Цель перевод на турецкий
7,321 параллельный перевод
Цель найдена.
Hedef alınıyor.
Цель найдена.
Hedef alındı.
ТЫ НЕ ЦЕЛЬ.
Hedef sen değildin.
Но цель тестирования на детекторе лжи была другой?
Ama yalan dedektör testinin amacı o değildi, değil mi?
Наша цель – не пост вице-президента.
Başkan yardımcılığını hedeflemiyoruz.
Наша цель – пост президента.
- Başkanlığı hedefliyoruz.
Кто твоя цель?
Senin hedefin kimdi?
У каждого была своя цель.
Hepsinin ayrı bir hedefi varmış.
Кто цель Кейт?
Kate'in hedefi kim?
Я вычислила цель. Основываясь на ключе Оливии, я декомпилировала цветочный шифр и получила модифицированный бинарный код.
Olivia'nın şifresine dayanarak çiçek şifresine ters mühendislik uyguladım ve düzenleniş bir ikili kod buldum.
Никто и не предположил, что цель была одна.
Tek hedef asla tahmin edilemedi.
Снайпер сделал все, чтобы не только скрыть свою цель, но и свое мастерство.
Keskin nişancı uyumlu bir çaba sarf ediyor. Sadece hedefini değil, aynı zamanda yeteneğini de gizliyor.
Уже решил, что провалил задание, но утром ко мне подошла парочка, спросили, не ищу ли я цель жизни.
... hiçbir şey çıkmayacak diye düşündüm ama bu sabah bir çift geldi ve hayatımda bir amaç arıyor muyum diye sordular.
Но я не понимаю какова цель визита полковника.
Albay'ın ziyaretine anlam veremedim.
Цель этой работы – не выделяться.
Bu işin tüm olayı masabaşına kaymak.
"Великий Трудини установил мировой рекорд по метанию ножей в живую цель".
"Ulu Atan-dini arka arkaya bir insan hedefe bıçak atarak dünya rekoru kırdı."
Цель уничтожена.
Hedef yok edildi.
Основная цель науки – поиск истины.
Bilimin asıl amacı gerçeği aramaktır.
Они охотятся на джедаев, но какова их другая цель?
Jedi avladıklarını biliyoruz, daha başka ne görevleri varmış?
На самом деле, ваша честь, я бы хотела напомнить, что цель этого предварительного слушания - оградить публику от просмотра этой записи, этой секретной записи.
Açıkçası Sayın Yargıç, bu ön duruşma için bu gizli kaydı seyircilerin görmesine izin vermemenizi önermek istiyorum.
И ваша главная цель - губернатор Флоррик?
- Ama endişen Vali Florrick öyle mi?
Это когда цель – женатый мужчина.
Evli erkekleri hedef aldık.
Просто идеальная цель.
Mükemmel bir hedefti.
Цель слишком близко.
Ama hedef çoktan yaklaştı.
Я возглавляю юридический комитет, и я начал собирать комиссию, цель которой предотвратить повторение случившегося.
Adli kurulun başkanı olarak, böylesi bir olayın bir daha yaşanmaması için neler yapılabileceğini araştırmak üzere bir çalışma grubu oluşturdum.
Цель данного обеда — познакомить освобождённых, и организовать группу поддержки ".
"Yemeğin amacı, eski mahkûmları bir araya getirerek bir iletişim ve destek grubu oluşturmak."
Мы заманиваем цель к точке Б.
Hedefi B noktasına yönlendiriyoruz.
"Цель запроса — установить наличие ЭДТА в пробирке с кровью, и исключить тем самым подозрение, что пробирку использовали чтобы подкинуть улики".
"Bu talebin amacı, kan tüpünde EDTA'nın varlığı konusuna açıklık getirilerek bu tüpteki kanın delil yerleştirmede kullanıldığı iddiasının bertaraf edilmesi."
Можете показать, где в запросе говорится, что "Наша цель также выяснить, есть ли какие-то доказательства, что в округе Мэнитуок есть продажный коп?"
Şimdi bana söyler misiniz o talebin neresinde "Amacımız ayrıca, Manitowoc Emniyeti bünyesinde yolsuzluğa karışan bir polis olduğunu gösteren delil var mı öğrenmek" yazıyor?
Главная цель сегодняшнего слушания — просить судью, возглавлявшего процесс, изменить своё решение.
Bugünkü duruşma, mahkemeye başkanlık eden hâkimin kararını değiştirmesi talebi üzerine yapıldı.
То есть ваша цель не только заставить Брендона сознаться, но и самостоятельно собрать улики, которые помогут стороне обвинения.
Yani amacınız yalnızca Brendan'a itiraf ettirmek değil aynı zamanda kovuşturmasında Savcılığa yardımcı olmak için delil toplamaktı.
Упражнение на сегодня - заход на цель, бочка, чтобы уклониться от вражеского огня, а затем залповая атака цели.
Bu günkü egzersizimiz hedefe dalmak düşman ateşinden korunmak için varil gibi dönmek ve bir patlamayla hedefi vurmak.
Умри, цель, умри!
Öl hedef öl!
Кто бы это ни делал, его цель - запугать вас.
Bunu her kim yapıyorsa, amacı bizleri kızdırmak.
Настоящая цель чародея - менять естественную форму предметов, узурпировать власть, искажать природу.
Bir büyücünün asıl amacı nesnelerin gerçek şekillerini değiştirmek, güç çalmak, doğayı bozmaktır.
С тех самых пор, как ты родился у папы только одна цель - чтобы у тебя в жизни все сложилось хорошо.
Babanın yaptığı her şey Bu dünyaya girdiğin günden beri Hayatınızı iyileştirmek oldu.
Так, цель - вон там.
Pekâlâ, hedefin tam şurada.
- И палишь в цель.
- Ve ateşle gitsin.
Я поднялась на борт "Авалона", имея конкретную цель.
Avalon'a bindiğimde aklımda bir düşünce vardı. Bir hedef.
Мэм, цель уничтожена.
Hedef yok edildi, efendim.
Я хочу обновить "Хард ньюс", дать программе новую цель.
Hard News'a yeni bir yön vermek istiyorum.
Цель в доме.
Madde evin içinde.
Цель сбежала.
Adam kaçtı.
- Цель движется.
- O ran-away.
Наведение на цель завершено.
Silah hazır ve hedefe kilitlendi.
Этот красный сгусток в верхней части корабля - ваша цель.
Geminin tepesindeki bu kızıl kütle hedefiniz oluyor.
Командование, видим цель.
Merkez, hedef görüldü.
Мы видим цель.
Hedefi görüyoruz.
У меня теперь новая цель.
Şimdi yeni bir amacım var.
Итак это будет твоя цель.
Neyse, göreviniz işte bu.
Не вижу цель!
Görüşüm yok!