Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You want to come

You want to come перевод на турецкий

11,051 параллельный перевод
Sure. Uh, you want to come?
- Gelmek mi istiyorsun?
That if you want to come here it would be best after eight o'clock.
Evime uğrayacaksan saat 8'den sonra gelirsen çok iyi olur.
Do you want to come and search his house?
Yanımıza gelip evini araştırmak ister misin?
You want to come sit with us, bro?
Gelip biraz bizimle oturmak ister misin kardeşim?
You want to come with? Yeah.
Evet.
Do you want to come over tonight?
Akşam gelmek ister misin?
Hey, I'm just saying, when red gets back, Maybe you want to come work for me.
Sadece söylüyorum, Kızıl geri döndüğünde belki de benim için çalışabilirsin.
So, unless you want to come clean right now...
Tabii şu an temize çıkmak istiyorsan orası ayrı...
You want to come up?
Yukarı gelmek ister misin?
Hey, you want to come over and, uh, help me eat all the food in my fridge before it spoils?
Bugün gelip, bozulmadan önce buzdolabındaki yemeklerimi yememe yardım eder misin? Elektrik gelmedi daha.
Do you want to come to a place with me?
Benimle bir yere gelmek ister misin?
You want to come? Oh, I wish I could, but I realized I've become too emotionally vulnerable, so, like an operating system,
Keşke gelebilsem ama duygusal açıdan savunmasız kalmışım.
Hey, Josh, do you want to come to a party?
Selam Josh, partiye gelmek ister misin?
Wait. You want to come?
Gelmek mi istiyorsun?
You don't want to come?
Gelmek istemiyor musun?
Well, if that's true, wouldn't you want to see what you come in second to?
Bu doğru olsaydı ikinci sırada ne olurdu merak ediyor musun?
'Cause if you didn't come here to make a deal, then what do you want?
Buraya anlaşma yapmaya gelmediysen, ne istiyorsun?
You want to stay here and wait for them to come back?
Burada kalıp geri gelmelerini beklemek mi?
And you're the one who decided he didn't want to come to dance class.
Benimle dans dersine gelmemeye karar veren sendin.
I don't want to come with you. - You must!
- Seninle gelmek istemiyorum!
We have an authorisation for a search and want you to come to the station.
Elimizde arama emri ve sizi karakola götürmemizi isteyen belge var.
Do you not want to come in?
İçeri gelmek ister misin?
I thought you might want to come and see for yourself.
Gelip kendin görmek istersin belki dedim.
You think they'd still want to... turn off the computer now, or I will come over there, walk through all the reporters outside your building, and turn it off for you.
Sence hala isterler mi? Bilgisayarı kapat. Şimdi!
If you want the fuel, you'll have to come to me.
Yakıt lazım olduğu zaman bana geleceksiniz.
Mr. Wallace, I don't want to undermine your military service, but I have to ask if you come from a violent family.
Bay Wallace, askerlik hizmetinizin itibarını sarsmak istemem ama geldiğiniz ailede şiddet olup olmadığını sormak zorundayım.
Come on, Blazek. Don't you want to be known as the prosecutor who helped bring down the Russians?
Rusları alt etmede yardımcı olan savcı olarak bilinmek istemez misin?
You want to find your friends, come with us.
Arkadaşlarını bulmak istiyorsan bizimle gel.
[groans ] [ both laugh ] [ both grunting] Uh, Hiccup, you might want to come take a closer look at this.
Hiccup, buraya gelip buna yakından bakmak isteyebilirsin.
Uh, Hiccup, you may want to come up with another plan.
Hiccup, başka bir plan yapmak isteyebilirsin. - Neden?
Listen guys, I don't want to come off as thankful or anything, but you taught me a lesson today
Dinleyin çocuklar, yaptıklarınız için minnettar değilmişim gibi görünmek istemiyorum fakat bugün ikinci sınıf ejderhalarınızı önererek...
You want to know why I have come?
Neden geldiğimi bilmek mi istiyorsun?
Ice, I don't want to be a negative Nelly or anything, but if Morty doesn't come back with my portal gun and I eat it out there, it's, uh, you know, kind of your problem, too. Pfft!
- Ice, kötümser olmak istemiyorum ama Morty portal siahımı geri getirmezse ve orada çuvallarsam bu senin de sorunun olacak.
You - - You want me to come with?
Benim de mi gelme mi istiyorsun?
Rutabaga and I are starting a new agency, and we want you to come with us.
Rutabaga ve ben yeni bir ajans kuruyoruz ve senin de bizimle gelmeni istiyoruz.
I want you to come onboard and write celebrity tweets.
Ekibe katılıp ünlülerle ilgili tweet'ler yazmanı istiyorum.
But I don't want you to give up on pitching new things, so just come to me, and I'll walk it in with you, okay?
Ama yeni şeyler ortaya koymana son vermeni istemiyorum,... bana gel ve birlikte yürüyelim, olur mu? Olur.
Can I come too, or you want to roll the window down for me?
Ben de geleyim mi, yoksa camı benim için açar mısınız?
If you want to know what's been in my heart for the past few centuries, come with me.
Eğer son birkaç yüzyılda kalbimde neler olduğunu öğrenmek istiyorsan benimle gel.
But why would you having a baby make Lily want to come home to Mystic Falls?
Ama bebek sahibi olman neden Lily'nin Mystic Falls'a geri dönmek istemesine sebep olsun ki?
You sure you don't want to come over and pull on my cat's nipples?
Bize gelip kedimin memelerini çekiştirmek istemez misin yani?
If you want to meet me, why don't you come here... to the Kira Countermeasures Office?
Benimle görüşmek istiyorsan neden buraya gelmiyorsun? KİRA'yla Mücadele Birimi ofisine.
I... I-I merely want to come with you... to be part of your adventure.
Maceranızın parçası olmak için sizinle gelmek istiyorum yalnızca.
Because you've convinced her that it's all gonna be okay, that you two are just gonna get to live happily ever after, and I didn't want to be the one to make that all come crashing down.
Çünkü onu her şeyin iyi olacağına ve ikinizin sonsuza kadar mutlu yaşayacağına inandırmışsın. Ve ben bunların hepsini sona erdiren kişi olmak istemiyorum.
Uh, no, if you want to graduate, you have to come up with something on your own, rigby.
Hayır, mezun olmak istiyorsan kendin bir fikir bulmak zorundasın Rigby.
I want you to come work with me.
Benimle birlikte çalışmanı istiyorum.
I want you to come work with me.
Gelip benimle çalışmanı istiyorum.
You can come back if you want, but I got to say, it looks like we got our guy.
Eğer isterseniz geri gelebilir, ama ben, söylemek lazım Biz bizim adam var gibi görünüyor.
Yes, and we want you to be around to celebrate for many years to come.
Evet ve önümüzdeki, doğum günlerini kutlamak için buralarda olmanı istiyoruz.
I come home to you exhausted, Lola, and it would be nice to know, on occasion, that you want me as much as I want you.
Eve senn için aşırı yorgun bir halde geldim Lola ve durumu bilmek iyi olurdu benim seni istediğim kadar senin de beni istediğini bilmek.
Free. If you want to be comfortable, why do you come to work?
Rahatlık arıyorsanız neden işe geliyorsunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]