Come here перевод на турецкий
51 параллельный перевод
Carmen, come here and look. Кармен, идите сюда, смотрите.
Carmen, buraya gel ve bak.
Отец, позвав меня, сказал : " Послушай-ка, сынок...
# My daddy said, son, come here to me #
Отец, позвав меня, сказал : " послушай-ка, сынок,
# My daddy said, son, come here to me #
Шопенгауэр, силой воли приказываю тумбочке подойти.
Schopenhauer, İstemek, I want the nightstand to come here.
# Иди сюда, красавчик #
Come here, loverboy
Come here.
Buraya gel.
Come here!
Gel buraya!
Look, I come here, and I think of Chloe, all right?
Buraya gelir ve Chloe'yi düşünürüm tamam mı?
Come here.
Gel gel.
Oh, come here, you.
Oh, gel buraya.
That is so wonderful. Oh. Bring it in, come here.
Bu harika.
Elena, come here.
Elena, hadi ama.
You don't just come here for corpses.
Sadece cesetler için buraya gelmezsin.
- Then, why did you come here?
- O zaman neden buraya geldin?
- Tell them to come here.
Onlara buraya gelmelerini söyle. Hemen!
Come here!
Gel bakalım.
- Not until you know me. Come here.
- Beni tanıyana kadar olmaz.
I didn't even want to come here in the first place.
Buraya gelmeyi bile istememiştim.
Oh, I hate when I come here and the first word out of my mouth is "Homer."
Buraya geldiğimde ağzımdan ilk çıkan kelimenin "Homer" olmasından nefret ediyorum.
Come here, come here.
Gel buraya, gel. - Onu neden taktın?
He wanted us to come here.
Bizden buraya gelmemizi istedi.
Quick... come here.
Acele edin... Şöyle gelin.
Come here.
Gel.
Henry didn't come here for the food.
- Henry buraya yemek için gelmiyordu.
- Come here.
- Gel buraya.
Euron Greyjoy didn't come here for that.
Euron Greyjoy buraya onun için gelmedi.
Oh, what did he come here for, then?
Ne için geldi peki?
Их всё уже достало. "Успокойся", "не бегай", "иди сюда"
Herşey aşağıdadır. "Sakin ol, Ağır ol, Buraya gel." ( "Just calm down", "Slow down", "come down here" )
THE HANDS NEVER COME PAST HERE, SHE PULSES UP.
Eller bu hizayı geçmiyor.
JASON, HANDS NEVER COME PAST HERE, GET IT UP.
Jason, eller bu hizayı geçmiyor.
LET'S TAKE CARE OF OUR STOMACH. COME ON, HERE WE GO.
Karnımızı rahatlatalım.
Look out, motherfuckers, here I come
MTV lCON Metallica'yı onurlandırıyor
Don't come down here.
Ne oldu? - Merkeze gelme.
Navid and I are going to sneak out of Naomi's party, we're gonna come back here, so just bring her home super late.
Navid'le Naomi'nin partisinden kaçıp eve geliceğiz. Yani eve olabildiğince geç dönün.
Why don't you wait here about 10 minutes, and then come on in.
Neden burada on dakika bekleyip, sonra içeri gelmiyorsun?
Come on, let's-let's-let's be serious here.
Hadi, biraz daha ciddi olalım.
If this car performs the way I expect it to, you will get a certified check of 101,000 and change when you come in here tomorrow morning.
Eğer bu araba tahmin ettiğim performansı gösterebilirse yarın sabah buraya geldiğinde benden 101,000 dolarlık bir çek alacaksın.
Ты сюда постоянно заходил.
Buraya her zaman gelirdin.You used to come in here all the time.
Немедленно спускайтесь!
Will you come down here immediately, please?
Don't come around here no more
Don't come around here no more
And you act like you want me to come see you, but you don't know how to have me here.
Beni burada istiyormuş gibi davranıyorsun ama beni nasıl ağırlayacağından bihabersin.
But if you do it for what's in here, you always come out on top, so...
Ama bu işi burada olan için yapıyorsan her zaman zirveye tırmanacaksın.
Well, there's an extra nipple here when you come back.
Geri döndüğünde burada senin için de bir marpuç olacak.
Abby, come on, get in here.
Abby, hadi buraya gel.
You know, the army could have come in here while I was outside, or G2.
Ordu yada G2 ben dışarıdayken gelmiş olabilir.
We made plans to meet here in the city, and then he called me and told me he couldn't come.
Şehirde buluşmak için plan yapmıştık, sonradan beni arayıp gelemeyeceğini söyledi.
I am the one they come to here when they need things, want things, fear things.
Bir şeylere ihtiyaçları olduğunda geldikleri kişi benim. Bir şey istediklerinde, bir şeyden korktuklarında.
[Sobbing] Hey, hey, hey. Come here.
Gel buraya.
Here come mine!
Şimdi de ben çıkarıyorum!