Она врет перевод на турецкий

Она врет.

Yalancının tekisin.

! Ты знаешь, что она соврала, это доказывает, что она врет!

Sana yalan söylediğini biliyorsun, değil mi?

Она врет.

Yalan söylüyor.

Она врет!

Yalan söylüyor.

Она врет Гомер!

Yalan söylüyor.

Да, только чтобы убедиться что она врет.

Sadece bir yalancı olduğundan emin olmak için.

Она врет.

Buna çok hazır.

А она врет лучше вас.

O çok daha usta bir yalancı.

Нет, она врет.

Hayır, yalan söylüyor.

Ну, смею заметить, она врет.

Yalan söylüyor tabii ki.

Да, она врет,

O bir yalancı,

- Ты видишь? Она врет.

- Gördün mü nasıl yalan söylüyor?

Она врет!

Yalan söyledi!

Что? Она врет!

Yalan söylüyor!

Она врет!

- Ona yaptığımız onca şeyden sonra!

Не слушай её, она врёт.

¡ No le pongan oído que está mintiendo!

Она всё врёт.

Hakkında çok şey biliyoruz.

Она врёт.

Yalan söylüyor.

По крайней мере, она не врет.

Hiç değilse o beni kazıklamadı.

Она не врёт только если привирает кое-где.

Yarışmayı sırf seyreylesin de ona komaz.

Что будешь делать, если она не врёт?

Niye yalan söylemediğini sanıyorsun?

- Мама. Думаешь, она врёт?

Ona yalancı mı diyorsun?

- Она не врет.

- Yalan söylemiyor.

- Она врёт.

- Yalan söylüyor.

И если ты не Мясник, тогда Мясник она, и кто-то из вас точно врёт мне!

Eğer Kasap sen değilsen o olmalı çünkü biriniz bana yalan söylüyor.

Я знал, что она врёт.

Oynaşıp durduğunu biliyordum.

- Она врёт! Чтобы она ни говорила, это неправда!

Yalancı, hiç bir zaman, | doğruyu söylemez zaten!

Она удачно врет, безошибочно.

Mükemmel bir yalancı. Tereddütsüz.

Она врёт, что я разбил её семью... "

Yalan söylüyor. Ondan boşandım.

Не... Она врёт.

Yalan söylüyor.

- Она же врёт.

- Biliyorsun yalan söylüyor.

Да врет она, мать ее- - денег ей надо или известности.

Kadın yalancının teki! Para ya da şöhret peşinde bir kaçık.

Она постоянно врет.

Yalan söylüyor, kullanmıyorsun değil mi!

Позволь, я объясню, откуда я знаю, что она врёт.

Şimdi onun yalan söylediğini nasıl anladım anlatayım.

Всем известно, что эта газета врет. Она не могла так с тобой поступить. Она тебя любит.

Herkes biliyor bunun saçmalık olduğunu.

А даже если и врет, все равно она волнуется за него.

Öyle olmasa bile annesi meraklanmıştır.

Но почему она врёт о своём алиби?

Ama neden mazereti hakkında yalan söyledi?

И вот, про это она всегда врёт.

Bu da ehliyeti. Bu konuda hep yalan söyler.

- Да врёт она.

- Doğru değiI.

Она врёт тебе.

Kız sana yalan söylüyor.

Она врёт тебе. Проверь её правый ящик стола.

Kız sana yalan söylüyor.

Она вам все врет!

Herşey hakkında yalan söylüyor.

- Значит она врет.

Yalan söylüyor.

Она врёт. И я думаю, она убила Тома.

Bence Thom'u o öldürdü.

Она врёт!

O yalancının teki.

Не слушайте ее. Она все врет.

Nefes alır gibi yalan söylüyor.

- Она врёт! Наны там не было.

Sonuçta, "Adaletin gözü kördür." derler.

Иногда Саотоме-сан может что-нибудь напутать, но она никогда не врет. Не слушайте его.

Bugün çok eğlenceliydi.

Потому что она Вам врёт.

Çünkü size yalan söylüyor. Nedeni bu.

- Она не врет.

Yalan söylemiyor.

Она, конечно, любит соврать, но сейчас она не врет.

Yani, çok konuda yalan söylemiştir, ama bu sefer yalan söylemiyor.