Не ожидал перевод на турецкий
2,085 параллельный перевод
Я и не ожидал, что он приедет.
Aslında gelmesini beklemiyordum.
Нет, я даже не ожидал этого.
Hayır, amacım bunu öğrenmek değil.
Не ожидал так рано тебя здесь увидеть.
Seni erkenden burada görmeyi beklemiyordum.
Ты не ожидал, что они так легко покажут дорогу.
Bunu kolay hale getireceklerini düşünmüyordun değil mi?
Он мог сам его впустить, только не ожидал, что это приведет к драке.
iceri kendi almis da olabilir. Bunun kavgaya dönmesini beklemiyordu.
Может, и Субъект этого не ожидал.
Belki süpheli de beklemiyordu.
Не ожидал увидеть тебя так скоро, Ганни.
- Seni görmeyi beklemiyordum doğrusu.
Не ожидал такого от римлянина.
Bir Romalı'dan beklenmeyecek bir şey.
Я меньшего и не ожидал.
Daha azını sana yakıştıramazdım.
Не ожидал увидеть тебя здесь после того, как с Пенни все пошло так плохо.
Penny ile buluşmanız çok kötü geçtikten sonra seni gördüğüme şaşırdım.
Не ожидал, что ты будешь смеяться над этим.
Güleceğini hiç ummazdım.
Я не ожидал, что все пойдет так хорошо.
- Vay canına fenaydı 47, git Bu kadar iyi gideceğini ummuyordum
- Но потом снова, я не ожидал, что ты украдешь у меня кинжал на заводе.
- Ama bir daha söylüyorum fabrikada hançeri benden aşırmanı beklemiyordum.
Такого я не ожидал.
Bunu hiç tahmin etmemiştim.
И ты знаешь, увидел такое... Чего совершенно не ожидал.
Aslında hiç ummadığım şeyler ile karşılaştım.
Просто не ожидал вас увидеть.
Sadece seni gördüğüm için biraz şaşırdım.
Ты поддался эмоциональному порыву, которого сам не ожидал.
Farkında olmadığın bir duygusallık etrafını sardı.
Вот уж, блядь, не ожидал так не ожидал.
Hiç aklıma gelmezdi bak bu.
Не ожидал нож в спину?
Sırtından bıçaklanmayı beklemiyordun.
Этим подарком, который я не не ожидал.
Bu hiç ummadığım bir hediyeydi.
Джек Тёрнер, не ожидал увидеть тебя здесь снова.
Jack Turner, seni tekrar bu bölgede görmeyi ummuyordum.
Нет, просто не ожидал...
Hayır, sadece beklemiyordum...
Этого я не ожидал.
İşte bunu beklemiyordum.
Я не ожидал этого так скоро.
Buna hazır değildim.
Ты не ожидал увидеть меня сегодня, а?
Bugün beni görmeyi beklemiyordun galiba?
Никто и не ожидал, что будет легко.
Kimse kolay olacağını söylemedi.
Мистер Дрешер не ожидал получить что-нибудь взамен? - Нет.
- Bay Drescher, karşılığında hiç bir beklenti içinde olmadı mı?
Ничего другого я и не ожидал, но нам необходимо защитить свои инвестиции.
Daha azını beklemezdim. Ama yatırımları korumak gerek.
О, я и не ожидал, что тебе понравится.
Oh, zevk almanı beklemiyordum.
- Мы ищем, но он так давно пропал из вида, что я бы многого не ожидал.
- Öğrenmeye çalışıyoruz... Ama uzun zamandır şebekeden uzaktaymış, bir şey çıkmaz.
Этого я не ожидал.
Bunu beklemiyordum.
Я не ожидал увидеть тебя снова.
Seni bir daha göreceğimi düşünmemiştim.
И уж точно никто не ожидал, что я буду вместе с... такой как ты.
Hele senin gibi biriyle olacağımı hiç beklemiyorlardı.
Не ожидал?
Sürpriz. Öyle.
Никто не ожидал.
Hiç kimse beklemiyordu.
Я не ожидал такого.
Böyle bir şeyi beklemiyordum.
Должен признать, я не ожидал, что моя программа покажет такие впечатляющие результаты. Но когда и Марк, и Ивон так легко поддались...
Kabul etmeliyim programımın bu kadar güçlü sonuçlar çıkaracağından emin değildim ama Mark ve Yvone bu kadar iyi cevap verince...
Я думаю, он не ожидал меня там.
Sanırım benim eve geleceğimi tahmin etmemişti.
Этого я не ожидал.
Bunu beklemiyordum işte.
Такого я не ожидал.
- Bunun olacağını tahmin etmemiştim.
Такого ты не ожидал.
Bunun olası olduğunu düşünmezdin.
Знаешь, ты, Нож-Бабочка. Я бы ожидал такое от Татуировки-на-Лице... или от Шрама-на-Щеке, или от Лари. Но не от тебя.
Bak, Kelebek Bıçaklı bu hareketi Yüzü Dövmeli'den veya Yanağı Yaralı'dan veya Larry'den beklerdim ama senden beklemezdim.
Люди не хотят умирать раньше их родителей. Это не естественно. Хаббелл наверное ожидал, что когда он... ты знаешь, ты будешь уже...
Hubbell da o şey olmadan önce senin şey olacağını...
Уверен это не то что ты ожидал.
Sanırım tam olarak böyle bir şey beklemiyordun.
Чувак, даже не знаю, что я ожидал от этого вкуса.
Dostum, nasıl bir tat bulmayı bekliyordum bilmiyorum.
Это не последнее место на земле, где я бы ожидал тебя увидеть, но...
Seni görmeyi beklediğim en son yer değil tabii burası ama... - Pek senlik yer değil.
Или Крис ожидал кого-то, кого-то, кому будет не комфортно видеть все эти фото.
- Evet... veya Chris şirketten birini bekliyordu... bu resmi gördüğünü sandığı birisini bekliyordu.
Ты выглядишь спокойней, чем я ожидал тебя увидеть.
Düşündüğümden daha sakin görünüyorsun.
Я не оптимист, Тара, но дела значительно лучше, чем я ожидал.
Pek optimist bir insan sayılmam ama Tara, elinin durumu tahmin ettiğimden de iyi.
Признаюсь, это не совсем то, что я ожидал услышать.
Bu olay, beklediğimden de yoğun bir hâle gelmeye başladı.
Я ожидал вызова от своих врагов, но не от своего друга.
Düşmanlarımdan bir engel bekliyordum bir arkadaşımdan değil.