Разочарована перевод на турецкий
447 параллельный перевод
Просто несколько разочарована.
Sadece biraz hayal kırıklığına uğradım.
Разочарована?
Hayal kırıklığı mı?
Я всегда хотела быть похожей на неё, хорошей, доброй она была так разочарована.
Hep onun gibi olmak istedim, sakin, nazik... Ama ne yazık ki, bir hayal kırıklığıyım.
- И она может быть разочарована.
Bununla birlikte hayal kırıklığına uğrama ihtimali de var.
Послушай, детка, если ты думаешь, что сможешь что-то выжать из этой ситуации, то ты будешь разочарована.
Bunun dışında birşey umuyorsan hayal kırıklığına uğrayacaksın.
С американкой. И если честно, я слегка разочарована.
Amerikalı bir kadınla, doğrusu biraz da düş kırıklığı içindeyim.
Я немного разочарована.
Hayal kırıklığına uğradım.
Возможно, она была разочарована в этом.
Belki yazıları için ümitsizliğe düşmüştür.
Я буду разочарована, если ты не заплачешь, папа.
Ağlamazsan hayal kırıklığına uğrarım, baba.
Ты будешь очень разочарована, если я не приду? Конечно, нет!
Bu akşam gelmezsem çok üzülür müsün?
- Я разочарована.
- Tabii ki. - Buna üzüldüm işte.
Знаешь, твоя семья будет разочарована... если ты не дашь им возможности подготовиться к твоему приходу.
Eğer onlara küçük bir hoş geldin karşılaması yapmaları için şans vermezsen üzüleceklerdir.
Я очень разочарована.
Gerçekten hayal kırıklığına uğradım.
Я не разочарована, муж мой.
Rahatsız değilim, kocam.
Но я была бы разочарована, если бы ты не попытался.
Denemeseydin, beni hayal kırıklığına uğratırdın.
Я разочарована,... я думала, она позолоченная.
Ama hayal ettiğim gibi altından değilmiş meğer. Buradan komodinimin üstündeki kopyası kadar küçük görünüyor.
Ты будешь разочарована.
Hayal kırıklığına uğrayacaksın.
По-моему... он разочарована, что я не влюблена в Пьера.
Sanırım... benim Pierre'e aşık olmamı isterdi.
Мама в тебе очень разочарована, ясно тебе?
Anneni çok üzüyorsun, biliyor musun?
Если вы просто пытались выпендриться, я буду сильно разочарована.
Erkeklik mi taslıyordunuz? Bundan gerçekten çok nefret ederim.
Я разочарована. Я не понимаю.
Çok büyük hayal kırıklığına uğradım.
- Разочарована?
- Üzüldün mü? - Evet!
Мсье Пуаро, я глубоко разочарована в Вас.
Mösyö Poirot, beni hayal kırıklığına uğrattınız.
Я очень разочарована.
Hayal kırıklığına uğradım.
Ну, я бы сказал, что она была немного разочарована.
Açıkçası biraz hayal kırıklığına uğramıştı.
Я разочарована.
Hayal kırıklığına uğradım.
На самом деле я слегка разочарована.
- Evet. Aslında biraz hayal kırıklığına uğradım.
Милая, я знаю, ты разочарована, но ты же любишь саксофон.
Biliyorum ki hevesin kırıldı ama sen de biliyorsun ki sen saksafonu seversin.
Я очень разочарована всеми вами.
Söylemem gerek. Siz üçünüze kızgınım.
Кажется, ты разочарована.
Hayal kırıklığına uğramış gibisin?
Мама, я так разочарована.
Anne, beni hayal kırıklığına uğrattın.
Ты не разочарована?
Bu canını sıkmıyor mu?
Я очень разочарована в тебе.
Beni büyük hayalkırıklığına uğrattın.
- Я разочарована.
— Düş kırıklığına uğradım.
Ты разочарована из-за того, что он набожный человек?
Yani hayal kırıklığına uğradın, o dini biri?
Но я не была разочарована.
Ama hayal kırıklığına uğramadım.
И Нэлл... Я немного разочарована в тебе.
Kendime güvenim kayboldu, işte.
Я так же была бы сердита и и разочарована, но... я не была бы удивлена.
Hala hayal kırıklığım ve sana kızgınlığım devam ediyor... Şaşırmadım.
- Я очень в тебе разочарована. - Телефон звонит.
Telefon çalıyor.
Разочарована?
Hayal kırıklığına uğradın mı?
Я была разочарована тем, что ты не поцеловал меня вчера.
Benim öpmediğin için hayal kırıklığına uğradım.
Я разочарована тем, каким грубым человеком ты стала.
Böyle kabalaştığını görmek, beni hayal kırıklığına uğrattı.
Я уверена, ты не будешь в нас разочарована.
İcraatımızı görünce hayal kırıklığına uğramayacaksın, eminim.
Я ожидала от вас более продуманного поведения и очень в вас разочарована.
Daha mantıklı davranmanızı beklerdim. Beni hayal kırıklığına uğrattınız.
- Я немного разочарована, что не вижу того забавного свитера на тебе. Ты нас не представишь?
En sevdiğim geyikli kazağı tekrar görememenin... hayal kırıklığını saymazsak iyiyim.
Нет, я просто разочарована, что вампирский культ не убил вас всех, парни.
Hayır, ben sadece vampirlerin sizi öldürememesinden dolayı hayal kırıklığına uğradım.
Она увидела новое видео Эн-Синк и была крайне разочарована, так же, как и я.
N'Sync'in yeni klibini görmüş ve hayal kırıklığına uğramış.
я была столь разочарована.
Büyük bir hayal kırıklığına uğradım.
Разочарована?
- Sen miydin?
Я разочарована.
- Hayır, hayallerim yıkıldı.
Разочарована ли я?
Hayal kırıklığı mı? Hayır.