Bak bakalım перевод на английский
3,349 параллельный перевод
Burada bekle ve bak bakalım neden bahsediyormuş.
Stay here and look around and find out what he's talking about.
Bak bakalım, yakınlarda bir yere mi park etmiş?
See if you can find it parked close by.
Bak bakalım bütün Bölüm ajanları iyi durumda mıymış?
See if all Division's assets can be accounted for.
Bak bakalım, hayal mi ediyormuşum.
Check I'm not imagining it.
Bak bakalım... ne olacak...
I mean... See what happens.
Bak bakalım nasıl olmuş?
Okay, how does this sound?
Bak bakalım biz durunca duruyorlar mı.
Just see if they stop when we stop.
- Vargas, bak bakalım nabız var mı?
Vargas, see if we got a pulse over there!
Bak bakalım bu ipuçlarında bir şey bulabilecek misin?
Why don't you see if you can get any traction on those leads.
Bak bakalım, üst katta boya işi için ne kadar ödenek var.
See what funds there are upstairs for a paint job in here.
Bak bakalım.
Check it out.
Bir bak bakalım.
Why don't you check? Shake things up a bit.
Git bak bakalım orada makinanın yanında bozukluk bulabilecek misin.
Go see if there's some loose change in that vending machine over there.
Münire bak bakalım neler aldım?
Münire! Look what I got.
Bak bakalım bak yeni saka kuşumuz nasıl?
Take a look there. How's the new goldfinch?
Sen de tabelacı Turan'a git, bi bak bakalım bitirmiş mi.
You go to Turan the sign-maker, see if he's finished.
Bak bakalım bana eve dönüş için bir bilet bulabilecek misin?
See if you can get me a later flight home.
Şuna bir bak bakalım.
Will you look at that.
Violet, bak bakalım onun izini bulabilecek misin?
Violet, see if you can find her trail.
- Aracı neymiş bak bakalım.
Hmm. - See what he drives.
Bak bakalım içinde ne var.
See what's on it.
Plakaları acele arattırabilir misin bak bakalım.
See if you can put a rush on those plates.
Bak bakalım neler yapabileceksin.
See what you can do.
Bak bakalım Simmons HR'ın başında kimin olduğunu biliyor muymuş?
See if he knows who the real head of HR is.
Silah felan varmı bak bakalım.
See if you can find any weapons.
Git bir bak bakalım sesin sahibini bulabilecek misin.
Take a run out there, see if you can find out who this voice belongs to.
Bak bakalım silahlara ulaşabilecek misin?
See if you can access the weapons.
Bir bak bakalım.
Just to check.
Ve Roe, bak bakalım Webster cesette bir şey bulmuş mu?
And Roe, see if Webster's come up with anything on the body.
Hey, Penelope, senin o dünyalara uzanan veri tabanına bak bakalım, bu ailelerin yolları hiç bir yerde kesişmiş mi?
Hey, Penelope, you want to tap into those vast and wide databases of yours and see if these families crossed paths unwittingly?
Bak bakalım peşine düşülecek kadar mıymış?
See if she's hot enough for me to pursue.
Bir bak bakalım.
Take a look.
Bak bakalım çok iyi parlatabilecek misin?
See if you can get a high gloss.
Komşulara git. Bak bakalım bir şey duymuşlar mı?
Go check the neighbours, see if they heard anything.
İyice bak bakalım.
Take a good look.
Çekmecelere bak bakalım fener var mı.
Go through the drawers for the flashlights.
- Bak bakalım.
- Yes, have a look.
Bak bakalım bay Benerkeğim sana ne göndermiş.
Look what Mr. straight massage sent you today.
Kötü çocuk çalışıyor mu bak bakalım.
See if that bad boy fires up.
Bak bakalım, sonraki adım için bize ipucu verecek mi?
See if she'll give us a clue what's next.
Denemeye değer. Pekâlâ. Bak bakalım kimden kiralıyorlar ve kimler girip çıkıyor.
See who they're leasing it from and if anyone's come in or out.
Bak bakalım ne yapabileceksin.
See what you can do.
Bak bakalım onun kontrolünü eline geçirebilecek misin?
See if you can take control of it.
Bak bakalım.
All right, check it out.
Bak bakalım lobide kimi buldum. - Hey.
- Hey.
Şu resimlere bak da, bakalım ölüm nedenini bulabiliyor musun?
Take a look at these snapshots, tell me if you could, uh, determine a cause of death.
Önce şu yüzüne bir bak sonra karar ver bakalım nedenmiş?
Look at you face? And decide why men would fight for you?
Adama yaklaşın ve bakın bakalım neler bulabileceksiniz.
Get close to this guy and see what you can find out.
Bir bakın bakalım.
See where it goes.
Sizde 16 yaşındaki bir kıza sürüş dersi verin, bakın bakalım bu sizi delirtmiyor mu?
After you give your first * * * * * * * * * see if it doesn't make you crazy.
Ben iyice araştırırken, siz de yakınlaşın bakın bakalım tehdidin nereden geldiğini bulabilecek misiniz.
While I dig deeper, you get close to her, see if you can work out where the threat is coming from.
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım burada ne var 21
bakalım ne varmış 22
bakalım şimdi 17
bakalım burada ne varmış 41
bakalım anlamış mıyım 16
bakalım neymiş 17
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım burada ne var 21
bakalım ne varmış 22
bakalım şimdi 17
bakalım burada ne varmış 41
bakalım anlamış mıyım 16
bakalım neymiş 17
bak baba 73
bak bana 156
bak buraya 33
bak ben 19
bak bak 23
bak bende ne var 24
bak burada ne var 24
bak burada kim var 37
bak bana 156
bak buraya 33
bak ben 19
bak bak 23
bak bende ne var 24
bak burada ne var 24
bak burada kim var 37