Alacağım перевод на английский
28,297 параллельный перевод
Yanıma kibrit ve mum alacağımdan emin olacağım.
I'll make sure to bring matches and a candle.
Gabriel'ı alacağım, koru beni.
I'm going for Gabriel, cover me.
Ne yazık ki Sacred Heart Kilisesi'nin rahibeleri riski alamadılar ama ben onlara bizim alacağımızı söyledim.
Sadly, the sisters of the Church of the Sacred Heart couldn't take the risk, but I told them we will.
Ben daha aktif bir rol alacağım.
I'll be taking the more active role.
Bir içki daha alacağım.
I'm gonna get another drink.
Ve beni korkunç bir duruma soktun sen Brandon çünkü bunu rapor edersem, ki etik ve profesyonel olarak bunu yapmam gerekir, geleceğini tamamen mahvetme sorumluluğunu alacağım!
And you have put me in a terrible position, Brandon, because if I report this, which I am ethically and professionally required to do, I will be responsible for completely destroying your future!
Ne kadar alacağımı Annem ayarlıyor ama ben, eğlenmek için biraz saklıyorum.
My mom limits how much I get, but I, uh... If you want, I can bring it over tomorrow.
Yani, önce hemşirelik lisansımı alacağım sonra bilmiyorum, belki Sınır Tanımayan Doktorlar gibi bir şeye katıIırım.
I mean, I'm gonna finish my nursing degree first, and then I don't know, maybe join Doctors without Borders or something like that.
Kesinlikle onları alacağım.
Definitely taking them.
Tavsiyelerini dikkate alacağım, teşekkürler baba.
I'll heed your advice. Thank you, Dad.
Biraz yardım alacağım.
I'm gonna get some help.
Ona Bodean'ın tavuklarından alacağım.
I'm gonna get her some of that Bodean's chicken.
Gidip çay alacağım.
I'm gonna get myself some tea.
Hatamı geri alacağım.
It is me undoing my mistake.
Arkadaşlarımdan birini aramak için telefonumu alacağım.
I'm looking for my phone to call a Goober.
Tamir ettirecek ya da yenisini alacağım.
I'll pay to fix it... or replace it.
Paramı mutlaka alacağımı biliyorum.
I know I'mma get that shit eventually.
Galiba biraz daha şarap alacağım.
I think I'll take a little more wine.
Bu onun serüveniydi, onun için geri alacağım.
It's his hero's journey, and, damn it, I'm gonna get it for him.
Ödülümü ne zaman alacağım?
Well, when do I get a reward?
Bir de karın kası aşılarından alacağım.
- Mm! - Also, I think I'm gonna get pec implants.
Ev alacağım, ama orada kalacaksa kira ödemek zorunda.
Now, I will buy a house, but if she's gonna stay there, she's gonna have to pay rent.
İşim burada bitttiğinde alacağım.
I'll take these once my work's done.
Tasarruf fonu için % 50 alacağım.
I'm gonna take, uh, 50 % for the savings fund.
Seni ister ölü ister diri götüreyim, yine de paramı alacağım.
I get paid whether I bring you back dead or alive.
Cam, yarın sabah saat altıda seni alacağım, tamam mı?
Cam, I'm gonna pick you up tomorrow at 6 : 00 A.M. sharp, all right?
Alexander Kirk'den hayatı dışında alacağım şeyler umurumda değil.
There is nothing I care to take from Alexander Kirk except his life.
Kendini kandırma. ASM'i satacağım ve istediğimi de alacağım.
Don't kid yourself, I will sell ASM and I will get what I'm asking for.
Ama daha önemlisi Sana NFLPA'den o imzayı alacağım.
But more importantly, I'm gonna get you that blessing from the NFLPA.
Dükkanlarından ikisini alacağım.
I'm pulling two of your parlors...
Erkek arkadaşın uzakta diye kiloları ben alacağım.
I'm gonna gain so much weight'cause your boyfriend's out of town.
Daha büyük bir tane alacağım.
I'll buy a bigger one.
Çünkü karşılığını alacağım şekil...
'Cause I will take my repayment in the form of...
İlk önce yumurta pişirmeden bir ev alacağımı mı düşünüdün?
Think I'm gonna buy a house and not make an egg first?
Bir ev alacağım!
I'm buying a house.
Bir ev alacağım!
I'm buying a house!
Bir yuva alacağım!
Ha, ha! I'm buying a home.
Bunları alacağım.
I'll take those.
Ben dil balığı ve karides karma menüden alacağım.
Yeah. I'm gonna have the flounder and shrimp combo platter.
Peki, dil balığı ve karides karma menüsü alacağım.
Okay, I'm gonna have the flounder and shrimp combo platter.
Yarın kahrolası hayatımın en büyük yüklemesini alacağım.
Gencoin?
Pekala, ben bir bardak alacağım.
Well, I'm going to have one.
G-code'un ne olduğunu biliyor, tıpkı benim onu nasıl alacağımı bildiğim gibi, değil mi?
He knows what a g-code like me's willin to do to get it. Ain't that right?
Ben Phantom'u alacağım.
EZRA : I'll take the Phantom.
Denizanasını alacağımız adamın adı Duncan Santos.
The guy who has our jellyfish, his name is Duncan Santos.
Günün birinde tekrar karşınıza çıkıp benim olanı alacağım.
Someday, I'll appear in front of you again. Take back what belongs to me.
- Eve gidip duş alacağım.
I have to go home and shower.
Bugün Gotham Polis Departmanı'ndan ödül paramı alacağım dönüşte bir yerlere uğrayıp evi adam etmek için bir şeyler alabilirim.
Well, I'm collecting my bounty from the GCPD today, so, uh, I can stop on my way home, make things a little... nicer.
- Zak, eşyalarını alacağız tamam mı?
Zak, we're gonna get your stuff, okay?
Gidip senin eşyalarını, okul kitaplarını alacağız biraz da kıyafet alacağız, tamam mı?
We're gonna go get your stuff and get your schoolbooks and get some clothes, okay?
Sadece eşyalarını mı alacağız yoksa ortalığı darmaduman edecek miyiz?
things, or are we gonna go all helter-skelter on the joint?