Zit перевод на турецкий
266 параллельный перевод
Hey, zit makeup!
Hey, sivilce makyajı!
- the universal power of effectivity - in the destructive violence that he exercises against... the Self of his subjects who form a contrast for him.
– farkina, her yerde hazir ve nazir olan güç – tebaasinin kendisininkiyle taban tabana zit olan güçsüz kisiligine uyguladigi yikici siddet araciligiyla varir.
I'm a zit.
Tamam, alçak herif!
In a way, it's the opposite of chaos.
"Kaos" un tam zit anlamlisidir.
Just grow another big zit like the one you got right there.
Şuradaki gibi bir sivilcen olsun yeter.
- It's terrible. A gigantic runaway zit.
Bir yere çarptım.
Did you notice that girl doesn't have a zit on her whole body? Did you notice that?
Şu vücudunda tüy olmayan kız mı, dikkatini çekti mi?
Get one yourself, you little zit!
Kendin al, seni küçük sivilce!
Oh, no, no, i-it's a zit.
Ah, hayır, hayır, o bir sivilce.
Same wit, same zit, same underwear.
Aynı zekâ, aynı sivilce ve aynı iç çamaşırı.
I'm trying to, Ang, but I can't get past that zit on your chin.
Deniyorum, Ang ama çenendeki o sivilceden bir şey göremiyorum.
You could use a jar of zit cream.
Sen bir kavanoz sivilce kremi kullanmalısın.
Come on, zit face, give me a kiss goodbye.
Haydi, kuğu yüzlüm, veda öpücüğü ver.
I'm trying to figure out if this is a whisker or a zit.
Bu bir sakal mı, siyah nokta mı çözmeye çalışıyorum.
Cherry-flavoured Zit-Away.
Kiraz kokulu sivilce kremi.
Sabrina bitches how I work all the time. So we go out, right? Bump into an ex-girlfriend, now she thinks I'm cheating.
Zit Flash'i tuzaga düsürdügümüz gece hapis sisteminin çökmesine imkan yoktu.
A multiple personality wanted for murder Jessie adopted the persona of the costumed psychopath known as the Trickster.
Dr. Wells, Zit Flash ve beni öldürüyor. Dr. Wells buysa eger, basindan beri beraber çalistigimiz kisi kim peki?
[CHATTERING ] [ TRICKSTER LAUGHING] TRICKSTER :
"Zit Flash'la yaptigi destansi sokak savasindan sonra sehrimizin Kirmizi Hizci'si isik patlamasinin içinde ortadan kayboldu."
I'm gonna make this city very sorry it ever crossed me. Well, Barry Allen.
Yilbasi zamani Zit Flash ile kapistigimizda yüzyillardan beri savastigimizi söylemisti.
- Where's the Trickster?
Zit Flash.
Save it, zit-tack-toe.
Nefesini tüketme, akne beyinli.
Uh-oh, a zit.
Bir sivilce.
- Hell of a zit, though.
- Devasa bir sivilceymiş.
Looks like a zit.
Sivilceye benziyor.
Every cut, scrape, scratch, scar, scab, bruise, boil, bump, pimple, zit, wart, welt and abscess you've had since birth all seem to come back at the same time.
Doğduğunuzdan beri suratınızda oluşmuş olan her kesik, çizik, yara, kabuk, yara, yanık izi, şiş, sivilce, siğil ve apselerin hepsi geri dönüş yapmış gibi.
I'm Detective Butler, and you two zit bombs are under arrest.
Adım Dedektif Butler. Siz iki serseri de tutuklusunuz.
- Stuff it, zit face.
- Kes sesini maymun surat..
I'II pop your head like a zit.
Seni bir sivilce gibi sıkıp ezerim.
Al, that is a forehead with a zit on it.
Al, o üzerinde sivilce olan bir alın.
Well, Dad, I think I'm getting a zit
Ya baba. Galiba şuramda bir sivilce çıkıyor.
Congratulations on the zit, sir.
Sivilcenizi tebrik ederim, efendim.
People will think I'm covering a zit or something.
İnsanlar bir sivilceyi kapattığımı düşünecek.
I've got a zit.
Sivilcem çıktı!
This is the first zit I've had in my life and the commercial's the day after tomorrow.
Hayatımda ilk kez sivilcem çıktı ve reklam yarından sonraki gün.
Whoa, look at the size of that zit!
Vay canına! Şu sivilcenin büyüklüğüne bak!
If you really wanna go on TV you could draw a little face on your zit and go on Montel as Siamese twins.
Biliyor musun, eğer gerçekten televizyona çıkmak istiyorsan sivilcene küçük bir surat çizip, Montel'in şovuna siyam ikizinle katılabilirsin.
- That's right, cover that zit.
Evet o sivilceyi kapa.
Okay, so I have a zit. I have a zit on my chin.
Tamam, gamzem var, çenemde gamzem var..
Go squeeze your zit.
Sen git sivilcelerini sık.
Like the zit had become the truth about me.
Sivilcenin benim hakkımda gerçekliğe dönüşmesi gibi..,
Zit cream?
Sivilce kremi kokuyor.
- Go to hell, zit face!
- cehenneme git, zombi surat!
Of course I brought a car, you zit farm.
Elbette arabayla geldim seni sivilce çiftliği.
- Yeah, well.. you could hear a zit burst in Australia, you, couldn't you?
- İyi o zaman, o zaman Avustralya'daki ergenlik sivilcesi patlamalarını da duymuş olmalısın, değil mi?
Oh, shut your cakehole, you oozing great zit!
Kapa çeneni, seni mızmız çıban başı!
Am I getting a zit?
Sivilcem çıkıyor?
Popped his head like a zit.
Kafasını sivilce gibi koparmam gerekiyordu!
Oh, zit!
Kahrol emi?
- 280 zit.
Sivilce 280.
Maybe I'll go public. Make us both famous.
- Demem o ki, ya o gün Cisco Wells'in Zit Flash oldugunu ögrenmis ve Wells de onu öldürmüsse?
Bought by DLC Corporation.
Zit Flash'i yakalamaya çalisiyorduk ya hani?