Благо перевод на турецкий

Благо Тела, капитан. Это ключ.

Birim'in refahı, anahtar bu.

Что есть благо?

- Refah nedir?

Благо - это гармоническое продолжение Тела.

Refah, Birim'in uyumlu devamıdır.

Благо - это мир и спокойствие.

Refah, barış ve sükunettir.

Благо Тела - директива.

Birim'in refahı yönergedir.

Лишь в чувстве меры истинное благо.

uzun sürsün sevgin.

Но, когда общее благо под угрозой, когда назначение общества в опасности, подобный бунт должен быть прекращен.

Lakin kamu yararı tehdit altındaysa toplumsal görevler tehlikeye giriyorsa bu tür hareketlere son verilmelidir.

ƒоктор " арльз'орбин, будет контролировать строительство этих машин, которые разгадают тайны вселенной, во благо человечества.

Bu yeni ve daha gelişmiş makinelerin yapımı Doktor Charles Forbin'in gözetimi altında yapılacaktır. Evrenin tüm gizemleri çözülecek. İnsanoğlu ıslah edilecek.

Левизна ленинских позиций на благо всех.

Leninist goruse gore çocukluk hastaliği.

Ты будешь величественно вышагивать с блеском в глазах, упругой походкой и знанием в сердце того, что ты работаешь во благо мира и служишь родине.

Gözünde bir parıltı, kalbinde barış için çalıştığını ve ülkene hizmet ettiğini bilmenin verdiği gururla dimdik yürüyeceksin, tıpkı Nathan Hale gibi.

Так что я незамедлительно... отправляю тебя на военную службу... и, на твое же благо, принять активное участие... в жизни Армии США.

Sonuç olarak, ona seni askere aldırması ve kendi iyiliğin için Birleşik Devletler ordusunda göreve başlatması talimatını verdim.

Мужчина никогда не должен врать, даже во благо.

İyi bir sebebi yoksa, hile yapmamalısın.

Да, во благо народа, Иисуса ждёт смерть!

Bütün bir ulusun hayrı için bu İsa'da ölmeli

- Я просто служу на благо города, Бриггс.

- Ben bu şehir için çalışıyorum Briggs. - Ben de.

Сопротивляющихся перепрограммированию разума, уничтожают на благо государства.

Beyin programlamaya direnenler devletin çıkarı için yok edilirler.

Насилие оправдано, если осуществляется на благо человечество.

Şiddet, haklı bir biçimde insanlığın hizmetinde kullanılabilir.

По той дороге, через болота потащим буровой станок. Чтоб он как можно скорее стал качать из-под земли на благо советского народа.

Yolu yaptıktan sonra, makinayı getirebileceğiz, ve böylece Sovyet halkının yararına yeraltı hazinelerini biran önce çıkartabileceğiz.

Одна и та же технология может быть использована во благо или во зло.

Tamamıyla aynı teknoloji iyilik için de kullanılabilir kötülük için de...

"Это все на благо родины", вот как он говорил.

"Ülkenin selameti için" derdi.

Вы как считаете - это на благо родины?

Sizce bu, ülkenin selameti için mi?

- Чего? - Вы как считаете - это на благо родины?

Sizce bu, ülkenin selameti için mi?

Да нет же. Мы любим то, что правильно, что нам на благо.

Hayır, iyi olanı seversin ve senin için ne iyiyse onu.

Настоящий вклад на благо человечества!

İnsanlık tarihine çok büyük bir katkı.

Общественное благо - вот к чему я должен был стремиться.

Ortak refah benim işimdi.

Не мешали бы мне лучше спать по ночам - вот это было бы благо.

- Bölünmemiş bir gece uykusundan daha büyük bir iyilik düşünemiyorum.

Партия не служит на благо людей, она служит на благо себе.

Parti halka hizmet etmez, kendine hizmet eder.

¬ от именно. " же не впервые мы посв € щаем себ € службе на благо человечества.

