Your face перевод на турецкий
20,054 параллельный перевод
I'll rip your face off!
Yüzünü deşeceğim!
And even when you feel like giving up. Don't let her see nothing like that on your face.
Ne zaman pes ediyormuş gibi hissetsen bile suratında bunu görmesine izin verme.
Oh, no, what happened to your face?
Olamaz, yüzüne ne oldu?
Should have seen the look on your face when Jane jumped through that window.
Jane pencereden atladığında yüzündeki ifadeyi görmeliydin.
I saw that look on your face when I brought you that muffin this morning.
Bu sabah sana çörek getirdiğimde yüzündeki o bakışı gördüm.
Otherwise, you get a bunch of new holes in your face.
Aksi taktirde yüzünde yeni delikler açılır.
What, the one with your face in it?
Resminin olduğu mu?
You can't go undercover when your face is on every magazine.
Her dergide meşhur olunca gizli göreve gidemiyor insan.
I missed your face.
Yüzünü özledim.
And if you wanna just take your dress off and just lie on your face, and I will... be in there.
Ve kıyafetlerinizi çıkarıp yüzüstü uzanırsanız orada olacağım.
Are you the arsehole, or is it that thing in your face?
Tam bir ibne misin yoksa yüzündeki şey yüzünden mi?
If you had told me that you had some kind of a Neolutionist implant in your face...
Neolutionistlerin suratına bir implant taktığını söylemiş olsaydın...
I always dreamed of putting a name to your face.
İsmini bulmanın hayalini kuruyordum.
Susan gets to restart human cloning with new lab rats to study the genome, and in return, you get that bot out of your face and we get to collaborate on a cure.
Susan insan klonlama çalışmalarına yeni denekler ve genomla devam edecek karşılığında o şeyi yüzünden çıkaracağız ve tedavi için birlikte çalışacağız.
Hey, we're gonna get that thing out of your face.
O şeyi yüzünden çıkartacağız.
You should camouflage your face.
Yüzünü kamufle etmelisin.
You got to take that crap off your face.
Yüzündeki zıkkımı çıkart.
Get that hair out of your face. Let me see.
Saçını yüzünden çek de göreyim.
Iron your face?
Yüzüne ütü mü basayım?
And I would have wanted to see your face.
Ve suratına bakmak.
Hey, go wash your face, and good work today.
Git yüzünü yıka hadi. Bugün iyi iş çıkardın.
When life gets tough, you smack on a smile your face and face the day.
Hayat zorlaştığında gülümse ve günle yüzleş.
I listened to you bawl your face off about some student you fucked eight years ago.
Sekiz sene önce siktiğin bir öğrenci için iki gözün iki çeşme ağlarken seni dinledim.
I helped you shave your face before your faculty meeting'cause your hand was so fucking shaky.
Fakülte toplantısından önce ellerin tir tir titriyordu da tıraş olmana yardım ettim.
And he thought your face would have more of an impact on me.
Sanırım yüzünün, üzerimde daha etkili olacağını düşündü.
If he sees your face, he knows you.
Eğer yüzünü görürse, seni tanır.
You show your face in this building again and I'll put your head through that wall!
Bu binada yüzünü bir daha görürsem, kafanı duvara geçiririm ona göre.
How's your face, Susan?
Yüzün nasıl, Susan?
Show me your face.
Bana suratını göster.
I have my very best artist working on your face, so it'll be several months before we see a working prototype.
En iyi elemanım yüzün üzerinde çalışıyor, yani çalışan bir prototipi görmemiz birkaç ay alır.
I'ma laugh in your face.
Yüzüne bakıp bakıp güleceğim.
What happened to your face?
Yüzüne ne oldu?
I saw your face.
Yüz ifadeni gördüm.
It's written all over your face.
Yüzünden okunuyor.
You have no talent and I am forgetting your face even as I'm looking at it.
Yeteneğin yok ve şu anda baktığım halde bile yüzünü unutuyorum.
You, sir, have just cut off your nose and thrown Sprite in your face!
Pire için yorgan yaktın bayım ve o pireleri çok arayacaksın!
Wipe your face off first.
- Önce yüzünü sil.
I'm gonna love it right in your face.
Hem de tam suratının ortasına bayılacağım.
What was that look on your face when you found out about Greg and Rebecca? What? Nothing.
Greg ve Rebecca'yı öğrendiğinde yüzündeki ifade neydi?
Valerie, I'm struggling to comprehend you showing your face within 200 miles of me.
Valerie, bana 300 km yakın bir çevrede yüzünü gösterme cesaretini kafam almıyor.
Burn your ugly face into my brain... so I can remember you when it's too peaceful around here.
Çirkin suratını beynime kazıyayım da burası fazla huzurlu olduğunda seni hatırlayabileyim.
Bigdwayne32 wrote me back. " Hey, dipwad. I'd like to see your big fat dipwad face inside one of your diapers.
"Kaz kafalı, bir bezin içinde senin koca kaz kafanı görmek isterdim."
How is your face, Susan?
- Yüzün nasıl, Susan?
Show me your damn face.
Lanet olası suratını göster.
The City Manager's requested a meeting, so I need you to put on your grown-up face.
Belediye Başkanı toplantı istedi, bu yüzden en ciddi hâlini takınmanı istiyorum.
As soon as I saw your pretty face from over there, I knew you were special.
Güzel yüzünü uzaktan gördüğüm an, özel olduğunu anlamıştım.
Get your dick off my face!
Çek lan şu sikini suratımdan!
You must face your delusions.
Sanrılarınla yüzleşmelisin.
Your friend doing the face-down mambo in the king-sized bathtub.
Büyük boy küvette yüzükoyun mambo dansı yapan arkadaşınız.
How's your little friend with the face?
Sevimli suratlı küçük dostun nasıl?
Mr. President, you can't just sit there with your stank face.
Bay Başkan, sadece oturup mal suratınızı yapamazsınız.
face 1222
facebook 123
faces 62
face it 390
faced 175
face your fears 19
face me 51
face to face 80
face down 100
face the wall 60
facebook 123
faces 62
face it 390
faced 175
face your fears 19
face me 51
face to face 80
face down 100
face the wall 60
face the facts 19
face forward 16
faced lie 16
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
face forward 16
faced lie 16
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your tea 43
your mum 57
your name 485
your sister 409
your majesty 3240
your mother 885
your mom 327
your old man 28
your dad 423
your tea 43
your mum 57
your name 485
your sister 409
your majesty 3240
your mother 885
your mom 327
your old man 28
your dad 423
your point being 45
your mother is dead 28
your highness 1544
your mind 60
your brother 593
your heart 112
your call 269
your father called 16
your friend 527
your voice 78
your mother is dead 28
your highness 1544
your mind 60
your brother 593
your heart 112
your call 269
your father called 16
your friend 527
your voice 78