You seem upset перевод на турецкий
282 параллельный перевод
You seem upset, Doctor.
Canın sıkılmış gibi duruyorsun, Doktor.
You seem upset. Is everything all right?
Üzgün görünüyorsun, her şey yolunda mı?
You seem upset.
Gergin görünüyorsunuz.
You seem upset, pretty lady.
Mutsuz görünüyorsunuz, güzel bayan.
You seem upset.
Çok gergin gözüküyorsun.
You seem upset.
- Ne var?
You seem upset.
Solgun görünüyorsun.
You seem upset
Canı sıkkın gibisin.
You seem upset.
Üzgün görünüyorsunuz.
What's wrong, you seem upset?
Sorun ne, kötü görünüyorsun?
You seem upset since you came.
Geldiğinden beri yüzün gülmüyor!
And you seem upset that your life isn't exactly the same as it was before.
Ve hayatın önceki gibi olmadığı için mutsuz görünüyorsun.
You seem upset.
Üzgün görünüyorsun.
- You seem upset, Frank.
Ne oldu Frank? - Evinize gidin.
- You seem upset.
Kızgın gibisin.
You seem upset.
Moralin bozuk gibi.
You seem upset. ls there a problem?
Üzgün görünüyorsun. Bir sorun mu var?
Yeah, Eric, you seem upset.
Evet. Eric üzgün görünüyorsun.
You seem upset I lost many men
- Üzgün görünüyorsun. - Çok adam kaybettim.
You don't seem very upset about it.
Üzgün görünmüyorsun.
- You seem rather upset yourself.
- Sen de biraz endişeli gibisin.
Before you left her, did she seem nervous or upset in any way?
Siz çıkmadan önce, sinirli ya da tedirgin bir hali var mıydı?
For someone whose husband was buried today... you don't seem to be very upset.
Kocasını bugün toprağa veren biri olarak hiç de üzgün görünmüyorsun.
You don't seem to be very upset about it
O konuda çok rahatsız görünmüyorsun.
You don't seem as upset as I thought you'd be.
Düşündüğüm kadar üzgün görünmüyormuşsun.
It's you who seem nervous and upset.
Ama gergin ve mutsuz görünen sensin.
- You seem so upset.
Çok endişeli görünüyorsun.
- You seem terribly upset
- Bayağı sinirlenmişsin.
You... seem unusually upset by this discussion.
Sisin... bu konusmalara sinirlenmis gibi bir hallinis var.
You seem more upset this time.
Bu sefer daha üzgün görünüyorsun.
My dear Norman, I seem to have upset you.
Sevgili Norman, seni kızdırmışım anlaşılan.
Well, you don't seem too upset.
- Çok fazla üzgün görünmüyorsun da.
Did he seem worried or upset on the last evening you saw him?
Geçen akşam en son görüşünüzde üzgün ya da sinirli mi idi?
You seem kind of upset.
Üzgün görünüyorsunuz.
You seem kind of upset.
Keyfin kaçmış gibi görünüyor.
You seem a little bit upset, Dr. Fleischman.
Kızmış gibisin doktor.
You seem a little upset about something.
Birşeylerden ötürü üzgün gibisin.
Is this a bad time? You seem upset.
Zamanlamam kötü mü?
You seem pretty upset after that blowup with Clark.
Clark'la aranızın bozulmasından beri çok sinirli görünüyorsun.
The last time you saw your mother, did she seem upset about anything?
Anneni son gördüğünde bir şeyden dolayı üzgün gibi görünüyor muydu?
- You seem a bit upset, Iike.
- Biraz üzgün gördüm seni.
Well, aside from having a motive, you don't seem too upset by any of this.
Evet, bu da sebeplerden biri olabilir. Pek üzgün görünmüyorsunuz.
- You two don't seem very upset.
- Siz ikiniz pek üzgün görünmüyorsunuz.
- You don't seem too upset about it.
Bunun hakkında çok kızgın görünmüyorsun.
I'm sorry... but you do seem to be getting quite upset over what should be a minor issue.
Affedersiniz... fakat çok ufak olması gereken bir mesele için çok üzülüyor gibi görünüyorsunuz.
- You seem so upset, Elliot. Do you want something to relax?
Rahatlamak için birşey istermisin?
You seem a bit upset, that's all.
Biraz sinirli görünüyorsun.
You don't seem very upset about Dylan's decision to leave.
Dylan'ın ayrılma kararına çok üzülmüş görünmüyorsun.
They seem fine then later on they get all upset. So you know, it's okay if your... boy wants to trade back.
Bu yüzden oğlun isterse takas edebilirler.
Did he seem upset or agitated when you saw him?
Onu gördüğünüzde sinirli ya da morali bozuk muydu?
For someone who has a gay porn collection that requires its own storage facility... you seem pretty upset about one kiss.
Bir depo dolusu porno koleksiyonuna sahip biri için sadece bir öpücük olmayışından. Bir öpücük yüzünden çok üzülmüş gibisin.
you seem like a nice guy 33
you seem 91
you seem good 16
you seem nervous 52
you seem troubled 30
you seem sad 20
you seem different 35
you seem worried 16
you seem stressed 16
you seem distracted 42
you seem 91
you seem good 16
you seem nervous 52
you seem troubled 30
you seem sad 20
you seem different 35
you seem worried 16
you seem stressed 16
you seem distracted 42
you seem disappointed 18
you seem happy 44
you seem surprised 55
you seem a little 26
you seem tense 28
you seem a little tense 16
upset 163
you see 13602
you suck 398
you sure 3065
you seem happy 44
you seem surprised 55
you seem a little 26
you seem tense 28
you seem a little tense 16
upset 163
you see 13602
you suck 398
you sure 3065
you speak spanish 28
you speak english 153
you shouldn't smoke 23
you speak russian 26
you said 2178
you stupid bitch 138
you speak french 42
you stupid motherfucker 17
you shut the fuck up 61
you shouldn't have done that 152
you speak english 153
you shouldn't smoke 23
you speak russian 26
you said 2178
you stupid bitch 138
you speak french 42
you stupid motherfucker 17
you shut the fuck up 61
you shouldn't have done that 152
you stupid idiot 42
you shut up 514
you see me 54
you saved me 262
you shouldn't 299
you see here 28
you saw me 99
you see it 216
you should come 233
you say yes 16
you shut up 514
you see me 54
you saved me 262
you shouldn't 299
you see here 28
you saw me 99
you see it 216
you should come 233
you say yes 16