Alacaksınız перевод на английский
2,424 параллельный перевод
Beklemenizin karşılığını alacaksınız.
It's the time you've all been waiting for.
Kendinize gelin, silahlarınızı kuşanın savaş eğitimi alacaksınız.
Now, you better buckle up and get ready for boot camp, babies because you're gonna get trained like the Viet-fucking-cong.
Yani, borç alacaksınız?
I mean, take your debt?
Joe'nun da ifadesini alacaksınız, Ona sorarsınız.
You're going to depose Joe. Ask him.
Hepinize dersinizi alacaksınız.
I'll teach everyone a lesson.
Cevabını sonra alacaksınız.
You'll get your answer later.
Erkek yılanı alacaksınız..
You will take the male snake..
Kıçını yalamaya devam ederseniz terfi falan mı alacaksınız yoksa?
Or is there some promotion you'll get if you kiss her butt?
"... bir mektup daha alacaksınız.
"You will be given a letter."
Raporumu Mr. Whetstone'la aynı gün içinde alacaksınız.
You'll have my report the same day Mr. Whetstone does.
Nakilden sonra her akşam bu ilaçları alacaksınız.
After the transfer, you take this medication nightly.
Yasak birimi olarak Amerika'nın kanun dışı içkiyle savaşmasında siz cesur insanlar modern çağ birliği olarak sadık ve dürüst duruşunuzla en ön safta yer alacaksınız.
As prohibition agents, you represent the finest America has to offer... the first line of defense in the war against illegal liquor, stout-hearted men, centurions for the modern age, unswerving in duty and incorruptible in character.
Bir şey mi satın alacaksınız?
Looking for something?
Siz gidip flaş belleği alacaksınız ve getirip- -
You are gonna go get the flash drive,
Benden 2 milyon alacaksınız.
You'll get two millions from me.
Eminim siz ve eşiniz beni biraz daha iyi tanımak için geçen vakitten zevk alacaksınız
I'm sure you and your wife would enjoy time to get to know me a little better.
Bu küçük kıza tek boynuzlu at oyuncağı alacaksınız.
You have to get the little girl a new unicorn toy.
Yeni kıyafetlerinizi koğuşlarda alacaksınız.
You will receive new clothes down below in the barracks.
7 gün içinde paranızı alacaksınız
For seven days, You will get money.
Bana yeni bi araba alacaksınız
You'll have to buy me a new car.
- Bir kart alırsanız, ek kart da alacaksınız.
- If you apply for one card, you will also get a complimentary card.
Bunun için saat tam 09.00'da Endemic Bankası'nda olmanız gerek görevli memuru bulacaksınız ve yönlendirme numarasını alacaksınız.
You'd have to be at Endemic Bank for 9 : 00 exactly, find the clerk, get the routing number.
Tamam işte, paranızı alacaksınız.
All right, so I'll get you guys your money.
Yani büyükannenizi siz alacaksınız.
That means you need to pick up Grandma.
Karşılığında sevgimizi ve yardımlarımızı alacaksınız.
In exchange, you will receive our love and our charity.
Havamızı da mı alacaksınız?
Are you going to take the air, too?
Ben anlaşmayı yapınca payınızı alacaksınız.
You'll get your share after I make the deal.
Her şeyimi satın mı alacaksınız?
A buyout?
İş bittiğinde, 300 gümüş daha alacaksınız.
When all is done You get an additional three hundred
Birincisi, kızınızı geri alacaksınız.
One Have your daughter back
Gözaltına alınmanız için resmi bir özür alacaksınız ama bu arada umarım samimi pişmanlıklarımı kabul edersiniz.
You will receive an official apology for your detention here, but in the meantime I hope you can accept my sincere personal regrets.
Ama her getirdiğiniz müşteriye yapılan satıştan prim alacaksınız.
But you get a bonus for every sale closed with a client you solicited.
Alacaksınız.
You'll get it.
Diğer yarısını son yakıt çubuğu satın alımında alacaksınız.
The other half you will receive upon final acquisition of the fuel rods.
Dosyaları birkaç dakikaya alacaksınız.
You'll get the files in a few minutes.
Ayrılırken geri alacaksınız
You get'em back when you leave.
Belki bazı cevaplar alacaksınız.
Maybe you'll have some answers.
Sakin olun! Yardım alacaksınız Sadece sakin olun.
Calm down, you'll get help just calm down.
Siz ikiniz Cumartesi alacaksınız
You two will get it Saturday.
Miek, sen ve diğer yerliler, son hatta Elloe'nin yanında yer alacaksınız.
Miek, you and the other natives will join Elloe in the final position.
Kocamı bulduğunuzda karşılığını alacaksınız. Paranız, ekstra ve her şeyi.
So you find my husband, and I'll see to it that you get your money, your bonus, everything.
Alacaksınız.
You will.
Yarın sabah erkenden, ikiniz Daniel Stafford'un evini ablukaya alacaksınız.
Tomorrow morning, bright and early, you two are going to cast a beady eye over Daniel Stafford's house.
Yeni bir arabaya mı ihtiyacınız var ya da eskini verip yenisini mi alacaksınız?
Do you need a new car or have a trade-in?
O yüzden sen benim kızımı alacaksın.
You'II be taking my daughter.
Bu anlaşma karşıIığında işinizi geri alacaksınız.
And to say that in exchange for their jobs back...
Önce Colleoni'nin adamlarıyla buluşacağız, daha sonra payını alacaksın.
First we'll meet Colleoni's boys, then you get your cut.
Alacaksınız.
You'll get that!
Bir duş alacaksın ve temiz pantolonlarından birini sonra da güzel ayakkabılar giyeceksin ve sonra sen ve Tim beni tanıştıracaksınız...
You're going to take a shower... and you're going to put some pants on that are clean... and those nice shoes. And then you and Tim will introduce me :
Çok değerli dönem ödevini alacaksın yalnız o zamana kadar, bana bu konu hakkında yapışma.
You're gonna get your precious term paper, but in the meantime, just get off my back about it.
Aurélien, yaşlılığında sana bakması için genç bir kız mı alacaksın?
Aurélien, will you take a young girl to keep you company in your old age?
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
alacağım 105
alacak 20
alacaksın 58
alacağız 40
alacak mısın 19
alacakaranlik kuşaği 23
alacağım 105
alacak 20
alacaksın 58
alacağız 40
alacak mısın 19