötüye gidecek tamam mı?
Here, I want you to take this, okay?
İşte bunu almanı istiyorum tamam mı?
I mean, he just wants to know if you're okay.
Sadece nasıl olduğunu bilmek istiyor.
Okay, so, uh... so what do you think made him move it?
Tamam, sence cesedi oradan neden taşıdı?
If he's okay with me being here, then you should be, too.
Eğer o benim burada olmamdan memnunsa, sen de olmalısın.
Okay Angie, I'm gonna ask you to hold on, all right?
Angie, senden beklemeni isteyeceğim, tamam mı?
- Okay, how do you do it?
Tamam, nasıl yapıyoruz?
All right. Okay, thank you.
Tamam, teşekkür ederim.
Just trying to make sure that it isn't you, okay?
Ölenin sen olmayacağından emin ol, tamam mı?
Well... okay, fine. I'll kick you a dollar.
Tamam... pekala.
Okay. And that's even worse, it just means you couldn't dance.
Ve bu dans... edememenden bile kötüydü.
You just need to get them to school in the morning, okay? - Hey.
Sadece onları sabah okula götürmen gerekiyor, tamam mı?
Listen, just act like their aunt for one day and I'll get you the money that you need, okay?
Dinle, sadece bir günlüğüne onlara teyzeleri gibi davran ve bende bunun için sana ihtiyacın olan parayı vereceğim, tamam mı?
Oh. Okay, well, whether you do or you don't...
Peki, umursasan da umursamasan da...
You're insane, okay?
Sen delisin, tamam mı?
Why don't we step outside until we figure this out? Okay, ma'am. You are not even a real cop.
Sen gerçek bir polis bile değilsin.
Okay, thank you for your time, Mackenzie, but I think I've got it from here.
Çaban için teşekkürler Mackenzie ama sanırım buradan sonrasını ben devralıyorum. Eminim üstesinden gelirsin Chip ama ne her ihtimâle karşı babanızın ailesine haber verdim ve yoldalar. Harika.
Okay, well, you can smell my ass when you kiss it good-bye.
Kıçımı öptüğünde koklayabilirsin. Selametle. Dışarı.
Leave. Okay, you know what, I'm sensing some major hostility here, which is fine, but is it about the car thing?
Tamam bak ne diyeceğim, burada güçlü bir düşmanlık seziyorum - ki sorun değil - ama,... mevzu araba olayı mı?
Okay, look, I know you got to do the whole tough guy routine, but, listen, you and I, we all know that you're not actually gonna hit a lady.
Tüm bu sert adam klişesini yapmak zorunda olduğunu anlıyorum ama ikimiz de biliyoruz ki gerçektende bir kadına vurmayacaksın.
You got to trust me right now, okay?
Şuan bana güvenmek zorundasın tamam mı?
- Thank you! - Okay.
Her neyse...
Hey, Ben, buddy, we got a surprise for you, okay?
Ben, dostum. Sana bir sürprizimiz var tamam mı?
- Okay, did you get the ipecac?
- İlacı aldın mı?
You're gonna hate it and that's okay.
Bundan nefret edeceksin ve bu normal.
Okay, if I tell you, you have to promise not to tell anybody.
Eğer sana anlatacaksam başka kimseye söylemeyeceğine söz vermelisin.
Look, all I'm saying is you got to be yourself, okay.
Bak tek söylemek istediğim şey kendin olmak zorundasın.
You have to promise me you will not let her get pregnant, okay...
Hamile kalmasına müsaade etmeyeceğine dair bana söz vermelisin.
you okay there 51
you okay in there 45
you okay with this 24
you okay with that 83
okay 330588
okay then 423
okay fine 38
okay so 17
okay everyone 17
okay now 42
you okay in there 45
you okay with this 24
you okay with that 83
okay 330588
okay then 423
okay fine 38
okay so 17
okay everyone 17
okay now 42
okay guys 32
okay what 33
okay well 32
okay okay 104
okay look 22
okay okay okay 18
you only live once 64
you out 38
you owe me one 58
you ok 1800
okay what 33
okay well 32
okay okay 104
okay look 22
okay okay okay 18
you only live once 64
you out 38
you owe me one 58
you ok 1800
you owe me money 49
you out of your mind 33
you owe 33
you owe me 668
you old bastard 42
you own it 36
you owe me this 28
you old bitch 17
you out there 29
you over there 30
you out of your mind 33
you owe 33
you owe me 668
you old bastard 42
you own it 36
you owe me this 28
you old bitch 17
you out there 29
you over there 30