Живот перевод на турецкий
2,098 параллельный перевод
Брось. Мне пришлось покупать героин и втыкать муравьев в живот парню.
Bugün iyi skor yaptım adamın karnına karınca yerleştirdim.
Доктор, мой живот смешно двигается
Doktor, midem bir tuhaf oldu.
Живот твердый, систолическое 75, пульс 147.
Abdomen sertleşti, sistolik kan basıncı 75, son nabız 147.
Ложись на живот!
Yüzüstü yere yat!
О. Ну, хорошо, я бы, хмм, ударил в живот.
Şey, karnına yumruk olabilir.
От подозрений у меня болит живот.
Kuşkulanmak midemi rahatsız ediyor.
Ты же не хочешь, чтобы у меня болел живот?
Midemi rahatsız etmek istemezsin, değil mi?
На самом деле мне плевать на твой живот.
Miden pek de umurumda değil.
Итак, Греи, как долго у вашего отца болит живот?
Grey'ler, babanızın ne zamandır karın ağrısı var?
- Болит живот?
- Karın ağrısı mı?
Потребовалось 11 операций, чтобы восстановить его живот.
Karın bölgesini düzeltmek için 11 ameliyat gerekti.
Доктор Грей, у нас острый живот на третьей кровати.
Dr. Grey, üç numaralı yatakta cerrahi karın vakası var.
Здесь написано, что у вас болит живот.
Dosyanıza göre karın ağrılarınız oluyormuş.
Не позволяйте ей тыкать своей гигантской иглой в живот, прежде чем мы это обсудим.
Gitmeliyim. Bunu tartışmadan önce karnına devasa bir ipne batırmasına izin verme.
Он набросился на меня, и начал бить, пинать в живот и по спине.
Kendini kaybetti, bana vurmaya başladı. Karnıma, sırtıma tekme attı.
Её живот начинает увеличиваться.
Karnı şişmeye başladı.
Живот твердый.
- Karnı sert.
- У нее болел живот.
- Karnı ağrıdı.
Я не уверена. Но у меня всю предыдущую ночь болел живот.
Emin değilim ama önceki gece ağrım olmuştu.
А ночью заболел живот.
Ağrı o akşam başladı.
И ночью у меня сильно болел живот.
Ve o gece çok ağrım oldu.
Ему всадили нож в живот, и очень глубоко.
Bıçak tam midesine girmiş ve yara oldukça derin.
Ничего, что поможет от ранения в живот 12-дюймовым ножом, Джилл.
Bağırsakları kocaman bir bıçakla parçalanmış, Jill.
Посмотрим на твой живот.
Karnını kontrol edeceğim.
Обычно я проверяю сердце, но сегодня посмотрим на твой живот изнутри
Normalde kalbini kontrol ediyordum, Ama bugün, özel bir makineyle karnının içini kontrol edeceğim.
Келли, у которой все время был голый живот
- Hayır. Göbeği açık Kelly'yi mi?
100,000 тысяч песо на взятки и мой живот уже никогда не будет прежним!
Yüz bin pezo rüşvet ödedim ve midem bir daha hiç eskisi gibi olmadı.
Ох, мой живот.
Karnım.
О мой бог. Твой живот.
Aman tanrım, miden.
Вздутый живот, и не слышно кишечника.
Bağırsak hareketleri yok, karın şiş.
Просто живот болит.
Karnım biraz ağrıyor.
У нее огромный живот.
Ama annem çalışmıyor, onun kocaman bir göbeği var.
Осколки СВУ изрешетили ему живот. ( СВУ - самодельное взрывное устройство )
Karnının her şeyin yerine dağılmış mayın parçacıkları vardı.
Посмотри, как живот раздуло.
Dışarı fırlamış göbeğime bak.
У меня живот болит.
Karnım çok ağrıyor.
Когда Уилл действительно оказался тем партнёром, тогда он понял, что такое удар в живот.
Will ortağının gerçekte nerede olduğunu öğrendiğinde midesi tekmelenmiş gibi hissetmişti.
Он бил меня сапогами в живот, пока я не потеряла сознание.
Botlarıyla karnımı tekmeledi, gözlerimi morarttı.
Не знаю... Может, у него болит живот...
Bilemiyorum, belki karnı ağrıyordur.
Живот так и не прошёл?
- Midesi hâlâ ağrıyor mu?
Один - в сердце, два - в живот.
Biri göğse, ikisi mideye.
Дай мне это. Меня в живот пырнули, а не в руку.
Bağırsaklarımdan bıçaklandım, kolumdan değil ki.
Я просто живот надорвал.
Gizli gizli hoşuna bile gitmiştir.
У него от этого живот не расстроится?
Bu onun midesini bozmasın.
Свиноколбас У тебя не живот а холодец, уёбище жирное
Bıngıl bıngıl bir yağ tulumu gibisin, seni gidi balina.
Это как будто живот собаки с 14 сосками.
14 tane memesi olan bir anne köpek göbeği gibi.
Теперь защити живот!
Şimdi şu bebek şişliğini engelle.
Какой живот?
Hangi bebek şişliği?
Да, а ты знаешь, что подразумевает его большой живот?
Tabii ya, onun verimli göbeği ne öne sürer biliyor musun?
Я ударил его в живот, внизу по середине, избегая жизненно важные органы.
Adamı karnından bıçakladım, aşağıda ve tam ortaya doğru hayati organlarından uzak durdum. - Bunu ne diye yaptın peki?
Сломанных костей нет, живот мягкий, без повреждений.
Kırık kemik yok, karnın gayet iyi durumda. İyi olacaksın.
Твердый живот.
Karnı sertleşmiş.