Старею перевод на турецкий
199 параллельный перевод
Доктор говорит, что я старею хотя, это было бы прискорбно.
Doktor yaşlandığımı söylese de öyle hissediyorsam suçlusu benim.
А я медленно старею на этой работе.
Bana kalanlar da yaşlılardan ibaretmiş gibi görünüyor.
Я старею.
Yaşlanıyorum.
- Я старею.
- Yaşlanıyorum.
Неужели я старею?
Ben yaşlandım mı?
Скажи мне, я старею?
Söylesene. Yaşlanıyor muyum?
Наверное, старею...
Belki de yaşlanıyorum.
Слушай, я старею.
Yaşlanıyorum.
- Да, я и сам старею.
- Evet, ben de yaşlanıyorum.
У нас в последнее время все хорошо. Я старею, и девочки знают...
Yaşlanıyorum ve kızlar bunu biliyor...
Не хочу, чтобы толпы народа видели, как я старею.
Bir sürü insanın yaşlandığımı izlemesini istemiyorum.
Я старею каждую минуту.
Geçen her dakikada daha da yaşlanıyorum.
Наверное, я старею.
Sanırım yaşlanıyorum.
Я должен быть старею.
- Yaşlanıyorum artık.
Я благодарен за ваш совет... Но ведь я старею, я не могу заботиться о ней до конца жизни.
Tavsiyen için teşekkürler ama ben yaşIanıyorum.
Старею, наверное.
Yaşlanıyorum galiba.
Я старею, и это драма.
Acıklı bir şey.
Я старею
Yaşlanıyorum.
Иногда я смотрю в зеркало и вижу, как старею все быстрее и быстрее.
Bazen aynaya bakarım ve her şeyin, giderek artan bir hızla... dağılmakta olduğunu görürüm.
Я старею, и я чувствую груз собственных обязательств.
Yaşlanıyorum ve sorumluluklarımın yükü ağır geliyor.
Может, я старею.
Yaşlanıyor muyum?
– Старею.
Sen ihtiyarlıyor musun?
Старею, ёбта.
Yaşlanıyorum, amına koyayım.
Теперь я просто старею.
Yaşlanıyorum.
Я так долго ждала А ведь я старею
Epeydir bekliyorum. İyice yaşlandım artık.
Либо я старею, либо эти горы становятся выше.
Ya ben yaşlanıyorum ya da bu dağlar büyüyor.
С мамой, как всегда, все хорошо, только я просто старею?
Normal olarak, annenin iyi şekli ama... Bu sadece beni mi yaşlandırıyor?
Но старею.
Kimler varmış burada?
Макс, как ты относишься к старею?
Max, yaşlanmak sence nasıl bir duygu?
Я - как изысканное вино : старею элегантно.
Bir şarap gibi.Yavaş yavaş yaşlanıyorum.
Я старею и хочу, чтобы меня окружала семья.
Yaşlanıyorum. Seni yanımda istiyorum.
И я старею.
Yaşlanıyorum.
Может быть просто старею.
Belki de yaşlandığımız içindir.
- Наверное, старею.
Diye bağırıp duruyorum.
Я старею...
İyice bunadım.
Я старею, а ты бегаешь явно быстрее меня.
Yaşlanıyorum. Eminim benden hızlı koşarsın.
Старею...
Galiba yaşlanıyorum...
В Земной терминологии мне 337 лет. Я старею примерно в семь раз медленнее, когда путешествую с шестикратной скоростью света.
Buraya ışık hızının 6 katı ile gelirken 7 yaş yaşlandım.
- Наверное, старею.
- Yaşlanıyor olmalıyım.
Теперь я старею... и скоро стану вспоминать лишь то, чего никогда не было ".
"Ama artık yaşlanıyorum... "... ve yakında sadece olmayan şeyleri hatırlayabileceğim. "
Я старею, видите?
Yaşlanıyorum! Görüyor musun?
Старею.
Sanırım yaşlanıyorum.
Старею.
Yaşlanıyoruz, evlât.
Я не старею. Я становлюсь лучше.
Yaşlanmıyorum, sadece daha da yetenekli oluyorum.
Боже, да я старею.
Yaşlanıyor muyum neyim.
Я уже старею?
Bu giyinmede dünya rekoru olmalı.
Я старею, Джилл. Я прожил много веков.
Yaşlanıyorum, Jill, yüzyıllardır buralardayım.
Я старею! - Все потеряло смысл!
- Her şey anlamsız geliyor!
Наверное, я умираю или старею.
Belki ölüyorumdur ya da yaşlanıyorum.
Возможно, я старею.
Belki de yaşlanıyorumdur.
Я не старею.
Yaşlanmadım.