Acele etmelisin перевод на английский
248 параллельный перевод
Acele etmelisin, olay orada dönüyor.
Do what you can.
Acele etmelisin, Daniel'le buluşacağım.
You'll have to hurry it up though because I'm meeting Daniel.
Teyzemi bırakamam! Acele etmelisin!
I do not want to leave Aunt Patience!
Iyi fikir Acele etmelisin, bayan Chester yorgun gözüküyor.
Good idea. I wouldn't waste any time. Miss Chester looks rather tired.
Jan, yasaktan önce eve gideceksen acele etmelisin.
Jan, you have to hurry if you're to be home before curfew.
Acele etmelisin!
Quick, hurry!
Acele etmelisin.
Now you'll have to hurry.
Acele etmelisin, hayatım.
Ooh, you must hurry, dear.
Acele etmelisin.
You'd better hurry up.
11 : 00'de Melbourne'de olman gerekiyorsa acele etmelisin.
If you're going to be in Melbourne by 11 : 00, you'd better hurry.
- Sue, acele etmelisin.
- Sue, you'd better hurry.
Canım, dinle, hayatım, acele etmelisin.
Darling, listen, honey, you've gotta hurry.
Acele etmelisin, David.
You must hurry, David.
Şimdi, hemen, Acele etmelisin.
Now, now. No need to rush off.
Ellas, acele etmelisin.
- Ellas, you must hurry.
Evet, evet, haklısın Bayan Purdy, ama acele etmelisin yoksa bir sonraki dersini kaçıracaksın.
Yes, yes, you're right, Miss Purdy, but you'd best run along or you'll miss your next class.
Ama sonra acele etmelisin.
But then you must hurry.
Acele etmelisin!
You must hurry!
- Acele etmelisin!
- You've got to hurry!
Gitmeden acele etmelisin.
Just hurry before it gets away.
Acele etmelisin.
Do somethin'fast.
Kimberly, acele etmelisin.
Kimberly, you'd better hurry.
Acele etmelisin.
Say it quickly.
Ölümsüz ruhun için acele etmelisin.
Be quick for your immortal soul.
Benimle sevişmek istiyorsan, acele etmelisin!
If you want to make love to me, you'd better hurry.
Biliyor musun, acele etmelisin, yoksa merdiveni kullanırsın.
You know, if you're in a hurry, you should have taken the stairs.
Eğer dünyamızı kurtarmak istiyorsan acele etmelisin.
If you want to save our world you must hurry.
- Acele etmelisin, çıkmak üzereymiş.
You have to hurry, he is about to leave.
Ama acele etmelisin.
But you must hurry.
Acele etmelisin!
You have to hurry!
Ama acele etmelisin çünkü bir saat içinde eylemde olmam gerekiyor. Pekâlâ.
Yeah, but hurry because I got to be at this rent strike rally in an hour.
Acele etmelisin.
Now, you better hurry.
Emin ol bu vuruşu yapmak için acele etmelisin.
You're sure in a hurry to get shot at.
Acele etmelisin, sigaranın 1 sentlik kısmı yandı.
Hurry. You're a nickel down on your cigarette.
Ama acele etmelisin.
But you must hurry
- Rhode Island'ı ele geçirmek için sadece iki saatin var. Acele etmelisin.
- You got two hours to make Rhode Island.
Leo, acele etmelisin!
Leo, you have to hurry!
Ama acele etmelisin, bir dedikodu var.
But you gotta hurry. There are rumors.
Ama sen acele etmelisin, çabuk!
But you need to run now. Run!
Acele etmelisin, Billy.
And Billy, you must hurry.
Acele etmelisin.
You better hurry.
Acele etmelisin.
You must hurry.
Kate, acele etmelisin! Uçak bir saat sonra kalkıyor.
Oh, Katy, you gotta hurry The plane leaves in an hour and 12 minutes
Evet, ama acele etmelisin.
Yes, but you have to hurry.
- Acele etmelisin, onlar senin gitmeyeceğini düşünmeden...
- You have to hurry, before they decide you're not coming.
Biliyorum canın yanıyor, ama acele etmelisin.
I know it hurts, but you have to hurry.
Evet biliyorum, ama acele etmelisin.
Yes, I know, but you have to hurry.
Acele... acele etmelisin, Zeyna!
You... you must hurry, Xena!
Dışarı çıkmak için nadiren fırsatın oluyor. Acele etmemeli ve görülmeye değer yerleri ziyaret etmelisin.
You can see the town, you are so rarely let out
Ama acele etmelisin yapılacak önemli işlerim var.
But you be real quick.
Acele etmelisin!
Indy, you must hurry!
acele etmelisiniz 26
etmelisin 16
acele 140
acele etmene gerek yok 16
acelem var 277
acele et 3198
acele edin 1685
acelesi yok 54
acele etme 360
acelem yok 70
etmelisin 16
acele 140
acele etmene gerek yok 16
acelem var 277
acele et 3198
acele edin 1685
acelesi yok 54
acele etme 360
acelem yok 70