Kesinlikle.. Daha önce de kendimizi insanlığın hizmetine adamıştık.

Я уже немало сделал на благо города Майами. И сегодня я с гордостью представляю вам свой новый проект. Огромный небоскреб нового делового центра.

Miami şehrine geçmişte yaptığım birçok katkıya ilave olarak... şehir tarihinin en büyük... inşaat projesine başladığımızı duyurmaktan kıvançlıyım.

Меня греет мысль, что на благо Родины работаю.

Benim için tek önemli şey hedefimiz.

Я немножко хватил лишнего и решил передохнуть на ферме, благо она была пуста.

Keklikler boş dağ evinin yanındaki göletten su içiyordu. Kapının kilidini kırdım yukarı çıktım..

Ты думаешь, такой бездельник как ты заслуживает то же, что и люди, работающие на благо нашего народа? !

Sizin gibi tembeller ülkemiz için çalışan insanlarla aynı yemeği hakediyor mu?

- В этой стране считается аморальным... тратить наши налоги во благо наркоманов.

Bu hükümetin bizim vergilerimizi bağımlılara akıtması ahlaksızlık.

Но это было на благо округа.

Siz kimi kandırıyorsunuz?

"Я просто хочу трудиться на благо Мира!"

"Ben sadece dünya barışına katkıda bulunmak istiyorum."

Оставляя правительству благо сомнений,

Hükümetin dediklerinden şüphe duymazsak...

В любом случае мы, или, по крайней мере, лично я искренне полагал, что работаю на благо людей.

Ancak, bu proje halen.. .. kamu yararına değerlendirilmektedir.

Клингон должен ставить благо Империи выше личной гордости.

Bir Klingon İmparatorluğu gururundan önce getirmeli.

Возможно, это не будет успешным, но я не могу проигнорировать потенциальное благо, которое может принести объединение наших двух миров.

Pek olası görünmüyor ancak dünyalarımızın birleşmesindeki faydayı da göz ardı edemem.

Используй это себе во благо.

Kendi menfaatin için kullan.

Знаете, возможно, неведение - действительно благо.

Bilirsin belkide cahillik mutluluktur.

Ты убедишь Звездный Флот, что это на благо Бэйджора... и Федерации.

Bunun Bajor ve Federasyonun iyiliği için gerekli olduğuna Yıldız Filosu... Komutanlığını ikna etmelisin.

Я же, с другой стороны, начал задумываться над тем, как бы ты мог послужить на благо кардассианской империи.

Oysa ben, Kardasyan imparatorluğuna nasıl daha yararlı hizmet edebileceğini düşünüyordum.

Кто бы тогда работал на благо Альянса?

İttifakın işgücü gerektiren işlerini kim yapardı?

Вы не слишком хорошо меня знаете, констебль, но я... Я служил на благо Федерации, Звездного Флота всю свою сознательную жизнь.

Beni pek tanımıyorsun ama sana şunu söyleyebilirim... ben bütün yetişkinlik yaşantımı yıldızfilosuna hizmet, etmeye adadım.

Помоги нам не поддаться на искушения дьявола и смиренно служить на благо имени твоего.

kötülük ve günahlardan kurtar bizi, ve adını yüceltmek için bize yardım et.

Наша близость к Росингз - благо, котором немногие могут похвастаться.

Rosings ile çok az kişinin nail olabileceği bir münasebetimiz var.!

Это волнующее время для любого баджорца, но наше будущее зависит от того, чтобы все действовали на общее благо Бэйджора.

Şu an Bajorlular için coşku dolu zamanlar. Fakat geleceğimiz, her birimizin Bajor'un kamu menfaatine çalışmasına bağlı.

Ага, на благо темнокожих женщин...

Evet..

"Трижды благо..."

çifte kutsanmışlık.

Это во благо.

Bu onun için iyi bir şey.

Но всё это делалось только на благо округа.

Ama sen hiçbir şeyi dürüstçe yapmıyorsun.